5

55 6 0
                                    

"Multimedya Altay"

Yasemin'den;
Nihal bana öldürücü bakışlarını atıp topuklarını vura vura evden çıkmıştı. Melis yüzünde ki zafer gülümsemesi ile yanıma gelmiş çok aç olduğunu söyleye söyleye beni sofraya çekiştiriyordu. Haklıydı bebeğini emzirdiği için sürekli yemek yeme ihtiyacı çok normaldi. Ancak az önce olan şey hiç normal değildi. Altay az önce çalışanını benim yüzümden kovmuştu. Buna sebeb olduğum için çok moralim bozulmuştu. Sıkıntıyla sofraya doğru açıkladım ve gelişine güzel bir sandalye çekip oturdum. Melis daha sofraya oturmadan atıştırmaya başlamıştı. Anıl şok olmuş bir şekilde melise bakıyordu yüz ifadesi aşırı komikti.
Anıl burnunu kaşıyıp"Hayatım yemek kaçmıyor biraz sakin mi olsan" dedi ve melise baktı. Melis ise omuz silkip tabağına aldığı yiyeceklerle ilgilenmeye devam etti.
Anıl'ın kucağında uyuyup kalan küçük prensime gülümsedim ve ayaklandım;Anıl bebek uyumuş istersen pusetine yatırayım dedim ve küçüğümü kucağıma aldım. Pusetine koyup tekrar eski yerime döndüm ve sofranın başına oturduğundan beri tek kelime konusmayan Altay'a göz ucu ile baktım.
Bakışlarımı hissetmiş olacak ki "Yeni bir çalışan gönderirim." Dedi. Ancak ben bu yüzden bakmamıştımki.

Hayır böyle bir şeye gerek yok ben gün boyu evdeyim zaten çok bir iş yok gerekli olanı da yapabilirim. Dedim.

Kaşlarını çatmış bir sekilde yüzüme bakıyordu.

Konuşma hissiyatı duyarak; Ben birilerinin bana hanım demesi yada hizmet etmesini istemiyorum en azından ben bu evden gidene kadar kimseyi almasak.

"Nasıl istersen doktor" deyip masadan kalktı ve evden çıktı.

Melis şaşkın ifadesi ile "Kız sen ne yaptın bu deliye'de iki çift laf edecek seviyeye getirdin?"

Bu söylediği ile Anıl'da bende kahkaha ile gülmüştük. Gerçekten aşırı komikti.
Gülerek;Ne yani cidden sizinle konuşmuyor muydu ?

Anıl kaşlarını kaldırarak "Bağırıp çağırmak dışında hayır bırak konuşmayı evine bile almazdı kimseyi sen bir ilksin Yasemin."
İşte bu sefer şok olan taraf bendim. Melis göz devirerek imalı bir şekilde "Tek gecelik ilişkilerinin partnerleri dışında demek istedin galiba hayatım"dedi ve tekrar yemeğine döndü.
Ben ise tek bir noktada takılı kalmıştım.Altay
benim güvenliğimi başka bir evde de sağlayabilirdi bunu yapabilecek tüm imkanlara sahipken neden beni burada yanında tutuyordu ki ? Bunun Melis'e yaptığım iyiliğin karşılığından daha fazlası olduğuna emindim. Şu kısa zamanda onu azıcık tanıdıysam 'bana ne melise iyilik yaptıysa Anıl uğraşsın'der yada beni hiç umursamaz Anıl'ın koruması seçeneğini bile düşünmezdi birşey vardı en kısa zamanda bunun üzerine gidip öğrenmem gerekiyordu.
Bozuntuya vermeden kahvaltımı yaptım ve sonrasında Melis ile sofrayı toplayıp kendimize kahve yaptım. Anılda işleri olduğunu söyleyip bizi yanlız bırakmıştı ve gıybet saatimiz Anıl evden çıkar çıkmaz  aktifleşmişti.Melise geçen akşam gelen aptal sarışından bahsettim. Olanlara deli gibi gülmüştü. Anlattığına göre Altayın üniversite yıllarından sevgilisiymiş ancak ayrıldıktan sonra saplantı haline gelmiş platonik bir boyuta taşınmış. Acaba neden ayrılmışlardı ? Bu merakımdan sonra devreye giren iç sesim hiç gecikmeyerek"Altaycığımla ilgili ne kadar çok şeyi merak ediyosun doktorcum" diyerek uyuzluğunu yapmıştı ve yine çok haklıydı. Bana ne canım Altaydan ne hali varsa görsün.Kendi kendime triplenirken Meliste toplanmış kalkıyordu her ne kadar akşamada kalması için dil döksemde Altay tarafından kovulmadan kendi isteği ile kalkmanın en iyisi olduğunu düşünerek çoktan evden çıkmıştı. Küçük prensimi öpüp onları yolcu ettikten sonra salonda ki kahve bardaklarını alıp mutfağa geçtim. Akşam için yemek hazırlasam iyi olacak çünkü aç aç uyumak istediğim son şeydi. Dolaptan köftelik malzeme çıkartıp yoğurmaya başladım ve hızlıca şekil verdim. Onları akşama doğru kızartacağım için tabağa güzelce yerleştirdim ve ellerimi yıkadım. Tam sırtımı döneceğim zaman ağzıma kapanan ellerle korku tüm bedenimi sarmıştı. Ellerim refleks olarak ağzımı kapatan ellere gitmiş kurtulmak adına olabildiğince asılıyordum ama fayda etmiyordu. Göz yaşlarım hızla akmaya başladı ve gerçekten çok korkuyordum çırpınışlarımın ve çığlıklarımın hiçbir faydası yoktu.
Ağzımı tek eli ile kapatmaya devam ederken diğer eli belime gitmiş ve okşamaya başlamıştı. Dudaklarını boynuma sürterken "Şşşss sakin ol bebeğimm sadece biraz oyun oynayacağız" demiş ve pis bir şekilde kahkaha atmış ve dahada ileri giderek boynumu ısırmaya başlamıştı. Göz yaşlarımın yerini boğuk hıçkırıklar almış bilincim kapanmaya başlıyordu. Her bir hamlesinde ölmeyi diliyor kendimden tiksiniyordum. Gözüme ilişen bıçağa yavaşca elimi uzattım tek dileğim farketmemesiydi. Bıçağı elime aldım ve gözlerimi kapatıp üçe kadar saydım. Sırtım dönük olduğu için hızla belimi saran o lanet kolunu çizik attım ve acıyla gevşettiği kollarından kurtuldum. Kendimi korumak adına bıçağı uzatıp hala üzerime yürüyen pisliğe karşı doğrulttum.

Pis pis sırıtarak "Ne o korktun mu doktor ? Hiç yakışıyor mu sana oysa ki yatak konusunda uzmansındır diye düşünüyordum."

Dişlerimin arasından;Allah Belanı versin adi pislik !! Uzak dur benden!! Deyip geri geri adımlamaya başladım. Ben ne kadar geri gidiyorsam oda bir o kadar üzerime geliyordu.

"Altay seni evine aldığına göre onunla baya ilgileniyorsun ha doktor " deyip kahkaha attı ve devam etti "Altaydan daha iyiyimdir.." deyip aramızda ki mesafeyi kapatıp dudaklarıma egilmesi ile hiç düşünmeden bıçağı karın boşluğuna sapladım. Ellerime bulaşan kanı ile ağlamam daha çok şiddetlendi. Karşımda yığılıp kalan adamdan uzaklaşıp duvarın dibine çöktüm ve ellerimde ki kana bakıp titremeye başladım. Birilerinin hayatı devam etsin diye kan olan ellerim bu gün birinin hayatına son vermişti.
Ben Bee-nn katil olmuştum. Ben birini öldürmüştüm. Güçlükle çöktüğüm duvar dibinden kalkıp mutfaktan çıkmaya yeltendim ancak ayak bileğimi tutan elle yere yapışmıştım. Bileğimi tutan ellerin sahibi tek çırpıda beni yanına çekip boğazıma yapışmıştı. Nefes alamıyor altında çırpınıyordum. Bilincimi kaybetmek üzereyken duyduğum silah sesi ile gözlerimi yumdum. Silah sesine eş değer zamanda boğazımda ki ellerden kurtulmuştum.
Altay yanıma çöküp beni kendine doğru çekti ve göz ucu ile bedenimde bir hasar olup olmadığını kontrol ettikten sonra saçlarımı geriye doğru itip omuzlarımdan tutup"Yasemin iyi misin? Sana bir şey yaptı mı ?" Demesi ile kendimi ondan geri çektim.
Hıçkırarak ;Dokunma bana!! Diye bağırdım.
Altay yırtılan tişörtüme bakıp dişlerinin arasından "Siktir" diyerek tısladı.
Bense kanlı ellerime ve az ilerde yatan adama bakıp ağlayarak sözlerime devam ettim; O-o pislik bana dokundu bak bak banaa Altay o pis dudakları bedenimde gezdi!!! Ben ben onu bıçakladım çünkü başka çarem yoktu.. dedim ve sonlara doğru sesimi kısarak o dilime dökmekte güçlük çektiğim ve çok utandığım bir fısıltıyken bile çığlık gibi hissettiren
kelimeyi kullandım; Eğer ben onu bıçaklamasaydım bana tecavüz edecekti.. der demez Altay yerde ki kafasını kaldırıp gözlerini gözlerime sabitledi. Her zaman ifadesiz olan gözlerinde bu sefer mahcubiyet ve öfke vardı. Yerden kalkıp taşımakta zorlandığım kirli bedenimi sürükleyerek mutfaktan çıktım. Arkamda bir ceset ve öfkesinden deli olan bir Altay bırakıp üst kata çıktım kapımı kilitleyip adımlarımı duşa yönelttim bir an önce yıkanmak istiyordum.Bedenimi temizlerdim buna gücüm yeterdi ama ruhum,ruhumu nasıl temizleyecektim kendimi soğuk suyun altına attım. Derimi yüzercesine  sürttüm lifi. Sanki hala dudakları boynumda gibi geliyordu bu his liflemekten kanattığım boynumdan bile daha çok acıtıyordu canımı. Havluyla gelişi güzel kurulanıp elime ne geçtiyse onu giydim, ışıkları kapatıp yatağın içine girdim ve ayaklarımı kendime doğru çektim ıslak saçlarım boynuma temas ettiğinde istemsizce gözlerimi yumdum ve elimle boynumu silmeye başladım boğuluyor gibi oluyordum yataktan kalkıp bir sağa bir sola gidiyordum bana dokunduğu,bedenimde benden izinsiz dolaşan elleri o iğrenç halleri gözümün önünden gitmiyordu attığım çığlıklar bana söylediği pis sözler tekrar tekrar kafamın içinde yankılanıyordu. Ellerimle kulaklarımı kapattım ancak bitmiyordu bu sesler. Sanki gittikçe çoğalıyordu. Ağlamam hızlanmış nefesim kesiliyordu. Etrafta ne var ne yok dağıtıp öfkemi,nefretimi kusarcasına çığlık attım ben artık ölmek istiyordum.

Ben geldiiiiiiimmmmmmm...
Yorum ve beğeniler sizde canlarım..

LAYEMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin