HER SABAH BİR AYDINLIK FALAN DEĞİLDİR...
"Hanım kalk bakalım bizimki uyanmadan bir konu konuşayım seninle" nergis hanım yataktan hemen kalkarak başına yazmasını bağlar ve fuat beyin yanına oturuverir "buyur bey söyle kötü bir şey olmadı inşallah" fuat bey hanımına ufak bir tebessümle yok nergisim yok hayırlı bir iş bizim kerata artık kocaman oldu haliyle bunu artık evlendirmek bize düşer böyle oku,oku nereye kadar sen bu gün bir oğlanla konuş olmadı ben de konuşurum böyle gitmez bu iş" aman bey sen bilirsin bilmesine de bir sevdiği yoktur bizim oğlanın garibim derslere düşkünlüğünden bir deri bir kemik kalmış" ah nergis hanım keşke gerçekler bu kadar masum olsa... fuat bey ayağa kalkarak "sen orsına karışma canım bir sor bakalım. Ha bu arada bu işi sana bıraktım çünkü sen iyi halledersin." ve ikisi de gülmeye başlarlar bu sesleri duyan ahter neşeli bir şekilde odaya girer ancak fuat bey ve nergis hanım hemen role girerler çünkü artık oğullarının düzensiz hayatından artık ikisinin de canına tak etmişti. Ve fuat bey odadan ahtere dargın bakışlarla çıkarken "biraz da şirkete göz at bu kadar serserilik yeter!" sinirli bir şekilde arkasına bakmadan çıktı. Nergis hanım ahter'e kırgın kırgın bakarak gel otur şöyle oğul." ahter nergis hanımın yanına oturarak "anne geldiğim günden beri sanki suç işlemişim gibi davranıyorsunuz doğrusu artık kırılıyorum babam zaten ayrı bir dünyada hep kızgın bana." "her şeyin bir sebebi var oğlum ve her hareketin bir sonucu baban artık evlenmen yuva sahibi olmanı istiyor bende istiyorum daha fazla böyle sürmez yolunu sapıtırsın bir konuştuğun varsa söyle gidip isteyelim annem." bak anne ben evlenmek istemiyorum babam da bir şey demez sen onu ikna edersin demi ha?" yok oğlum bu iş artık çok ciddi sana isteyip istemediğin de sorulmadı seni buraya çağırma sebebimi az çok biliyorsun ölürsem gözlerim açık gitsin istemiyorum..." Sanırım nergis başarmıştı ahter her ne kadar da önemsemiyor gibi olsa da annesi ile babasına olan sevgisi karşısında masum bir çocuk oluyordu... "tamam anne tamam ona da tamam sabah sabah iyi yaptınız sağol"
Sabah kahvaltısını bile yapmadan evden çıkan ahter mardin'in meydanında öylece gezerek, ne yapacağını düşünür fakat bir sonuca varamaz ve izmir'e tekrar dönme ve orada bir çıkış yolu bulmaya karar verir... Aslında hayat bu kadar zor değildi onları zorlaştıran lar yine bizleriz ne ola ki biz bu karanlık dünyada daha bir titan saldırısı görmeden hemen karalar bağlarız ve bazen düşüncelerimiz bile kendimize ağır gelir...
Ahter artık düşünmekten vazgeçmişti her şeyi akışına bırakmıştı çünkü o düşünmeyi seven birisi değildi. Akşam olduğunda konağa adımını atar ve içeri girmeden şoför mustafa bey acele adımlarla ahter'in yanına gelir "küçük beyim babanız sinirlidir sakın ola onu sinirlendirecek bir şey yapmayın" ahter'in içini bir anda korku kaplamıştı " haydaa mustafa bey yine ne oldu ya yoksa bana mı kızgın?" mustafa bey derin bir iç çekerek "orasını bilemem beyim benim size diyeceklerim bu kadar." ahter başını sallayarak merdivenlerden yukarıya tedirgin ama bir o kadar da meraklı bir şekilde çıkar. İçeriye girdiğinde tüm gözler onu bekliyor şekilde onun üzerindeydi, "sizede selam ne oldu ya yine bir suç mu işledim? "Kes boş yapmayı otur karşıma"fuat bey artık ağırlığını koymaya karar vermişti tıpkı eskisi gibi... Ahter fuat beyin dediğine uyarak karşısına oturdu " bu kadar da uzun boyluluk yeter! sana şirkete gel diyorum kaç gündür bizi takan yok annenle haber yolluyorum evlensin diye dinleyen yok anca akşama kadar gez demi oğlum bu boş hayat nereye kadar ha!? annenin halini söylemeye gerek bile yok artık büyü biraz lan!" ahter'in gözleri dolmuştu ne diyeceğini kestiremiyordu, "özür dilerim baba izmir'e gidip kız arkadaşımla bu meseleyi konuşmalıyım izin verirseniz tabi, şirket meselesine gelecek olursak şirketi istemiyorum ben öğretmen olmak istiyorum baba lütfen." "Ah ahter ah ölecek olursam gözlerim açık gitmezdi sen yine yap dediğini pişman olursun ya belki o gün ben olmam... Tamam bakalım git izmir'e sadece bir haftan var bir hafta sonra tek gelirsen sana artık seçenek sunulmaz sabah erkenden kalk mustafa seni hava alanına bırakır." fuat bey her ne kadar da ahter'e karşı sert durmaya çalışsa da bazen bu mümkün olmuyordu. "Tamam babacığım çok teşekkür ederim ya , şimdi yatmaya gideyim ben malum yarın biraz zor" ve gülümseyerek odadan çıktı nergis hanım gülerek fuat beye bakıyordu bunu fark eden fuat bey "gülme be nergis hanım görevimizi yaptık işte" " ilahi fuat bey kendimi zor tuttum çocuğumun da gözleri doldu ama işte.." "bırak nergisim biraz anlasın farkına varsın bazı şeylerin sen hiç üzülme nergisim" ve anlına bir öpücük kondurur...
Gece bile uykuya dalmıştı herkes farklı ütopyalardaydı fakat ahter ne yapacağını şaşırmış halde düşünüyor,düşünmekten uyuyamıyordu ve aklına şeytanı bile ağlatacak bir fikirle yatağından doğruldu ve telefonunu eline alarak tüm kız arkadaşlarına evlenme teklifi etmişti kimisi ahter'e kızmış kimisi engellemişti, geriye sadece bir kişi kalmıştı ve ona da yazacakken engellendiğini fark edip sabah olmasını bekler. Zamanın geçmediğini anlayarak bavulları hazırlamaya koyulur fakat işini bitirdikten sonra bile gözüne uyku girmez anlaşılan gece onun uykusunu almıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynı Yıldızların Altında A.A
Teen FictionAdin,ahter'e aşık olur fakat aşkına karşılık bulamaz her mutluluğunda her hüzünün de ahter'i yanında görmek ister fakat olmaz. Adin kendi içerisinde öyle bir imkansız aşk yaşar ki derdini anlatsa dağlar taşlar dile gelir adeta adin ahter'in sayesin...