Aether'dan:
Ders bitti sonunda... Hocamızın çenesi çok düşüktür mübarek boş boş konuştu. Hayır hepte aynı şeyleri söyleyip duruyor. Delirecektim az kalsın. Albedo'ya gelirsek. Biraz garip biri ama sevdim. İyi anlaşacağımızı düşünüyorum. Ve ben Albedo ile Kaeya'nın arasını yapmaya karar verdim. Ama ondan önce Xiao ile aramı yapmam lazım. Napsam ki? Üst sınıflardan aileden birisi vardı sanırım? Ganyu mu neydi adı. Acaba ona mı danışsam. Yok utanırım ben ya. En iyisi kuzeni Hu Tao'ya gideyim. Belki o bir şeyler biliyordur. Biraz daha düşündükten sonra bi anda cesaretlendim ve Hu Tao'nun sınıfa doğru gittim. Sınıfa baktığımda bir sürü tanımadığım kişi vardı. Biraz daha bakınayım derken omzuma dokunan el yüzünden korkup yere düşmüştüm.
Aether: Hey! Ne yapıyor-
Bana dokunan kişinin kim olduğunu görmek için kafamı kaldırdığımda hiç beklemediğim biriyle karşılaştım. Xiao ile.
Xiao: Özür dilerim Aether. Seni korkutmak istememiştim. İyi misin?
Elini uzattı. Aman Tanrım Xiao'nun elini mi tutucam ve şimdi! Tam tutacağım zaman Xiao üstüme düştü. AMAN TANRIM AMAN TANRIM!! Yüzlerimiz. Çok yakınlardı. Yüzüm yanmaya başladı. Eyvah! Dur bir dakika onunda mı yüzü kızardı? Şimdi kalp krizi geçireceğim.
Xiao'dan:
Aether'ın üstüne düşmeden önce son gördüğüm şey 2 örgülü saçtı. Venti senin ben gelmişini geçmişini ya. Hadi onu bunu geçtim neden sınıfın önünde yaparsın ki? Şapşal şey ya. Of neyse Xiao,Venti'yi boş ver altındaki Aether'ın güzelliğini aklına kazı. Ahh~
Çok güzel hele utanıp kızarınca. Offff. Sanırım elim yanlış yerlere gidecek. Bir an önce kalksam iyi olur. Olamaz bedenim kitlendi!Aether'dan:
Xiao. Şuan. Benim. Üstümde. Hemde 10/C'nin kapısının önünde. Sakin ol Aether sakin ol. AH OLAMAZ BANA YİNE ÖYLE GÜLÜMSÜYOR. XİAO HAYIR YAPMA BANA BUNU.
Venti: Hehehehe~ (pislik yapmayı çok seviyorum)
Hu Tao: Ooo. Canım kardesim ne yapıyorsun öyle sınıfımın önünde? Gidin evde yapın ne yapacaksanız. Aa bak bizim ev boş değil sanırım babamların işi vardır. Aetherlerin ev boştur oraya gidebilirsiniz~Beyaz Saçlı Çocuk: Hu Tao ve Venti. Bu yaptığınız hiç hoş değil.
Beyaz saçlı çocuk bizi yerden kaldırmıştı. Şuan kıp kırmızı olduğuma yemin edebilirim ama kanıtlayamam.
Beyaz Saçlı Çocuk: İyi misiniz? Bir şeyiniz var mı?
İkimizden de çıt çıkmamıştı. Sınıftaki aptallarda sanki mükemmel bir şey görmüş gibi bizi izliyorlardı.
Xiao'dan:
Neden bakıyorlar? Bir şey mı var? İşlerine baksalar ya. Bir anda neden ilgilerini çektik ki? Bir insan bir insanın üstüne düşemez mi? Bunlar olamaz mı? Bunlar gayet normal. Niye öyle bakıyorlar aq bir siktirsinler gitsinler ya. Sinir oldum bu aptallara.
Aether: Xiao, iyi misin? Dondun gittin.
Xiao: Hm! Evet iyiyim.
Beyaz Saçlı Çocuk: Arkadaşlar ne diye başımıza topladınız. İşinize bakın.
Beyaz saçlı çocuk ikimizide çekiştire çekiştire tuvalete götürdü.
Beyaz Saçlı Çocuk: İyi misiniz?
Aether: Ah evet. Ben iyiyim. Xiao'da iyi sanırım.
Xiao: İyiyim. Sadece bir an nefes alamadım.
Beyaz Saçlı Çocuk: Hahaha! Sevindim iyi olmanıza. Ben Bennet.
Aether: Bende Aether.
Xiao: Xiao.Bennet: Memnun oldum Xiao ve Aether. Zil çalmak üzere sınıflarımıza gitsek iyi olur. Yardıma ihtiyacınız olursa yanıma gelebilirsiniz.
Aether: Teşekkürler Bennet. Görüşürüzz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lovers'
FanfictionXiaother ağırlıklı genshin impact shipleri (İlk kitabım o yuzden berbat ve hatalarım var kusura bakmayin)