Final
Hyunjin ile sahil kenarında buluştuğumuzda onu işinden alıkoyduğum için biraz mahçuptum ama şimdi bunu düşünemeyecek kadar kafam doluydu. Bankta oturmuş denizi izlerken Hyunjin'in üzerimdeki bakışlarını hissedebiliyordum.
"Konuşmayacak mısın Meg? Sabah iyiydin, birden bire ne oldu?"
Derin bir nefes aldım.
"Hyunjin... Joo ile babam hala birbirlerini seviyorlar. Yani sanırım öyle."Kaşları çatıldı, "Ne? Bu nereden çıktı şimdi?"
"Sabah şirkete gittim, onları tartışırken gördüm; Ussy yüzünden. Joo onu kıskanıyor. Babam da öyle eskisi gibi öfkeli bakmıyordu ona."
"Ne konuştuklarını duydun mu?"
"Joo çok yorulmuştu... Kendini anlatmaya çalışıyordu ama zorlandığı belliydi. Bay Han yüzünden bugüne kadar ne zorluklar yaşadığından bahsetti."
"Meg..." mırıldandı. Ona döndüm durgun ifademle, "Eski günlerdeki gibiydiler Hyunjin. Birbirlerine olan bakışları... Çok güzeldi."
İç çekerek kolumdan tutup beni kendine yaklaştırarak kafamı göğsüne yaslamamı sağladı. Kollarıyla sımsıkı sardığında gözlerimi kapattım.
"Joo'nun babasından nefret ediyorum... Her şeyin sorumlusu o." dedim ağlamaklı sesimle. Duyduklarım hala kafamdan çıkmıyordu, beynimin her yerindeydi.
"Bak Alvaro: benim şu an burada açıkça ifade edemediğim çok fazla şey var. Arka tarafta çok kötü bir haldeyim, özel hayatım mahvolmuş durumda. Meg gittikten sonra kaç gün hasta yattım bilmiyorum bile. Dünyam başıma yıkılmışken beni daha fazla suçlama artık. Ben zaten yeterince suçluyorum kendimi..."
Titrek bir nefes verdim.
"Başkanlıktan da istifa edecekmiş, normal bir hayat istiyor."Hyunjin'in gözleri kocaman açılmıştı bana bakarken, ciddi olup olmadığımı anlamak için yüzüme dikkatle bakıyordu.
"Nasıl? Meg sen ne diyorsun?"
"Bırakacakmış işte her şeyi. Zaten mahkemede her şey ortaya çıktıktan sonra eskisi gibi saygı duyulan bir başkan değil, vazgeçmesi en doğrusu."
Hyunjin yıllarca yanında çalıştığı Joo'nun birden bire her şeyi bırakmasına istemsizce üzülmüştü. Ne yediği tokat umurumdaydı ne de işittiği laflar, Joo için gerçekten üzgün hissediyordu. İnanılır gibi değildi.
Yine de o kirli dünyadan çıkacağı için seviniyordu onun adına.
"Peki şimdi aklında ne var?"
"Joo'nun bizi terk etmeden önceki günlere öyle hemen dönmemiz mümkün değil ama... Sanırım bir yerden de başlamak gerek. Babamla konuşacağım, muhtemelen benim tepkimden çekindiği için Joo'ya olumlu bir adım atamıyor. Ona yapması gerektiğini söylemem lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAUGHTER | Hwang Hyunjin
FanfictionMeg, Güney Koreli bir anne ve Endonezyalı bir babanın tek kızıydı. Annesi kariyerini ailesine tercih edip Kore'ye döndüğünde Meg on yaşındaydı. Yaklaşık sekiz yıl sonra Bayan Joo yüksek statüsünün verdiği güç ile kızını kaçırmış ve velayet davası so...