meet me in your dreams | lee heeseung {✓}

1.6

Seungmin'i koymayacağım diyip
Seungmin'i koymam...

Evet,
Medyada Seungmin var!

Xdinary Heroes'dan Seungmin
Yani sahne ismiyle O.de
Grubu bilmiyorsanız da
şiddetle öneriyorum!

İnanılmaz güzel şarkıları var
Kendileri idol grubu değil,
bir müzik grubu
Ki
Ben bayılırım dndhsnjds

Neyse

Bölüme geçelim

İyi okumalarr!!

∆∆∆∆∆∆∆

Hata yapmıştım.

Yatmadan önce "Bugün rüyayı gidişata bırakacağım, farkındalık yok." diye düşünmem bile rüyamın farkında olmama yetmişti. Ama kararlıydım, farkında olsam bile kontrolü ele almaya çalışmayacaktım. Bilinçaltımızda yatanları görmek istiyordum.

Evet, rüyadaydım. Bir koltukta oturmuş, bacak bacak üstüne atmış ve kollarımı bağlamıştım. Hatta gergin gibiydim sanki.

Bulunduğum yer salona benziyordu. Ancak sanıyorum ki izlediğim uzay temalı filmler yüzünden, uzay üssü gibi bir salondu. Ayrıca televizyon uçuyordu. Evet, uçuyordu. Havada asılı kalmıştı. Eve giriş kapısının yanındaki bitkilerin rengi de yeşil değil maviydi. Hani nereden baksanız ortam bas bas "BEN GERÇEK DEĞİLİM!" diye bağırıyordu. Ama rüyada olduğumun farkında olmasam muhtemelen bunlar bana normal gelecekti.

Uzay üssü misali salonumda otururken kapı kilidi çevrilmeye başladı. Ardından açılan kapıyla da içeriye saçı başı dağılmış, resmen her hâlinden perişan olduğu belli olan Heeseung girmişti.

"Yine geç geldin." dedim duvardaki saate gözüm ilişirken. Saat gece 3'tü.

"Hmmm.." diye mırıldandı Heeseung, bana hiç bakmadan ayakkabılarını çıkarırken.

"Ve aylardır olduğu gibi hâlâ daha bana cevap vermiyorsun." dedim ayağa kalkarak.

"Yorma Lena." diyerek ceketini askılığa resmen fırlatıp yalpalayarak üst kata çıkmak için merdivenlere yürümeye başladı.

"Emin ol ki yoran ben değilim Heeseung."

Heeseung durdu. "Konuşmak istemiyorum."

"Neden? Kaçmaya devam mı edeceksin böyle? Niye konuşmuyoruz hiç Heeseung?"

"Her konuştuğumuzda kavga ediyoruz çünkü Lena." dedi Heeseung. Şu an bu rüyada neler dönüyordu asla çözememiştim.

"Çünkü sen hiçbir zaman olaylara benim tarafımdan bakmayıp her seferinde beni görmezden gelmeye devam ettin. Sorunu çözmek için konuşmaya çalışınca da kaçıyorsun."

"Ben mi kaçıyorum?" dedi Heeseung birden bana dönerek. "Ben kaçıyorum demek? HAH!" Son kelimesinde sesini yükselttikten sonra alaycı bir şekilde güldü. "En başından beri seni dinlememi isteyip aynısını ben dile getirince konuşmaktan uzak durak sensin Lena. Beni asla dinlemedin sen. O küçük kafanda ne kurduysan hep ona inandın. Bir kere demedin oturup kocamın açıklamasını dinleyeyim diye."

"Bunu ne zaman yaptı-"

"Bak, ben bu ilişkinin uzun zaman önce bittiğinin farkındayım Lena. Aynı evde yaşayan iki yabancıyız sadece. Aramızda çözülmesi gereken bir şey olcak kadar yakın bile değiliz artık. Bu yüzden daha fazla uğraşmak istemiyorum." dedi Heeseung. Tamam, kavgalı olduğumuz kesindi. Evli olduğumuz da. Ve sanırım kötü bir kavga etmiştik, uzun süredir de devam ediyordu bu.