Yanlarına gittiğimizde Monroe yaralanmış bacağından kanlar akıyordu. Bellamy bizi görünce koşup ikimize birden sarıldı.
"Nerdeydiniz? Her yerde sizi aradık."
"Başımıza neler geldi sorma Bell?" dedi Octavia.
"Clarke nerde? Diğerleri sizle değil miydi? " diye sordu Finn. Octavia ile birbirimize baktıktan sonra ikimizde kafamızı salladık.
"Bizde onları arıyoruz."dedi. Murpy kafasını eğmiş yerinde sallanıp duruyordu. Monroe yarasına bastıran tanımadığım kız ise hıçkırarak ağlıyordu.
"Bu kim?" diye sordum.
"Çifçi istasyonundan" dedi Murpy sesini kısık çıkıyordu.
"Zaman kaybediyoruz. Gidip diğerlerini bulmalıyız."dedi Finn, eline tüfeğini alarak.
"Finn büyük köyde yoklar" dedim "Genellikle tutsakları tuttukları yerde de yoklar. "
"Nerden biliyorsun Lyra? "
"Çünkü az önce onu ordan kurtardım" dedi Octavia.
"Ne seni kaçırdı mı dünyalılar? dedi Bellamy. Kafamı salladım.
"Nasıl kurtuldun? "
"Octavia sağolsun. Beni ve Lincolnı kurtarıyordu ki, biçiciler Lincolnı kaçırdı." dedim.
"Civardaki köylere bakalım burda böylece beklemiyelim" dedi Finn . Hava şimdi kararmaya başlamıştı.
"Sen ve Murphy gidip köylere bakın. Ama uzaktan." dedi Bellamy. "Biz Monroe ve diğer kızı ARK'a götüreceğiz. Sonra sizi bulur diğerlerini ararız."
"Biz ARK'a gitmek istemiyoruz Bellamy." dedi Octavia.
"Orda fazla kalmayacağız yaralıları teslim edip diğerlerini arayacağız."
Elimdeki silahı sertçe Murphy fırlattım. Yerdeki bacağından yaralanmış kızın bir koluna ben bir koluna ise Octavia girdi. Diğer kız ise arkamızdan geliyordu. Bellamy, Murpy ve Finne bişeyler dedikten sonra elinde silahla önümüze geçti.Alfa istasyonuna vardığımızda hava iyice kararmıştı. Kapı açıldığında karşımıza sabah gördüğüm kadın çıkmıştı.
"Clarke? Buldunuz mu onu?" dedi. Yakasında başkan rözeti vardı.
"Sakin ol Abby, diğerleri arıyor onu." dedi Bellamy. Kadını geçip içeri girdi.
Ben ise Monroe kolundan çıkıp , çifçi istasyonundan olan kızı çağırdım yanıma. Kolundan tutması için işaret ettim.
"Revire götürün onu"dedi ismin Abby olduğunu öğrendiğim kadın.
"Raven iyi mi? " diye sordum kadına.
"Evet şimdilik iyi" dedi kadın."İçeride yatıyor." Kafamı sallayıp yürümek için hamle yapacakken geri döndüm.
"Clarkı bulurum ben merak etmeyin. Ona hiçbirşey olmaz. " dedim. Kadın gülümsedi.
"Merak ettiğim birkaç şey var" dedim. Belki konu hakkında bir biğiniz vardır."
"Raven bana senden bahsetti Lyra. Birçok kez bu çocukların hayatını kurtarmışsın."
"Komutan Jane annem olur. Buraya gelmeden önce..." sözümü bitirmeye çalışıyordum ki kadın "Üzgünüm" dedi. Dünya başıma yıkılmış gibiydi. Gözlerim yaşla dolmuştu. Soğuk hava buz gibi yüzüme vuruyordu. Burnumdan çıkan buhar, sinirimi anlatamaya yetmiyordu bile.
"Peki ya Jaha? O da burda mı? " dedim.
"Hayır o gelemedi."
"İsabet olmuş. Pislik herif " Hızla kadının yanından uzaklaşırken içeri girip Ravenı aramaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SKYHEDA
Science FictionUzayda doğmak bir kutunun içinde büyümek ve asla o kutudan çıkamamak nasıl bir çaresizlik bilir misiniz? Peki hata yapan ve bu yüzden idam günü gelene kadar daha küçük kutulara konulan çocuklar? Onları kim anlayabilir? Ya bu çocuklara bir şans veri...