Aşk-ı Arze

bölüm 12

sadece araza baktım. Ben buna hazır değilim ki ben kocamı sevmek istemiyorum sevmediğim birinden bir çocuğum olsun istemem bunu ona demek istemiyordum.

"saçmalama istersen hayır tabiki"

"neden zehra"

"hazır değilim"

"nasıl yani"

"ne nasıl yani hazır değilim demekten ne anlıyorsun"

"bende meraklı değilim zehra"

Keşke yalan demeseydim ama boşanmak istemiyordum o yüzden direk böyle bişey dedim. Ama pişman mıyım hayır.
Günler günler geçti. Konakta iş yapmam yasaklanmış sadece oturuyordum cok sıkıldım yiğitin yanına odasına çıktım.

"yiğit musaitmisin"

"evet yenge gelebilirsin"

içeri girdim bilgisayarın başındaydı oyun oynuyordu.

"ne oynuyorsun yiğit"

"savaş oyunu"

oyuna dalmıştı bile offf neden herkesin uğraşacak işi var bu yalan sıktı artık. Arazı aradım şirketteydi.

"Araz beni alırmısın"

"nereye gidiceksin"

"yanına gelmek istiyorum şirketi merak ediyorum."

"tamam demire söyle getirsin seni"

"tamam"

dedim hazırlanıp aşağa indim anneme şirkete gittiğimi evde cok sıkıldığımı dedim izin vermesede ikna ettikten sonra çıktım. Demir beni görünce garip bir havalara girdi aptal şey.

"şirkete gidiyoruz demir."

cevap vermedi araba sürmeye başladı. Hızlı ilerliyorduk kaza yapacağız neredeyse

"YAVAS KULLAN ARABAYI"

"ne gerek var"

"ben iki canliyim bebeğime zarar gelecek"

kendi içinde mirildaniyordu.

"ne diyosun içinden sen"

"yok bise zehra"

"ne zehrası Zehra hanım diyeceksin"

"bebeğe ne isim düşünüyorsun"

"seni ilgilendirmez işine bak arabayı sür"

"çok kabasın zehracim"

sinirlerimi yatıştirmak için cevap vermedim. Bir süre sonra şirkete geldik. İçeri girdim herkes bana bakıyordu şaşırdık mi hayır. Bir kız yanıma geldi

"ah tatlım sen yeni çalışansın sanırım gidip su dosyaları araz beyciğimin odasına çıkar"

"hahah araz beyciğim demek ismin ne senin bakalım"

"avşin ben tatlım hem sen ne haddine soru soruyorsun bana hadi hadi işini yap"

ona araz beyciğinin eşi olduğunu söylemek isterdim ama ona bir oyunla yaklaşacağım.
Arazın odasına çıktım olanları anlattım kahkahalara boğuldu.

"gülme araz ona bak neler yapıyorum ben avşinciğe"

"yaparsın karıcım"

"şimdi sen bana işcinmisim gibi davran ama çaktırma cok'da canımı okuma!

"iyi bakalım masan odamın karşındaki masa olsun gözümün önünde ol"

"ne yapacağımı bilmiyorum ama ne olcak"

"takıl sen kafana göre işleri boşver"

tamam diyip odadan çıktım. Masaya oturdum herkes başıma üşüştü sorular sormaya başladılar. Aralarından biri

"çok güzel kızsın ismin ne?"

"zehra ben teşekkürler....Soracak sorunuz yoksa çekilin başımdan"

avşin gelmişti.

"neden zehracim rahatsızmı oldun"

ayağa kalktım tatlım zehracım demesine ayar oldum elimi masaya vurup kalktım.

"evet hayatım oldum bir sorunun varmı"

"bak sen şu ambar faresine kafa tutuyor bana"

tam üstüne atılacakken araz geldi.

"aaa zehra odama geç"

avsine baka baka odaya girdim. Oturdum koltuğa.

"Araz beyciğim o kız nasıl olurda koltuğunuza oturur?"

"oturur avşin sen işine bak hadi herkes işinin başına"

Avşinden;

eeeh daha yeni geldi yaptığı şeylere bak meral ya(şirkette yakın arkadaşı meral).
Araza hele bi göz koysun parçalarım onu baksana bir de bacak bacak üstüne atmış"

"elimizden geçsin o bizim hele"

"geçsin geçsin araza güveniyor"

Zehradan;

"ben bunu döverim sana yürüyor bu beyciğim falan noluyo"

"kıskanma zehra"

"hah ne münasebet benmi kiskandim"

"evet karıcım"

"kovsana onu"

"iste yeter"

"ama şimdi değil döveyim ondan sonra."

Akşam üstü eve gittik yorulmuş gibi davranmam lazımdı sonuçta hamileydim. Yemek hazırlanmış bizi bekliyorlardı. Ağam bile gelmiş

"kızım sen hamile hamile şirketemi gittin"

"evet baba"

"senin dinlenmen lazım gidemezsin"

"ağam cok sıkılıyorum vallaha hem ordada oturuyorum iş yapmıyorum ki zaman geçiriyorum hem"

"tamam kızım ama yorulma sakın torunum bana lazım ona bişey olsun istemem"

"yok yok"

azıcık daha sohbet ettikten sonra odalara gittik.