11.bölüm

2.9K 251 525
                                    

"Benim bebeğim korkuyor muymuş?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Benim bebeğim korkuyor muymuş?"

°Jeongin°

Hyunjin ve ben şarkı söylemiştik ve herkes inanılmaz beğenmişti. Sesinin bu kadar güzel olacağını düşünmemiştim. Bizden sonra bir kaç kişide şarkı söylemişti. Şu an öylece oturup birbirimize bakıyorduk.

Bir anda müdür araya girdi ve "ay içim şişti! Şöyle yok mu bize korku hikayeleri anlatacak biri?" Çaprazımda oturan bir çocuk ben anlatırım diyip anlatmaya başladı.

"Bir çocuk varmış ve birde onun arkadaşı. Bir gün bu çocuk arkadaşını gezmek için aramış arkadaşı ise geliyorum diyip telefonu kapatmış. İşte gün boyu bir şeyler yapmışlar sinemaya gitmişler, abur cubur yemişler, oyunlar oynamışlar. Sonra ikiside eve gitmiş ve dinlenmişler. Sonra çocuk arkadaşını aramış ve demiş ki bugün çok eğlendim lütfen tekrarlayalım demiş. Karşısındaki çocuk ise evden hiç çıkmadığını ve sadece oyun oynadığını söylemiş. Meğer çocuğun gün boyu gezdiği kişi çinmiş, ve bu cin çocuğun peşini hiç bırakmamış en sonunda ise onu öldürmüş"

Ben korkuyla yanımdaki hyunjin'in koluna yapışırken hyunjin bana bakıp gülüyordu. Komik bir şey mi vardı?

Daha sonra bir kız daha korku hikayesi anlatmaya başladı. "Bunu kendim yaşadım bu yüzden daha korkunç. Ben internette bir video gördüm hayali arkadaş çağırma ile ilgili. Merak edip denemiştim. Çağırmak için karanlık ve sessiz bir odada içinizden 3 kere hayali arkadaşım gel diyorsun eğer gelirse, ya koku bırakıyor ya da sana dokunuyor. O gün ben çağırdığımda bana dokundu ve ben baya korkmuştum. Baya sonrasında gerçekten varlığını hissetmeye başladım. Durmadan bana sarılıyor veya şarkı söylüyordu. Bir gün aynaya bakarken onu görmüş gibi oldum ve gerçekten baya korktum. Videoda eğer gitmesini istiyorsanız kabaca git derseniz size küser ve bir daha gelmez diyordu. Gerçekten izlendiğimi ve durmadan birinin bana dokunduğu hissediyordum.  Gerçekten rahatsız hissettiğim için ben de kabaca git dedim. Ondan sonra bir daha varlığını hissetmedim."

Herkesten şaşkınlık nidaları dökülürken, ben hyunjin'e daha çok sarılmıştım. Hyunjin kolunu belime sarıp, kendisine çekti.

Müdür konuşmaya başlayınca gözlerim oraya döndü. "Evet saat baya geç olmuş hadi çadırlara girip uyuyun yarın erken kalkacağız çabuk uyuyun sesler duyarsam sizi kamptan atarım veletler!"

Hyunjin'in kolu hâlâ belimdeyken beni ayağa kaldırdı ve yürümeye başladı. Hâlâ çok korkuyordum etrafıma bakarken çadıra geldiğimizi gördum. Hızlıca çadıra girip yorganı kafama kadar çektim.

Hyunjin gülüp yanıma yattı. Yavaşca yorganı kafamdan kaldırıp "bebeğim sen korkuyor musun?" Yataktan kalkıp oturur pozisyona geçmiştim.

"Ne alaka ya hiç korkmadım ben bir kere! Nereden çıkardın bunu hıh! Dışardan gelen ses ile bağırıp hyunjin'in kucağına atlamıştım. Kollarımı boynuna, bacaklarımı ise beline sarmıştım. Hafiften gözlerim dolarken hyunjin yine gülmüştü.

Ben de gülüşüne karşılık yanağını ısırmıştım. Sesli bir şekilde inleyip elini yanağına götürüp okşadı. "Ya Jeongin niye ısırıyorsun yamyam mısın!?"

Gerçekten acıttığımı düşünüp yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdum. "Geçti mi?" Hyunjin parlayan gözleriyle bakıp kafasını yaklaştırdı. Ben nefesimi tutarken biraz daha yaklaşıyordu.

Tam beni öpecekken biri çadırın önünü açıp bağırmaya başladı. "Ya hocam hani sevişmek yoktu! Baksanıza şunlara!"

Ben kucağından hızlıca inip gelen müdür ve öğrenciye baktım. Müdür yanındaki öğrenciye bakıp "onlar eş velet! İstediklerini yaparlar kıskanma! Seninde olsun sen de yap!"

Ben renkten renge girerken müdür bize gülümseyip "Hyunjin çocuğum fazla zorlama, yarın daha gezeceğimiz yerler var, ha birde çok ses çıkarmayın. Hadi hayırlı işler size" diyip ikiside çıkmıştı.

Utançtan yorganı kafama kadar çekmiştim. Hyunjin'den baya uzağa gidip uymaya çalıştım.

Aradan yarım saat geçmişti fakat ben korkudan uyuyamamıştım. Yavaşca arkamı dönüp hyunjin'e baktım, uyuyordu.

İ

yice ona dönüp uyandırmamaya dikkat ederek sarıldım. Birazda olsa korkum dinmişti. Belime sarılan kollarla irkilip kafamı kaldırıp hyunjin'e baktım.

Hafifçe gülümseyip alnıma bir öpücük kondurdu "benim güzelim korkuyor muymuş?"

Sertçe omzuna vurup kafamı göğüsüne yasladım, o da gülüp saçıma bir sürü öpücük kondurdu.

Sen benden hoşlanıyor musun köpek?!

Hyunjin'in kokusuyla daha çok uykum gelmişti. Dışardan gelen çığlık ile hyunjin'e daha sıkı sarılmıştım. Fakat biri hâlâ çığlık atıyordu ben ağlamaya başlarken hyunjin beni kolları arasından çıkartıp dışarıya çıktı.

Aferin hyunjin aferin yani beni niye yalnız bırakıyorsun.

Ben daha çok ağlamaya başlarken içimden 'kesin hepimiz öleceğiz' düşüncesi geliyordu.

Hyunjin geri çadıra girip yanıma oturdu. Kafamı göğüsüne yaslayıp saçlarımı okşadı "bir şey yok bebeğim aptal bir tane kız çadırına böcek girdi diye çığlık atıyormuş"

Dediği şeyle biraz rahatlamıştım. Kollarımı beline sarıp "bizi hiç bırakma hyunjin. Biz sana çok alıştık" hyunjin bana daha çok sarılırken "sizi bırakacağımı nereden çıkardın, ömür boyu sizinleyim ben"

Gözlerimi kapattım ve biraz öyle bekledim "hyunjin yatalım mı?" Hyunjin gülüp "sen bana ayıp şeyler mi teklif ediyorsun?!" Hızlıca gözlerimi açıp sinirle ona baktım "ya ne alaka ben uyuyalım manasında dedim!"

Hyunjin tekrardan gülüp yatağa yattı ben de yanına yatıp ona sarıldım. (yeter lan o ağızını alıp götüne dikecem şimdi!)

Bok gibi bir yerde bitirdim ama oldsundu

Eee napıyorsunuz bebişler beğendiniz mi bu bölümü

Hep merak etmisimdir beni kitaplarımi erkek biri okuyor mu

Oy ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzzzz bebeklerimmmm




Aniden,, hyunin omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin