Bölüm 14

32 0 0
                                    



Düğün hazırlığımız son hızda ilerlemeye devam ediyordu. Tabi ki en önemli konumuz evdi. Bugün sonunda evimizin son halini verecektik. Ancak bunu sadece Ali ve ben yapacaktık. Kıyafetler, özel eşyalar derken geriye sadece yatak odası ve evimizin aksesuarları kalmıştı. Ben kahvaltımı yapıp gelmiştim Ali ise toplantısından sonra gelecekti. Ben şimdiye başlardım ama Ali'nin kesin talimatıyla o gelince beraber başlayacaktık. Hava bugün ılıktı ama hafif rüzgarlıydı. Terasa çıkıp esintinin tadını çıkarmaya karar verdim. Tam çıkmıştım ki zil çaldı.

Geri dönüp kapıyı açmaya geçtim. Kapıyı açınca karşıda ki zambak buketiyle karşılaştım. 

"Ali bunlar ne böyle?" beni hala şaşırtmaya devam ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ali bunlar ne böyle?" beni hala şaşırtmaya devam ediyordu.

"Evimizde ilk günümüz sayılır eli boş gelmeyeyim dedim." buketi bana uzatıp içeri geldi. Çiçekleri alıp kokladım. Çiçeklerin güzelliğine hayran kaldım. Sadece bir çeşit ot ama nasıl bu kadar güzel kokabilir?

"Vazoya koyayım ben bunları." mutfağa gidecektim ki Ali kolumdan tutup durdurdu beni

"Benim hoş geldinim nerede?" evet benim odunluk başladı bile. Çiçekleri vestiyere koyup Ali'nin boynuna sarıldım

"Hoş geldin, çiçekler için teşekkür ederim." ofisinde öpüştüğümüzden beri görüşmemiştik. Bu yüzden biraz utanıyordum. 

"Hoş buldum sevgilim." şükür yüzüme bakmıyor, birde sevgilim diyor bayılacağım neredeyse. Yüzüne bakmadan kollarından çıkıp çiçeklerle mutfağa geçtim. Onunlayken o kadar heyecanlanıyorum ki bazen yüzüne bile bakmak çok zor geliyordu. En kısa zamanda bunu aşmam gerekiyor zira düğünümüze sadece beş gün kaldı. Seçtiğim vazoya suyu koyup buketi dikkatle açtım. Çiçekleri tek tek yerleştirip düzenledim. Sakin kalmaya özen göstererek salona geçtim. Ali telefonuna gömülmüş bir şeylere bakıyordu. Vazoyu orta sehpaya koyup

"Ali başlayalım hadi." telefonuna bakmayı bırakıp ayağa kalktı. Yatak odasından giyinme odasına girip valizleri açmaya başladık. Kışlıkları hurçlara koyup kaldırmıştık o yüzden sadece yazlık kıyafetlerimiz kalmıştı. Askıların olduğu kutuyu açıp dizmeye başladım. Ali'ye çaktırmadan baktığımda ceketini yeni çıkarmış valizini açıyordu.

Kıyafetleri asarken bir yandan Ali'ye "İş nasıldı?" sesim titremedi umarım. Kaç yaşına gelmişim sesim titriyor resmen

"Gayet iyiydi. Senin bu hafta işin yoktu değil mi?" 

Ona döndüm ama sırtı bana dönüktü. Ah şu utanmayı nasıl halledeceğim ben?

"Evet bu haftalık yok." Asma katlama işlerini sonunda bitirip ince işlere geçtik. İç çamaşırlarımı üstün körü koyup kaldırdım. Daha fazla utanıp sıkılmak istemiyordum. Giyinme odasında işimiz bitince yatak odasına geçtik. Makyaj malzemelerimi, takılarımı makyaj masasına yerleştirdiğimde işim bitti. Oturduğum yerden kalkmadan arkamı döndüm. Ali yatağa uzanmış öylece duruyordu.

İLİŞKİ DURUMU: VASİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin