bölüm 40!

273 9 0
                                    

Zafer kutlaması için bir restorantı kapattırmış bütün masaları donattırmış ve sadece boran aşiretinin gelmesi üzere dizayn etmiştik. Restorant mardin'in yöresel ürünleri ile doluydu.  Yavas yavaş tüm aşiret gelmiş herkes yerini almıştı. En son seyfettin ağamda gelince yemeğe başlandı. Aşiretten musa ağa;

"seyfettin ağam çok yaşayasın emi kalender belasından kurtardın bizi"

"ne demek musa soyunu kurutmadan kendisini kuruttuk evelAllah"

Büyük bir alkış kopmuştu gururlu gururlu bakıyordum etrafa nereden nereye.....

Yemek yenmiş sohbet edilmişti sıra gecesi yapılıyor çiğköfteler yapılıyor halaylar oynanıyordu. Benim hafif sancılarım vardı.

"caner annemm kurban olduğum bak sıra gecesi yapıyoruz annem"

Araz şarkıya kendini kaptırmış maraz abi ve yiğitle söylüyordu.

Ocağım söndü , nasıl beladır
bırakıp gitti bu ne devrandır
dünya gözüm de ker beladır
Allah'tan bulasan..

Nemrudun kızı yandırdı bizi
çarptı sillesini felek misali
Gör halimizi kurtar bizi
vurdu sillesini kader misali
Mevlam gör bizi..

Ocağım söndü , nasıl beladır
bırakıp gitti bu ne devrandır
dünya gözümde ker beladır
Allah'tan bulasan..

"Nemrudun kızı yandırdı bizi" derken bana bakıp demişti nee yanii yandırdımmı ben seni arazzzz??????

saat gece 2'ye gelmişti baya uzun bir gün sürmüştü. Aşiret dağılmış evlere gitmiştik.
Araza trip atıyordum.

"zemom ne oldu yine ne yaptım"

cevap vermedim.

"sana diyorum karım

Adam akıllı iltifat etmediği sürece cevap vermicektim buda onu biliyordu.

"Dünyanın en güzel kızı biricik karım herşeyim canerimin annesi anamın güzel gelini güzellik abidem ne yaptım hadi söyle"

"ay tamam dicem" (dnfjelfnpwoswks)

"hele şükür"

"ben seni ne zaman yandırdım araz(😒)?"

"nasıl??"

"hani dedin ya nemrudun kızı yandırdı bizi derken baktın ya bana"

"ya gülüm onami takıldın"

"baska neye takılcaktım"

"seni ilk gördüğümde o güzel gözlerine vuruldum yandım ben sana"

*ben bu söze bayılırım ama hala trip atıyorum*

"öylemi olmuş"

"öyle olmuş tabi"

diyip alnımdan öptü. Neyse çok uykum var tribimi başka zamana saklamam gerek..

"hadi uyuyalim güzelim ha saat 3'e geliyor"

"uyuyalım"

yatağa girdim araza sarıldım uyudum. Temas bağımlısıyım ya...

Buketten;

Allah'ım yarabbim sen yardım et!

"MİRAN"

"hııı"

"doğru uyu yere düşücem yaaağğ"

cevap vermedi. CILDIRICAM ŞİMDİ o kadar dağınık yatıyordu ki miran anlatamam yani. Biliyosunuz arazla biz evdeki sorunlar yüzünden çiftlik evine taşınmıştık ve miran ağalığı almıştı. Botan aşireti artık miranın emri altındaydı....

Kalkıp misafir odasına geçtim orda geniş geniş uyudum.

Sabah 11.23

"BUKETT"

diye bağırıyordu biri ama baya tanıdık bir sesti. Aceleyle kalkıp odadan çıktım miran bağırıyordu.

"ne oldu ne bağırıyorsun"

Derin bir nefes alıp verdi bana sarıldı. Öyle kaldım.

"Ne oluyo miran"

"kızım salakmısın sen kaçırdılar sandım seni sen niye burda uyuyosun"

"neden acaba sen yatağı kendin için almışsın benim haberim yok"

"nasıl"

"yataktan düşüyodum çok dağınık yatıyosun"

"kızım geç önüme sarıl işte ne konuşuyosun"

"oldu başka ne istersin"

"benim olmanı"

Kapkara göz bebeklerine baktım. O kadar yakındık ki nefesimiz birbirimizin yüzüne vuruyordu. Yalancı bir öksürük yapıp geri çekildim.

"üstümü değişiyim"

diyip giysi odasına gittim. Kapıyı kapattım ve yaslandım o an gözümün önünden geçiyordu.
Noluyo buket hayırdır noluyo?.

Üzerime beyaz bol bir tişört giyip alttan da siyah şort giymiştim bugün evden çıkmak istemiyordum. Saçlarımı taradım elimi yüzümü yıkadım. Odadan çıktım miranda allta oturuyordu oda şort ve tişört giyinmişti.

"acıktım ben"

"kahvaltı hazırlıcam şimdi"

"iyi"

Mutfağa gittim yüzüme bile bakmadı miran 15 dakika içinde ne olmuştu ki?.

Kahvaltı hazırlamış çayı demlemiştim. Miranın yanına gidip

"kahvaltı hazır"

cevap vermedi kalkıp masaya gitti. Bende oturdum.

"noluyo miran"

"derken"

"ne bu tavır ne yaptım ben"

"yok bişey"

"var bişey"

"yok"

elimi masaya vurup;

"desenee miran ne yaptım"

"hiç bişey işte buket hiç bişey bana karşı hiç bişey yapmamandan bıktım kaç aydır evliyiz adam akıllı yaklaşmıyorsun bana bile niye buket gramdamı sevmiyosun beni"

"Miran-"

konuşmama izin vermeden;

"ben seni sevmekten seni korumaktan baska bişey düşünmeden her an başına bişey gelebilir diye düşünmekten içim içimi yedi sana her an adım attım sana hep sıcak kanla yaklaştım ama sen buket sen hep tersledin."

bişey demeden kalktı masadan yukarı çıkıp üstünü değişmiş ceketini alıp çıkmıştı. Şok olmuştum miran bana ciddi ciddi sevdalanmıştı ama ben seversem gidermi düşüncesine girmiş düşünüyordum. Masayı toplayıp koltuğa oturdum. İki saat geçmişti ama Miran hala yoktu. saat 3'dü hâlâ bekliyordum nereye gitti bu. Aradım bakmadi. Çok merak ediyordum.

1 saat daha geçmişti miran gelmişti. Geldiği gibi ona sarılıp;

"özür dilerim"

"ne için"

"sana bir adım bile atmadığım için seni üzdüğüm için kırdığım için."

Geri çekildim gözlerim dolmuştu.

"o akan bir damla göz yaşın için dünyayı yıkarım"

demişti miran. İlk defa sevgisini hissettiren biri tanımıştım. Kaybedemezdim.

Aşk-ı ArzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin