23

5.8K 322 113
                                    


Dersler.... Bir anda ilgimi çekememeye başlamıştı. Sıkıcı geliyordu. Bu nedenle midir bilmem ama her ders uyumaya başlamıştım. Öğle arasına kadar uyumuştum. Aslında uykumu da almıştım ama...

Kantine gitmemiştim. Kendimi aç hissetmiyordum. Öyle hissetsem bile yiyebileceğimi de düşünmüyordum. Şuan her zamanki yerimde oturuyordum. Ama aşırı sıkılmıştım. Bir tık hızlı adımlarla okula girdim. Sınıfa doğru ilerleyip, rahat bırakmalarını umut ederek, uyumayı düşünüyordum.

Tahminimce sınıfta kimse olmamalıydı. Herkes yemek yiyordu. -Ama bu genellemeye zıt bir şeyle karşılaştım.- Merdivenleri çıktıkça sesler duymaya başladım. Nereden geldiği umrumda bile değildi aslında. Sorun şu ki bu sesler sınıftan geliyordu. Geldiğimi belli ettirmemek adına yavaş yavaş ilerlerken sesin sahiplerinin kimler olduğunu anladım. Arda ve Emre...

Emre'nin "Beni tehdit mi ediyorsun Arda?" diye bağırmasıyla irkilirken onlara daha çok dikkat kesildim. Arda küçük bir kahkaha attı. "Yani..? Tehdit ediyorsam ne olacak? Ne yapabileceksin?" diyerek üstüne yürümeye başlayınca Emre'nin gözlerinde hem korkuyu hem de sinsiliği görmüştüm. Biraz sessiz kaldı ve o da sırıtarak "Doğru benden daha güçlü olana bir şey yapamam. Bunu en iyi sen bilirsin." dedi.

Arda duyduğu bu sözler adına ona sertçe yumruk attı. Biri derken diğeri, diğeri derken bir başkası ve art arda sıraladı yumruklarını. 'Ölümüne dövüyor' sözleri gözlerimin önünde gerçekleşiyordu. Ne yapacağımı bilemedim. Bana her zaman kötü davranıldı ve kimse yardım etmedi. Şimdiyse benim gözlerimin önünde biri dövülüyordu ve ben nasıl umursamadan geçtiklerini düşünmeden edemiyordum ama şuan bunun sırası değildi.

Arda dövmeye devam ederken psikopatça kahkahalarını da beraberinde getiriyordu. O sırada sanki planlanmış gibi mükemmel ama bir o kadar kötü bir tesadüfle karşılaştım. Cihangir telefonuna bakıp gülümserken tuvaletten ayrılıyordu.

Kendi varlığımı sınıftakilere belli ettirmemeye çalışa çalışa yanına koştum. Beni ilk başta fark edemedi ama fark ettiğinde anlık şaşırdı "Cihangir... Sınıfta Arda ve Emre..." der demez hızlaca sınıfa yöneldi o da. Peşinden bende ilerledim ve Cihangir, Arda'ya engel olurken Emre'nin kanlar içerisinde kalan yüzünü gördüm. Ne kadar kötü olsalarda onlar da bir insandı ve onlara farklı bir varlıkmış gibi davranamayacağım için bu hali canımı yakıyordu. Onlar bana her zaman kötü davransanlar bile ben onlar gibi değildim.

Arda, Cihangir tarafından tutulan kollarının serbest bırakılmasını sağlayarak bağırdı "Sana bu dünyayı zehir edeceğim oğlum. O sözlerin bedelini teker teker ödeteceğim.". Bunun üzerine Emre sinirle, koşar adımlarla sınıftan çıktı. Cihangir ise Arda'yı sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Lan bir sakin ol! Ne diye dövüyorsun bu iti? Ne geçecek eline Arda?" dedi. Arda "Kapa çeneni. Ne diye gelip duruyorsun sen beni? Bıraksaydın da haddini bildirseydim ben ona!" diye sitem etti. Cihangir derin bir iç çekti ve "N'apacaktın öldürecek mi-" derken "Evet yapacaktım. Öldürecektim o piçi!" diye sözünü kesti Arda.

Cihangir gözlerini sıkıca yumdu ve eliyle saçlarını karıştırdı ve çokta üstüne gitmek istemez gibi görünürken "Tamam... Ahh iyi ki Melih buradaydı yoksa sizin kavga ettiğinizi bile dalgınlıktan fark edemezdim."  dedi.

Ve bir ses yükseldi: "Esselaa..."

ㅤㅤㅤ

ㅤㅤㅤ

Cihangir kafanı si-🤓🤠🥰💕💕

Tam istediğim gibi gitmiyo bu arada... Mutsuzum😔
Neyse böyle de oluyo gibi...

Neyse neyse neysee teşekkür ederim okuduğunuz için

ZorbardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin