362 37 54
                                    

Venti: Neee?
Aether: Xiao Gorou'dan mı hoşlanıyor lütfen biliyorsan söyle.
Venti: Ah....Hayır Xiao Gorou'dan hoşlanmıyor. Onun hayatında başka biri var.
Aether: Oh anladım. Teşekkürler Venti.
Venti: Aaa nolduu yüzün düştü gibi?? Bir şey oldu anlatmak ister misin?
Aether: Evet isterim!
Venti: Sakin ol Aether.

Aether derin bir nefes alır ve yavaşça verir.

Aether: Ben sanırım Xiao'dan hoşlanıyorum.

Venti çok heyecanlanmıştı.

Venti: ISTE BUUU! Ah *boğazını temizler* kusura bakma çocukların maçını izliyordum da. Hmm. Sen şimdi Xiao'dan mı hoşlanıyorsun?

Aether: Yani evet sanırım...

Venti: Ne zamandan beri?

Aether: Bilmiyorum ilk tanıştığımızda böyle hissetmiyordum. Ama son 1.5 aydır ona karşı çok değişik hissediyorum. Onu gördükçe içim kıpır kıpır oluyor. Her zaman yanımda olsun istiyorum. Bazen onu biriyle dip dibe görünce aşırı kıskanıyorum yani ben bu duyguyu kıskançlık olarak adlandırdım.
Peki bu aşk değilse ne?

Venti: Haklısın bu kesinlikle aşk... Eee bu konuda ne yapmayı düşünüyorsun? Açılacak mısın?

Aether: Zamana bırakacağım sanırım. Belki oda zamanla benden hoşlanır.

Venti: Ah siz niye hep negatif düşünüyorsunuz? Az pozitif olun ya. Belki oda senden hoşlanıyordur ama utancından söyleyemiyordur? Hmm? Ne düşündüğünü bilemeyiz yani.

Aether: *derin bir nefes daha aldı ve yavaşça verdi* Hem benim biraz daha düşünmem lazım. Duygularımdan tam emin olmadan gidip açılamam ki.

Venti: Tamam sana bırakıyorum. Eğer yardıma ihtiyacın olursa yine bana gel. Ben hep yanındayım.
Aether: Teşekkür ederim Venti.

Venti: Pff ne demek her zaman.

Aether: Neyse gel hadi Xiao ve Gorou'nun yanına gidelim.

Venti: Sen git ben hemen geliyorum.

Aether: Ah. Tamam.

Aether okula girip Xiao ve Gorou'yu aramaya başladı. Okulu turlasada onları bulamadı. En sonunda sınıfa gitme kararı almıştı sınıfa gittiğinde oradaydılar. Hemde dip dibeydiler. Kalbi hızla atmaya başlamıştı bile. Yine mi kıskanıyordu? Xiao onu fark etmiş olmalı ki ona el sallamıştı. Aether'da ona el sallayıp yanlarına gitti ve bir sıranın üstüne oturdu.

Aether: Eee öğrenebildin mi ne olduğunu?
Xiao: Mmm. Evet.
Aether: Banada anlatabilir misin?
Xiao: Gorou?
Gorou: Sen anlat ben Itto ve Shinobu'nun yanına gidiyorum. Ve teşekkür ederim. Görüşürüz.
Xiao: Görüşürüz.

Xiao,Aether'a döndü ve olanları anlattı.

Aether: Aaa......Seyy ben özür dilerim.
Xiao: Dileme niye diliyorsun ki. İnsanlar bazen bazı şeyleri yanlış anlayabilir ki seninde yanlış anlaman normal. Ben olsam bende yanlış anlardım.

Xiao Aether'a çok içten gülümsemişti. Onu sanırım ilk defa bu kadar içten gülümserken görüyordu. Aether kıp kırmızı olmuştu.

Aether'dan:

Xiao ilk defa bu kadar içten gülümsedi. Sanırım kalp krizi geçireceğim. Keşke hep böyle gülse. Ama hayır sadece bana böyle gülsün. Hatta benden başka kimseye gülmesin,kimseyle konuşmasın,kimseye de dokunmasın, sadece ben. Sadece benim olmasını istiyorum....Ah ne? BEN NE DIYORUM BOYLE! AMAN TANRIM BEN GERCEKTEN XIAO'A AŞIĞIM.HEMDE SIRIL SIKLAM!Ama ona açılamam arkadaşlığımızın zedelenmesini istemiyorum. Ama bir yandanda ona açılıp dokunmak istiyorum. HAYIRRR! AETHER SEN SAPIK DEGILSIN NE DUSUNUYORSUN OYLE! Eyvah! Son söylediklerimi sesli söyledim sanırım....SIÇTIM!

Xiao: Eee....Aether şey.....Ne düşünüyordun ki?
Aether: Aaa.....
Aether:*sessiz bir şekilde* sonra öğrenirsin....
Xiao: Ne anlamadım. Biraz sesli söyle.
Aether: Hmm. Yok bir şey boş ver dedimde.
Xiao: Emredersiniz Sapık Aether Bey. *göz kırpar*

Aether kıp kırmızı olmuştu. Olanlara lanet okuyordu. Yüzünü saklamayı denemişti.

Xiao: Hey! Niye o güzel yüzünü saklıyorsun? Kızarıklık seni çok daha güzel gösteriyor.
Aether: (Yapma Xiao. Çıldırtıyorsun beni) T-teşekkür ederim. Sende çok güzelsin. Güzel olmakla kalmıyor harika, zeki,nazik kısaca mükemmel birisin Xiao. Ah özür dilerim biraz abarttım sanırım.
Xiao: Yok sorun değil. Hoşuma gitti benim hakkımda böyle düşünmen. Ve artık her şeye özür dileme lütfen.
Aether: Ah tamam.

İkili öğle arası bitene kadar konuşmuştu. Zil çalınca ise yerlerine geçmişlerdi. Herkes sınıfa gelmişti. 1-2 dakika sonrada hoca gelmişti. Dersleri rehberlikti. Hocaları biraz sohbet ederken kapı tıkladı.

Öğretmen: Gel.

Aether'dan:

İçeri bir çocuk girmişti. Onu ilk defa görüyordum. Sanırım yeni gelmişti. Etrafıma bakınırken sürekli arkada Xiao ile uyuyan Kaeya'nın şuan uyanık olduğunu gördüm. Gözleri fal taşı gibi açılmış çocuğu süzüyordu. Sessizce ona seslendim.

Aether: Pişt. Hayırdır Kaeya tanıdık falan mı?
Kaeya: Hayır ama tanışmak için can atıyorum. Çok yakışıklı.
Aether: Bizim uykucu Kaeya aşık mı olmuş.
Kaeya: Sanırım evet.
Aether: Hmm. Ne güzel. Keşke yanın boş olsaydı. Yanına otururdu ne güzel. Sonra sen yerinde duramaz çocuğu si-
Yeni Çocuk: Şey acaba yanına oturabilir miyim?
Aether: Ah tabi gel buyur.
Yeni Çocuk: Teşekkürler.

İkili sessizce yeni gelen çocuğa bakıyorlardı. Yeni gelen çocukta onları göz ucuyla süzüyordu. Aether heyecanla konuşmaya başladı. Kaeya ise arkada neler olacağını izliyordu.

Aether: Okulumuza hoş geldin! Ben Aether. Şu arkadaki koyu mavi saçlı, göz bandı takan çocukta Kaeya.
Yeni Çocuk: Hoş buldum. Memnun oldum Aether. Kendimi tahtada tanışmıştım ama?
Aether: A... Kusura bakma seni dinlemiyordum. Kaeya ile bir sorunu tartışıyordukta.
Yeni Çocuk: Sorun değil. Ben Albedo.
Aether: Memnun oldum Albedo. Umarım iyi anlaşırız.
Albedo: Umarım.
Albedo: Şey şu Kaeya dediğin arkadaşın iyi mi? Gözü sürekli burada.
Aether: Ha o seni birine benzettide. Rahatsız olduysan onun adına özür dilerim.
Albedo: Sorun değil. Neyse hocayı dinlesek iyi olur.
Aether: Tamam!

Yine boktan bir bölüm oldu ama olsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yine boktan bir bölüm oldu ama olsun. İyi akşamlar dilerimm.♡

lovers'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin