BELKİ 🔑 Bölüm 2

1.1K 158 38
                                    

Selam benim canım okurlarım....

Sizlerle ilk buluştuğumuz 2020, Nisan ayından bu yana 8 hikâyeye hayat verdik ve şimdi yeni bir maceranın başındayız. Heyecanlıyım..

Hikâyemizde geçecek olan mekânlar gerçek hayatta yok canlarım. Nasıl ki Eskişehir'de bir Koru'muz vardı burada da Arnavut kaldırımlı sokaklarda sıralanmış taş konaklar olacak.

Seviliyorsunuz... Sizlerle aramızda oluşan bu bağı hissetmek, ne olursa olsun yanımda olduğunuzu bilmek güç veriyor bana.

Yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum. Keyifle okuyun...


Yalanlar bumerang gibiydi. Dönüp dolaşıp insanın kendisini kandırırdı yalnızca.

                                                                                                                                                    tylndbk


Hayatımın bir noktasında kendimden ve hayallerimden vazgeçmiş olduğumu ne yazık ki çok acı ve üstelik çok geç öğrenmiştim. Adımlarım açılan kapıdan içeriye girerken, bana gülen orta yaşlı kadına gönderdiğim gülümseme kanatları kırılmış ama bunu ustaca saklamaya çalışan bir kuşun çaresiz çırpınışlarından öteye geçememişti. Evsiz, yurtsuz ve lanet olsun ki parasızdım.

"Hoş geldiniz." dedi kadın ardımdan kapıyı kapattığında. "Gelmenizi bekliyorduk ne zamandır."

İstemsizce gülümsedim. Uzun zamandır bir yere gelmemi bekleyen kimse olmamıştı. Herkes bir yerlerden gitmemi arzuladığından bekleniyor olmak belki de yaşadıklarımın etkisiyle tuhaf gelmiş, ağzımda acı bir tat bırakmıştı. Varlığım başta ailem olmak üzere tüm çevreme öylesine fazla gelmişti ki kendimi bu sığınağa atana kadar uzun süre düşünmüştüm. Ben bu insanlara benden bu kadar nefret etmelerine sebep olacak ne yapmış olabilirdim? Akif'in evliliğimiz boyunca beni tüketmesi yetmezmiş gibi üstüne aylarca aldatması toplum tarafından kabul görürken benim yaşıyor olmam bile suç sayılmış; evimden, işimden hatta memleketimden aforoz edilmiştim. Gitmem bayram havası estirmişti muhtemelen ve şimdi burada gülen bir yüzle karşılaşmak da normal değil tuhaf gelmişti bana.

"Hoş buldum. Melis ben."

"Biliyorum. Beyefendi bahsetmişti geleceğinizi. Ben de Nevin. Evin temizlik, yemek işleri falan hep bendedir."

"Memnun oldum Nevin. Hasan Bey müsait mi? Onunla da tanışmak isterim."

"Hayır, bu saatlerde uyur hep. Ben sizi odanıza çıkartayım."

Başımla onaylayarak, bavuluma uzandım. Taş konağın sokağa açılan dış kapısına ulaşana dek canımı çıkaran bavulu son bir kez ellerimle kavrayarak yine taş basamaklardan oluşan merdivenleri çıkmaya başladım.

"Hasan Bey'in odası da üst katta mı?"

"Evet."

"Nasıl inip çıkıyor bu merdivenlerden?"

"6 ay önce kaza geçirene kadar sorun yoktu. Yaşlıdır ama çok dinçti. Kazadan sonra bahçeye açılan bölüme bir asansör yapıldı. Onu kullanıyor."

Ben de o asansörü kullanabilirdim. Canım çıkmıştı bavulu çekeceğim diye ama ses etmeden bana odama kadar eşlik eden kadını takip ettim oysa evde asansör olmasına rağmen beni merdivenlerle yoran kadına karşı bir öfke kabarmıştı içimde. Bu günlerde biraz tuhaftım. Çok hızlı sinirleniyor, durup dururken öfke nöbetleri geçiriyordum. Bu öfke başta kendimeydi sonra Akif'e ve en nihayetinde tanıdığım herkese. 

BELKİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin