sebelas

2.4K 275 264
                                    

Yorum yapmayı unutmayın tatlı baharatlarım, önceki bölüm çok az yorum almış :(
Tepkilerinizi merak ediyorum <3

֍ ֍ ֍

Akşam yemeğinde iki kız kardeşin muhabbeti sarmıyor, yaşıtım olan tek insan da benimle konuşmuyor telefonuyla uğraşıyordu. Sıkıcı bir akşam yemeğinin ardından tatlı-kahve faslına geçilmişti, çok şükür ki biz Felix ile onun odasına geçmiştik.

Yatağın üzerine koyduğum tepsiyi biraz daha ileri iterek bağdaş kurdum. Tiramisu ve fındıklı kahve... Çok özlemişim!

Felix kahvesinden bir yudum alırken sonunda telefonunu bir kenara bırakmış ve bana dönmüştü.

"Şu kaçırılma mevzusu... Baştan anlatsana."

"Ne bilmek istiyorsun?"

"Sadece o anı merak ediyorum. Ciddi ciddi gelip kaçırdılar mı yani, böyle bayılıp falan? Tıpkı aksiyon filmlerindeki gibi!"

İç çekerek kafamı salladım.
"Aksiyonlu bir gündü."

O günü, o anları gözümün önüne getirerek anlatmaya başladım, "Okuldan geldiğimde kapının önünde yabancı arabalar gördüm, Kore plakası olduğunu anlamıştım ama içeri girene kadar aklıma Joo gelmedi-"

"Ona adıyla mı sesleniyorsun?" diyerek yüzünü buruşturunca kaşlarımı çattım, "Anne mi diyeyim?"

"Sen de haklısın... Neyse devam et."

"Salonda bir sürü adam vardı, babama silah çekmişlerdi, tabii diğer çalışanlarımıza da. Bir tanesi en önde duruyordu, sanırım komuta ondaydı."

"Bay Kyun'dur, o ekip başı."

"Her kimse işte. Babam bana kaş göz yaparak kaçmamı söyledi ama o adam bunu fark etti. Yakalama emri verince herkes beni görmüştü. Hyunjin düştü peşime."

Birden güldü, "Aşkının peşinden koşmuş!"

"Ya sussana!"

Gülmeye devam ederken tatlısından bir lokma aldı. Ben de çatalımı batırıp bir lokma aldıktan sonra kahvemi içtim ve anlatmaya devam ettim, "Bahçeye kaçtım direkt, hızlı koşsam da havuzun kenarında yakalandım."

"Hyunjin, teyzemin en çevik adamıdır."

"Aman ne hoş... O çevik adam havuzda arıza veriyor herhalde?"

"Havuz mu?"

"Onu havuza attım."

Kahvesi boğazında kalırken öksürdü, "Şaka yapıyorsun!"

"Yoo ciddiyim."

Yine gülmeye başladığında gülerken nasıl bu kadar tatlı olabildiğine hayret ettim. Hep gülmeliydi. İlk tanıştığımız zamanki çocuk bu değildi sanki.

"Tekrar eve girip üst kata çıktığımda Hyunjin yine yakalamıştı. Ondan kurtulmak için elimden geleni yaptım ama en sonunda beni sırtına atıp alt kata inmesine engel olamadım. O beni evden çıkarırken adamlar babamı linç ediyorlardı. Sonrası yok, uyandığımda Kore'deydim..."

Yüzünde bir acıma, endişe ifadesi gördüm.

Yutkundu, "Zor olmalı."

"Fazlasıyla."

"Hiç kaçmaya çalışmadın mı? Bir ay olmak üzere ve bir aydır burada zorla tutulman akıl alır gibi değil, illa ki kaçabileceğin bir an olmuştur."

"Joo'nun adamlarını biliyorsun, o evden kaçmak mümkün değildi. Hyunjin bile zamanında beni susturan kişiydi, düşün."

İç çekerek omzunu duvara yasladı, "Yine de bu kişinin Hyunjin olması kötü, yani sevgilinden bahsediyorum... O anı sürekli hatırlamayacak mısın?"

DAUGHTER | Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin