"kamal, biraz gelir misin?" bana kapıdan seslenen minhyuk ile ayağa kalktım. soobin göz kırptı ne oldu der gibi. omuzlarımı kaldırıp bilmiyorum dedim ona sessizce. sonra da minhyuk'a ilerledim. omzumu kapı pervazına verdikten sonra merakla yüzüne baktım. "kolejden bir arkadaşım seni sordu da dün," kaşlarım havalandı. "numaranı falan istedi işte. hoşlanmış sanırım senden. vereyim mi?"
"kimmiş arkadaşın kanka?" dedim kaşlarımı hafifçe çatarken. "beni işletecekseniz değil mi lan?"
"işim gücüm yok seni işleteceğim aynen geri zekalı." hafifçe vurdu kafama. "mingyu ismi. istemezsen gay değil o derim, başından savarım. ama bir konuş bence. iyi çocuktur. öyle üzmez, değer de verir. güzel sever kısacası."
"sence de kore'de çok gay yok mu minhyuk?" dedim ciddi bir şekilde. "yakın bir zamanda nüfusumuz düz insanları geçecek gibi." sesli gülüp koluma vurdu. ben de güldüm. "bahsini ettiğin çocukla geçen tanıştık biz. gerçekten temiz çocuğa benziyor itirazım yok. ama umut verirsem çok kötü olur."
"anladım. ona söylerim." tebessüm edip başımı salladım.
sınıfa geri dönüp sırama oturduğumda soobin merakla bana baktı. "ne konuştunuz bu kadar uzun?" diye sordu. omzumu silktim. "önemli bir şey değil. arkadaşı numaramı istemiş de, onu söyledi. vermedim ama."
"verme öyle herkese zaten."
"ay kıpırdama soobin!" yeji sinirle vurdu soobin'e. tırnaklarına oje sürüyordu ve soobin sürekli elini hareket ettiriyordu. güldüm. soobin bana yardım isteyen gözlerle bakarken dudaklarımı büzüp yapacak bir şeyim olmadığını söylercesine gözlerine baktım. yeji'ye sınıftaki kimse hayır diyemez, yapmak istediği şeyi yapmadan onu durduramazdı. geçen ay soobin'in saçını örmek istediğinde ve soobin buna karşı çıktığında yeji tarafından çok fena zorbalanmıştı. bir daha böyle bir şey yaşamak istemediğine emindim.
"yeji," soobin'in diğer eline geçmek üzereyken benim sesimle durdu. "bana da sürer misin?" dedim yüzümdeki nazik tebessümle.
"ay olur! sana oje çok yakışır." hızla soobin'in önünden kalktı. benim yanıma bir sıra çekti. kalemliğine koyduğu ojeleri çıkarıp gösterdi tek tek. "seç bakalım." dedi bir çocuk neşesi ile.
kıkırdayıp siyah ojeyi işaret ettim. dersimiz boş olduğu için yavaş yavaş sürdü. ojelerimi sürdükten sonra yüzüme baktı. gelecek olan şeyi hissetmiştim ama engelleyemedim. "sana makyaj da iyi gider." deyip de ön sıradaki çantasına ilerlediğinde soobin'e asık bir suratla baktım. onu kurtarayım derken kendim yanmıştım.
"kamal, peruğum da var." çoğu kişi susup yeji'ye ve bana baktı. yeji elindeki uzun siyah saç peruğuyla yanıma geldi. "yeji..." dedim ağlamaklı bir sesle. "korkma korkma çok yakışacak."
peruğu saçlarıma boneyi taktıktan sonra yerleştirdi. sonra da makyaj çantasındaki her türlü makyaj malzemesini suratıma sürdü. soobin de dahil birkaç kişi hemen başımda süreci izlemekteydi.
yeji nihayet bitirdiğini söyleyip de bir adım gerilediğinde soobin'e döndüm direkt. normal bir surat ifadesi ile bakıyordu bana. yüzümün her zerresini inceledikten sonra tebessüm etti. "çok güzel oldun."
"harbi oğlum," jaemin de soobin'e destek verdi. "fıstık gibi kızmışsın aslında."
"siktir lan." söylediği şeye tüm sınıf olarak güldük. yeji bir sürü fotoğrafımı çekti ve instagrama atacağını söyledi. karşı çıkmadım.
peruğu soobin'in yardımı ile çıkarırken alçak sesle mırıldandım. "soobin, çok güzel olmadım sanki ya. sen biraz şey tepki verdin..."
hafifçe güldü. "doğal halini daha güzel buluyorum çünkü." saçlarımı karıştırıp doğal hallerini alması için uğraşırken ekledi: "ayrıca lea ablaya benzedin. çok yükselemedim kusura bakma." kahkaha attım ve kafasına vurdum. o da gülüşüme eşlik etti.
-
bir mesaj isteği
min.gyu1
kai, merhaba.
umarım rahatsız etmiyorumdur.hueningkai
yok, etmiyorsun.
bir şey mi oldu?
minhyuk'a teklifinle ilgilenmediğimi söylemiştim...min.gyu1
biliyorum ama
yine de seni tanımak istiyorumhueningkai
ben gay değilim.min.gyu1
arkadaş olamaz mıyız?hueningkai
beni arkadaşın olarak görebilir misin?
eğer yapabilirsen olalım hadi.
ama inanmıyorum buna.min.gyu1
seni yakından tanımak istiyorum, beni sevmeni beklemiyorum.
gerçekten
senden ilk görüşte hoşlandım, saklamıyorum da bunu zaten ama benimle çıkmanı beklemiyorum.hueningkai
iyi madem
olalım bakalım arkadaşmin.gyu1
teşekkür ederimhueningkai
teşekkür edilecek bir şey yok ortada.
neyse
beni tanıyınca soğursun zaten o yüzden endişelenmiyorum.
ama baştan söyleyeyim, sana umut vermişim gibi düşünme.
asla olmayız biz.
tamam mı?min.gyu1
evet evet biliyorum
sorun değil, umutlanmayacağım zaten.hueningkai
iyi, güzel
gidiyorum ben şimdi
bai baimin.gyu1
gitmeden önce bir şey sorabilir miyim?hueningkai
sor bakayım?min.gyu1
kütüphaneye,
sık gelir misin?hueningkai
yok
hatta bana kalsa önünden geçmem
arkadaşımın peşine takılıyorum arada sırada. o kadar yani.
niye sordun?min.gyu1
seninle karşılaşma olasılığım var mı yok mu onu tartıyordum.hueningkai
maalesef
ben asosyalim çıkmam evden falan
denk gelemezsin yanimin.gyu1
üzüldüm...hueningkai
geçer geçer
hadi iyi gecelermin.gyu1
sana da

ŞİMDİ OKUDUĞUN
fal # sookai
Fanfictionkai kahve falı baktırıyor ve falında yakın arkadaşı ile alakalı birtakım şeyler çıkıyor. [ texting + duzyazi ]