"Clarke! Hadi."
Jasper vücudunda mızrakla nehrin karşısında duruyordu. Biz ise gördüklerimiz karşısında yerimizden
kıpırdayamadık."Gitmeliyiz!" dedi Finn.
Üstümüzden sürü halinde kargalar uçuyordu. Nehri gerimizde bırakıp ormana doğru koşuyorduk.
"Zikzak çizerek koşun. Ağaçların tepesindeler. " dedim. Biraz önce duyduğum sesler demek bunlarmış.
Arkamızdan acı verici bir çığlık sesi geldi. Herkes duraksadı.
"Geri dönmeliyiz Jasper yaşıyor" dedim. Arkamı dönüp koşmaya başadım.
" Lyra bekle. Orda olabilirler."
Hızlı koşmaktan kasıklarıma ağrılar girmişti. Ağaçların arasından elimde sımsıkı tuttuğum bıçakla nehire doğru durmaksızın koşuyordum. Nehre ulaştığımda Jasperı sürükleyen adamı gördüm . Düşünmeye vaktim yoktu.
"Jasperrr"
Dev gibi adamın bana dönmesiyle elimdeki bıçağı fırlattım. Diğerleri geldiğinde şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı.
"Hadi hemen karşıya geçmeliyiz"
Karşıya geçtiğimizde yüzü dövmeli adam yerde yatıyordu.
Nabzına bakan Clarke " Yaşıyor ölmemiş " dedi.
Bıçak isabet etmişti ama kalbe zarar vermemişti."Monty , Ashley ve Malia siz Jasperi taşıyacaksınız. Dikkat edin o içindeki şey oynamasın. "
Clarke Jasperin mızraklı vucuduna bakarken yüzünden yaşlar akıyordu
" Finn , Clarke , Octavia üçünüzde adamı taşıyın " dedim. Lanet olası ormandan çıkmalıydık. Hemde hemen.
"Çocuklar sanırım beni arkada bırakmanız gerekecek" dedi Octavia. Biraz önceki kaçışımızda yarası iyice açılmış kanlar akıyordu.
"Tamam o zaman ben sırtımda taşırım seni. Finn Clarke ve Ashley siz adamı taşıyın. "
"Hadi çabuk olun hava kararmadan ormandan çıkmalıyız"
Octavia sırtıma çıkmış kollarını da boynumda birleştirmişti. Ormanın içinden hızlıca ama dikkatli bir biçimde geçiyorduk. Kampa ulaştığımzda herkes bize bakıyordu.
Bellamy bana doğru gelip kardeşine korku dolu gözlerle sırtımdan indirdi."Octavia. İyi misin? "
Octavia başını salladı."Yemek nerede?" diye sordu Bellamy. " Jaspera noldu? Bu adam da kim? Biriniz cevap verin! "
"Jasperi vurdular mızrakla . Bende Jasperı vuran adamı vurdum. Vurmasaydım onu götürüyorlardı."
"Ne yani dünyada bizden başkalarıda mı varmış "
"Gördüğün gibi. Bir tanesi tamda önünde duruyor gerizekalı" dedim. Ağaca tırmanmış sarışın oğlana.
"Ve sizde onu buraya mı getirdiniz?" dedi Bellamy yerde yatan dünyalıyı işaret ederek.
"Eğer başkaları varsa kampa gelecekler onu buraya getirmemeliydiniz. Yerimizi öğrenecekler"Clarke Jasperin peşinden teleşla içeri girerken bana bir bakış attı.
"Bellamy zaten burda olduğumuzu biliyorlar. "
"Aptallık ettin Lyra. Hata yaptın hepimizi tehlikeye attıyorsun "
"Bellamy burda olmaktan korkuyorsan Jahayı vurup gemiye binmeseydin."
"İnanmıyorum "
"Ona bakın başkanı vurmuş" etraftaki sesler artmıştı şimdi.
"Sen nerden biliyorsun? "
Bellamy üzerime yürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYHEDA
Science FictionUzayda doğmak bir kutunun içinde büyümek ve asla o kutudan çıkamamak nasıl bir çaresizlik bilir misiniz? Peki hata yapan ve bu yüzden idam günü gelene kadar daha küçük kutulara konulan çocuklar? Onları kim anlayabilir? Ya bu çocuklara bir şans veri...