gecenin uğultuları

Ⅶ

Yadini beklerken uyuyakalmıştım.
Burada tutulmaya mahkum muydum?

Aslında değildim garip bir şekilde zorla yanında tutuyor gibi hissetmiyor aksine onun yanında olmak istiyordum.

Yatakta oturarak bunları düşünmekten sıkılmıştım.Kalkıp odadan çıktım.

Ne de olsa evi gezmemiştim.
Biraz gezmekten zarar gelmezdi.

Oldukça hoş dekore edilmiş bir evi vardı.

İlerlerken sol köşede ki kapı dikkatimi çekti diğer odalardan farklı olduğu kapısından dahi belliydi.

Kapı da değişik kabartmalı figürler vardı.

Kendimi tutamayıp kapının kulpunu çevirdim.

İşe yarayacağını düşünmemiştim kitli olma ihtimali çok yüksekti.

Kapı açıldığında şaşırdım ama içeride ki görüntü beni daha da şaşırttı.

İçeride seramikten işlenmiş güzel figürler vardı.

Hepsi çok güzeldi ve muhtemelen bunları kendi elleriyle tek tek Yadin yapmıştı.

İçlerinden bir tanesi ilgimi daha çok çekmişti.

Bir kadın kabartmasıydı.

B-bi dakika.

"Siktir!" diye küfür çıktı ağızımdan çünkü...
bu kabartma bana çok benziyordu.
Kafamı salladım 'yok artık iyice saçmalamaya başladım' diye düşünerek son kez etrafa bakıp bu odadan çıktım.

Mutfağa gidip su aldım kendime o sırada evin kapısı açıldı.

Mutfak kapısının kenarına boydan boya kolunu koyan Yadine baktım beni seyrediyordu.

Ama ben donakalmıştım.

"Y-yadin" yanına gidip kanayan yüzüne baktım.

"Naptın sen ne oldu?"
Yüzüne yaklaştırdığım elime ufak bi öpücük kondurdu.

Elime hızla çektim.

Yüzüme baktı afallamış şekilde.
"Önemli bişey değil" deyip geçiştirmeye çalıştı.

"Onun yanına gittin değil mi?" diyerek kanayan yüzüne baktım.

Yadin bana cevap vermedi gelip sandalyeye oturdu.

Dolabın üstündeki çantayı aldım.

İçinden pamuk ve oksijenli suyu çıkardım.

Pamuğa oksijenli su dönerken "napıyosun" dedi Yadin.

Ona ters ters baktım
"ne yapıyor gibi görünüyorum"

"Gerek yok"

Yüzümü buruşturdum.

"Bi dakika o gece ki adama ne oldu ya hani kibar olan adama?"

Yadin gülümsedi ama bu canını acıtmıştı.

"Ben hala kibarım" diyerek göz kırptı.

"Şuan değilsin ama?" deyip pamukla yarasını temizlemek üzere ona daha da yaklaştım.

İşim bitince gülümsedi
"Спасибо."(teşekkür ederim)

Bende ona karşılık olarak "Пожалуйста"(rica ederim)
dedim.

Demek rusça biliyordu oda benim gibi. Geçmiş yıllarda dil kursuna gitmiştim orada öğrenmem şuan işime yaramıştı.

"Rusça biliyorsun?"dedi hareleri yüzümde gezerken gülümsedim
"sen de biliyorsun"
Kenara çekilirken bileğimi kavradı dengemi kaybetmemle dizinin ucuna oturuvermiştim.