jungkook ayni ben
kırık kalpli ve yıkık bir insan 💔💔
﹋﹋﹋
Jeon Jungkook
Sınıfta oturmuş, yanımdaki Jimin'e katlanmaya çalışıyordum. Birinci dersin ilk 10 dakikası çoktan bitmişti. Ama beklediğim beden sınıfın kapısını çalıp içeri girmiyordu bir türlü.
Jimin ise sıkıldığı için -sinir bozucu bir şekilde- elimi esir almıştı ve tahta kalemiyle iskelet el dövmesi yapıyordu elime. Birkaç kez çekmeye çalışsam da kolumu ısırmıştı, tekme atmıştı, ayakkabılarımın üstüne basmıştı. Zaten sağ kolum sakattı, sol kolumu da Jimin esir almıştı.
Dün numarasını almam gerektiğini söylediklerinde hemen yürürlüğe koymak için plan yapmıştım. Birkaç taktik düşünmüştüm kendi çapımda, ve gayet işe yarayacağını düşünüyordum. Tek yapması gereken şu sikik telefonları toplamak için sınıfa girmesiydi!
Boş boş tahtaya bakarken, kapı çaldı. Heyecanla yerimde kıpırdandım. Jimin ise hareket ettiğim için bana küfürler yağdırıyordu.
Hocanın gel demesiyle kapı açıldı ve kurban olduğum silüeti içeri girdi. Maşallah, analar neler doğuruyor. Her gün git gide daha çekici oluyor yemin ederim.
Taehyung yine cam kenarından başladı telefonları toplamaya. En son bize gelecekti. Hoca da telefonların toplanmasını beklerken masasına oturmuş sınıf defterini dolduruyordu.
Taehyung'u göz hapsine aldığım için, birkaç kez dönüp bana bakmıştı. Kaşlarını çatmış ne istediğimi sorarcasına gözlerime bakıyordu. Ben ise sıfır tepki bakmaya devam ediyordum. En sonunda boş verip telefonları toplamaya devam etti. Beni görmezden gelmesi azıcık sinirimi bozsa da, bu çocuk için katlanamayacağım şey yoktu.
Taehyung hızlı hızlı telefonları topladı, acelesi var gibi çabucak ilerliyordu. Ön sıramızda oturan kızların telefonunu da aldıktan sonra bizim sıraya bıraktı kutuyu. Jimin asla umursamadan elimi boyamaya devam ediyordu. Gözlerimi Taehyung'un gözleriyle buluşturdum ve sırıttım. Gülümseyince karşı tarafı etkileyebileceğimi okumuştum dün. İşe yarıyor mu acaba?
"Telefon koyacak mısın, koymayacak mısın?" Atarlı bir şekilde konuşması ile kıvrılan dudaklarım düzleşti. Belli, bugün ters yanından kalkmıştı. Ya da bir şeye sinirlenmişti.
"Sana bir teklifim var Taehyung." Bozulan yüzümü toparladım ve hafifçe tebessüm ettim yine. Girdiğim hallere bak ya. Ben ne rezil bir insan oldum.
"Hyung." Diye ekledi sonuna.
"Sana hyung diyebilir miyim?" Tek kaşımı kaldırarak sordum. Daha önce böyle bir seçenek aklıma gelmemişti.
"Düz Taehyung demenden iyidir. Onu da dememen lazım gerçi ama..." Taehyung sinirle bir nefes verdi ve kafasını salladı umursamazca. Bir an önce gitmek istiyordu, çok belliydi. Hemen konu dağılmadan teklifimi söylemeye karar verdim. "Ben telefonumu kutuya koyayım, sen de numaranı bana ver. Nasıl fikir?" İlk planım buydu. Bence gayet mantıklı bir anlaşma.
Jimin elimde hareket eden kalemi durdurdu ve salak bir şekilde yüzüme baktı. Büyük ihtimalle yaptığımın büyük rezillik olduğunu düşünüyordu. Gülecekti, çok belliydi ama önce Taehyung'un gitmesini bekleyecekti. İyi dalga konusu olacağım.
Taehyung'un kaşları kalktı ve sinirli duran suratı bir anda yıkıldı. Dudakları yukarı doğru kıvrılırken, dilini dudaklarının üstünde gezdirdi. Kalbim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love With İntern • Taekook
Hayran KurguJungkook lisede 3. sınıfa geçip nöbetçi öğrenci olmayı çok istiyordur. Ancak 3. sınıfa geçtiğinde nöbetçi öğrenci sistemi iptal olur ve onun yerine okula stajyer sekreterler gelir. Yeni gelen 3 sekreteri duyduğunda nöbetçi olamayacağı için sinirde...