bölüm 35

220 9 0
                                    

Arkadaşlarr umarım bayramınız iyi geçmiştir. Bilerek bayramdan sonra bölümü atmaya karar verdim. Şimdiden iyi okumalar.

Sabah kalktığımda hareket edemiyordum. Gözlerimi açtığımda miran bana sarılmış uyuyordu. Üstüde çıplaktı??

"MİRAAAAN"

diye cırladım ve kollarında kurtuldum. Minderimi alıp  miranin karnına oturup mirana vurmaya başladım.

"sen ne hakla bana sarılıyosun"

"aman be kızım sarılamıcakmıyım sana"

"sarılamıcaksın"

derken hala vuruyordum. Miran ani bir hareketle minderi elimden almıştı ve bana tekrar sarılıp kendine bastırdı.

"hösstt be hayvan bırak beeeni"

"böyle iyiyim canım sağol"

"ben değilim"

"buket sen nasıl biseysin ya"

Geri çekilip yataktan indim , ellerimi belime koyup,

"pardon"

"cözemiyorum kızım seni ama yakındır merak etme"

"ne merak edicem be essek herif"

dedim. Dolaptan kıyafet alıp banyoya gittim rutin işlerimi halledip çıktım. O sırada miranda üstünü giymiş banyoya gitmişti. Sonrada yemeğe indik..

Zehradan;

Bugün günlük güneşlik bir hava vardı. Kalktım yanıma baktığımda araz yoktu nereye gitmişti hemde bana haber vermeden?.
Banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım. Bugün canerim 5 buçuk aylık olmuştu. Hafif hafif bel ağrılarım oluyordu.
Banyodan çıkıp mor bir elbise giydim saçlarımı arkaya atmıştım başıma yazmamı takıp asağa indim.

Mutfağa geldiğimde zeyno ve meryem kahvaltı hazırlıyordu.

"Zeyno araz nerde haberin varmı"

"hanımım terasta"

"tamam"

Terasa çıktım araz ordaydı maraz abiyle birlikte bir sıkıntı var gibi gözüküyordu.

"aşkım"

"günaydın aşkım"

"günaydın da ne bu hal"

yanına geçip oturdum.

"günaydın abi"

"günaydın zehra"

"aşiret artık bir ağa seçilmesini istiyor babam yaşlandı haliyle abimle onu konuşuyorduk"

"eee kim olucak"

zenanda gelmişti.

"oo toplanmışız"

"evet kanka gel sende"

zenanda maraz abinin yanına oturmuştu.

"ne oldu"

"aşiret ağa seçilmesini istiyormus"

"ee kim olucak"

"hic bilmiyorum"

"benim ağalıkta gözüm yok diyorum araz neyini anlamıyorsun al ağalığı işte"

"abi sen varken büyüğüm varken neden ben olayım"

"olum bak anlamıyorsun istemiyorum ben ağalık uğraşamam diyorum araz!"

"bende diyorum ki abi! Sen olmazsan ağa ben kabul edemem"

Zenanla sadece birbirimize bakıyorduk. Umarim abi kardeş ayrı düşmez.

Maraz abi elini masaya vurarak;

"ya o ağalığı al ya da benimle muhattap olma araz boran"

"abi saçmalama bi ağalık yüzünden kardeş kardeşe küsermi"

"sen karışma zehra bu arazla benim aramda"

Aslına ben içten içe hanımağa olmak istiyordum. Oğlumda ağa olurdu yaşayıp giderdik ne güzel ama bunu sadece araz belirlerdi.

"Abi Allah aşkına niye niye"

"ben karımla mutlu mesut yaşamak istiyorum aşiretle uğraşamam"

"oylemi abi"

"öyle araz"

"tamam ağalığı ben alıyorum"

Evet doğru gördünüz araz artık ağaydı. Boran aşiretinin ağası araz BORAN'dı.
Boran direkt yanımdan kalkıp içeri seyfettin ağanin yanına gitmişti. Peşinden maraz abide kalktı.
Zenanla baş başa kaldık.

"görüyor musun kanka bi ağalık için düşman olacaklardi"

"sorma zehram sorma ya , ay artık hanımagasin kız"

"ay evet yaa"

zenan yanıma gelip alnımdan öpmüştü bizde iki kardes/kanka oturmuştuk. Baş başa el ele.

Seyfettin ağadan!;

"ah halimem ah yaşlandık"

"doğru dersin ağam daha dün gibi marazımın doğumu vardı arazımın yigitimin."

"he valla"

"baba bende ağa olucam dimi"

demişti yiğidim. Gülmüştüm.

"evet oğlum olacaksın"

İçerden sesler geliyordu. Neydi bu bağırışma!. Araz ve maraz girmişti içeri.

"BABA SENİN BU OĞLUN AĞALIĞI KABUL ETMİYOR SEN OL DİYOR"

"maraz oğlum neden olmak istemezsin?"

"istemiyorum baba ben karımla mutlu mesut yaşıcam aşiretle uğraşamam"

"büyük olarak senin geçmen gereki-"

"baba ya ağa araz olur ya da ben Mardini terk ederim."

"dur hele oğlum tamam sakin"

"sakinim şimdi kararinizi verin."

Uzun bir düşüncenin ardindan karar verdim.

"Ağa arazdır."

Aşk-ı ArzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin