Buraya gelmemin üstünden 6 ay geçmişti. Hiç konuşmamıştım.
Hem de hiç.
Bir kere bile.
Anlamayacaklardı zaten. Önemseyeceklerdi, sadece not almak için.
Siktiğimin yerinde yaptığım her şeyi not alıyorlardı. Su içişimi, uyuyuşumu, oturuşumu, bakışımı... Üstünüze bir kere o damga vurulsun, asla rahat yaşayamıyordunuz.
Kimse sizi sevmiyor, umursamıyordu. Ama rahat da bırakmıyorlardı. Sevilmemeyi kabullenip içinize yönelemiyordunuz, eğer o damgaya sahipseniz hayatınız boyunca yaşamla ölüm arasına sıkışacaktınız. Asla eziyeti kendi elleriyle bitirmeyeceklerdi.
Sizi yapmaya mecbur bırakacaklardı.
Hayatım hep böyle değildi. Bir zamanlar güzeldi. Güzelmiş gibi yapabiliyordum, yani. Sonra beni damgaladılar. Tokyo Üniversitesi Tıp Fakültesi birincisiydim. Her zaman daha iyisi olmaya çalışandım. Asla tatmin olmadım. Ve sonunda hepsini kaybettim.
"Kontrol Manyağı İsagi", "Korkunç Dahi", "Canavar", "Memnuniyetsiz".
Bunlar insanlardan duymaya alıştığım şeylerdi.
"Akıl Hastası", " Akli Dengesini Yitirmiş Dahi".
Bunlar değildi.
Bunlar olmamalıydı.
Küçüklüğümden beri bende bir şeylerin farklı olduğunu biliyordum. İnsanlar buna "deha" diyordu. Üstündüm. Ama yetmiyordu. Dünyanın bir yerinde benden daha iyilerinin var olduğu gerçeği küçüklüğümden beri beni çılgına çeviriyordu. Bu yüzden kendimi bildim bileli standartların çok üstünde olmama rağmen çalışmaya ve çabalamaya devam ettim.
Beni çılgına çeviren tutkum, sonunda beni gerçekten de çıldırttı.
Pişman değilim.
Üzüldüğüm tek bir şey var, burada çalışmama izin vermiyorlar. Yeni şeyler öğrenmem için hiçbir yol yok. Gün boyu aptalca bağıran, saçma hareketler yapan ve bir zamanlar onları insan yapan şeyleri unutmuş insanlarla aynı yerde yaşıyorum. İnsanlar bana onlarla aynıymışım gibi davranıyorlar. Bana onlara baktıkları gibi bakıyorlar.
Cüret ediyorlar, kendilerini benden üstün görmeye.
Elimden hiçbir şey gelmiyor.
Zekanız bazen size oyunlar oynar.
Beni en karmaşık konularda diğerlerinden çok daha üstün kılan zekam, normal şeylere gelince bana oyunlar oynuyor.
Hayatta güvendiğim tek şey olan zekam, beni 6 ay önce arkamdan bıçakladı.
6 aydır halisülasyonlarla mücadele ediyorum.
Neredeyse beni öldürecek raddeye ulaşmasaydı, annem bana iyilik yapmaya devam edecekti. Olmamış gibi yapmaya. Zavallı beni mutlu edebilmek için hayatı boyunca çabalamıştı. Durmadan mücadele etmiş, içimdeki egoyu bir türlü yenememişti. Ben de yenemiyordum. Daha doğrusu yenmiyordum. Benim bir parçamdı, kendimde sevdiğim tek parçam. İşin aslı insanların canavar olarak gördükleri o her istediğini almak için savaşan yanım tüm benliğimde saygı duyduğum tek yanımdı. Burada kaldığım 6 ayda hayatımda bulunan neredeyse her şeyden nefret ettiğimi fark etmiştim. Herkesten. En çok da kendimden.
Ama canavardan nefret etmiyordum. Canavarı seviyordum.
Benden başka kimse sevmiyordu. Buraya gelmeden yaklaşık bir ay önce çocukluk arkadaşım ve tek arkadaşım Bachira'nın bile korkmaya başladığını görmüştüm. Daha önce hiç öyle olmamıştı. Önceden canavar tarafımı bile ne kadar sevdiğini söylerdi. İnsanlar benden ürkerken beni desteklerdi. Muhteşem olduğumu söylerdi. Halisülasyonumun beni az kalsın öldürdüğü o gün, o saat, tam da o saniye Bachira yanımdaydı. Hala kendini suçluyor olmalıydı, her gün düzenli olarak yeşil elma gönderiyordu. Yeşil elma yemeye katlanabildiğim nadir şeyler arasında favorimdi. Yeşil rengini de çok severdim. Maviden nefret ederdim. Gözlerimin ve saçlarımın rengiydi. Bana bağlantılı olan her türlü renk, düşünce, eşya hatta insanlar bile bende tiksinti uyandırıyordu. Yine de kim olduğumu unutmaktan korkuyordum, temelli delirmekten. Garip değil mi? Kendimden bu kadar nefret ederken yine de kendim olarak kalmak istiyordum. Günlük iç konuşma rutinimi sürdürürken hasta bakıcılardan biri odaya girdi. Ah, acıyan bakışlar altında birkaç saat daha geçirmek için beni çağıracaktı. Ne verimli bir yer ama.
![](https://img.wattpad.com/cover/337770179-288-k713752.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
it wasn't real too, right?
FanfictionBu da gerçek değildi, değil mi? Bunu da ben uydurmuştum. Hayır, ilk defa bir şeyin gerçek olmamasını istedim ama bu gerçekti. Tamamen gerçekti.