| 𝗪𝗮𝗿 𝗢𝗳 𝗛𝗲𝗮𝗿𝘁𝘀 | ʳᵃᶠᵉ ᶜᵃᵐᵉʳᵒⁿ

🅂🄴🄺🄸🅉

Paragraf arası yorum yapmayı eksik etmeyin lütfen

Sınır 7 oy

İyi okumalar dilerimm

*

Nova yatağından aldığı telefonunu arka cebine koyup merdivenlerden indi. Mutfağa ilerlediğinde bir şey arayan Topper ve tek dirseğini tezgaha yaslayıp arkadaşını izleyen Kelce ile karşılaştı.

"Anahtarlarımı gördün mü?" diye sordu Topper, Nova'nın yanından geçip mutfaktan ayrılırken.

"Yatağımın yanındaki komidinin üstündeydi. Yatarken oraya koymuşsun."

"Ugh, doğru ya.." diye mırıldanıp merdiven basamaklarından birer ikişer atlayarak yukarı çıktı Topper.

"Günaydın Nova." Kelce gülümsedi önündeki kıza karşı.

"Günaydın." Nova aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdi.

Topper anahtarlarını alıp indiğinde arabaya binip Sarah'yı almak için Cameron'lara gittiler. Nova bunu takmamıştı çünkü şu an aklını kurcalayan başka bir konu vardı.

Sarah arabaya bildiğinden beri küs arkadaşların arasında bir diyalog bile geçmemiş, hatta birbirlerinin yüzüne dahi bakmamışlardı.

Topper'ın seçtiği lüks kafeye vardıklarında kahvaltı boyunca Nova'nın aklını kurcalayan tek bir düşünce vardı: Rafe'i aramalı mıydı?

Ona olan bütün kötü hisleri zihninden akıp gitmişti sanki. Sadece iyi olduğuna emin olmak ve bir de, ne kadar bu duyguyu bastırmak istese de, onun yanında olmak istiyordu. Eğer Barry doğruyu söylüyorsa içten içe kendini sorumlu tutuyordu.

Topper kahvaltı sonlarına doğru Nova ile Sarah arasındaki gerginliği fark ederek ne olduğunu sormuş, iki taraftan da ufak bir anlaşmazlık yaşadıkları cevabını alarak konuyu kapatmıştı.

Nova geceye kadar aklındaki tek kişiyi düşünmüştü. Onun için endişeleniyor ve ne yapması gerektiğini bilmiyordu.

Ya her şeyi bir kenara atıp Barry'ye gidecekti ya da oturduğu yerde kafasını çatlatan düşünceleriyle kalmaya devam edecekti.

Akşam üzeri başladığı baş ağrısı hâlâ devam ediyor, her dakika daha da çekilmez bir hâl alıyordu. Hap yutmuştu fakat etkisini görememişti.

Baş ağrısını geçirecek olan tek şey düşüncelerinin ve endişesinin silinmesiydi, ki bu da ancak Rafe'i iyi görürse mümkündü.

İlk iş olarak mesaj atmayı denedi. Ama yarım saat kadar bir süre geçmesine rağmen yanıt gelmiyordu.

İkinci aşamayı, yani telefonla arama aşamasını, atlayarak evde uyanık olan tek kişinin odasına gitti. Kapıyı tıklatıp içeriye girerken bilgisayarında bir şeyler ile uğraşan Topper, bakışlarını çoktan gelen kişiye çevirmişti.

Nova sesli aldığı nefesle birlikte ellerini şortunun arka cebine koyarken açıklamaya başladı. Beyaz bir yalandan kimseye zarar gelmeyeceğini düşünüyordu.