9.bölüm

3.3K 279 674
                                    

"Ben artık bu koku olmadan yaşayamam"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben artık bu koku olmadan yaşayamam"

°Jeongin°

Gideceğimiz yer tam 3 saatlik bir yoldu 2 saatini gitmiştik şimdi ise mola verecektik. Otobüsleri bir benzinliğin önüne park etmişlerdi.

Hepimiz yavaş yavaş aşağı indik. Temiz havayı içime çekip,kollarımı kaldırıp gerinmeye başladım. Belimde hissettiğim kollarla irkilip arkamı döndüm.

Hyunjin'le resmen burun burunaydık. Kalbim hızlanırken hızla önüme döndüm. Kıpkırmızı olduğuma emindim.

Hyunjin hafifçe gülüp kollarını belimden ayırmadan önüme geçti. Burnunu burnuma sürtüp "benim bebeğim utanmış mı?" Dediği şeye şaşırıp ona baktım "bebeğim mi?"

"Evet bebeğimsiniz ikinizde" elini karnıma koyup okşamaya başladı. Ben yaptığı harekete erirken gülümseyerek baktım. "Deme öyle hoşuma gitmiyor" kahkaha atıp bana baktı ve işaret parmağı ile burnuma dokundu "maalesef bebeğim feromonların her şeyi açık ediyor"

Şaşkınlıkla elimi ağzıma koyup "ben hap içmeyi unuttum!" Hyunjin sinirli bir şekilde bana baktı "jeongin sen bastırıcı mı kullanıyorsun!?" Kafamı eğip kafamı salladım. "Jeongin o haplar bebeğimize zarar verebilir bir daha içme lütfen!"

Kafamı kaldırmadan "aslında içmiyorum ama sen kokumdan rahatsız olursun diye" elini çeneme koyup kendisine bakmamı sağladı. "Nasıl böyle düşünebilirsin ki? Ben bundan sonra bu koku olmadan yaşayamam"

Kafasını boynuma yaklaştırıp derin bir nefes aldı bir iki kere mühür yerimi öptü. Huylandığım için gülerken o da gülüp daha çok öpmeye başladı. Kahkaha atıp onu durdurmaya çalışırken kafasını kaldırıp yanağıma bir öpücük kondurdu. (adam oluyorsun yavaş yavaş)

"Hadi çocuklar mola bitti!" Dedi müdür. Hyunjin son kez burnuma bir öpücük kondurup "kendine ve bebeğimize dikkat et miniğim","sen de kendine dikkat et hyunjin" ikimizde birbirimize el sallayıp otobüslere bindik.

Wooyoung yanıma oturup "o kimdi sevgilin mi?" Ona bakıp gülümsedim "aslında eşim olur kendisi" wooyoung şaşırıp " nasıl yani mühürlü müsün?!"

"Evet" bunu söylemek ve söylememek arasında çok kaldım ama wooyoung'a güveniyordum"hatta bir bebeğimiz bile olacak!" Elimi karnıma koyup okşadım.

Wooyoung daha çok şaşırırken "ben de dokunabilir miyim?" Hafifçe kıkırdayıp "dokunabilirsin ama o daha çok küçük" wooyoung heyecanla karnıma dokunup konuşmaya başladı "beni duyuyor musun velet?!"

Dediği şeyle kahkaha atıp "evet o seni duyar ama şu an hissedemezsin" wooyoung elini tekrar karnıma koyup "velet şimdi sen benim neyim oluyorsun? Ben babanın arkadaşıyım o zaman hala mı oluyorum?"

Gülüp "saçmalama istersen" wooyoung anlmadığını belirten ifadeyle tekrar konuştu "o zaman teyzen oluyorum yaşasın!" Kahkaha atıp kafamı iki yana salladım.

Otobüs durmuştu geleceğimiz yere gelmiştik. Bir ormandı gerçekten.( Ne bekliyodun)

Biraz yürüdükten sonra kalacağımız yere gelmiştik. Tanımadığım bir öğrenci konuşmaya başladı "hocam kimle kalacağız" müdür umursamadan "kimle kalmak istiyorsanız kalın banane" diyip gitti.

Ben anlamıyorum bu müdürleri ya. Hyunjin'e baktığımda yuna koluna girmiş bir şeyler söylüyordu. Hyunjin ise kolunu çekmeye çalışıp somurtuyordu.

Hızlıca yanlarına gittiğimde yuna'nın hyunjin'e "ya beraber kalalım hyunjin" dediğini duydum. Hyunjin'i kolundan tutup kendime çekerken "burada eşi varken seninle mi kalacak? Hah!"

Yuna sinirle bana yaklaşırken hyunjin önüme geçip yuna'nın omuzundan sertçe ittirmişti "sen hangi hakla benim eşimin üstüne yürüyorsun!"

Yuna sinirle soluyup hızlıca yanımızdan ayrıldı "aptal ya!" Hyunjin elimden tutup herhangi bir çadırın önüne getirdi. Hyunjin kurulmamış çadıra bakıp "sanırım bizim kurmamız gerek"

Yanımdaki sandalyeyi alıp oturdum "ben yapamam hyunjin hamileyim sana iyi şanslar" hyunjin yalandan sinirle "ama bebeğimizi kullanıyorsun!"

Yalandan sinirde olsa hamilelik beni daha da duygusal yapmıştı gözlerim dolarken "ama yani ben yorulursam bebeğimde yorulur eğer ikimizde yorulursak bir daha ayağa kalkamam bunu istiyorsun?" Göz yaşlarım yanağımdan akarken Hyunjin yanıma gelip,elini yanağıma koyup ıslaklığı sildi.

"Hayır bebeğim siz yorulmayın ben senin için saatlerce ayakta bile dururum" hızlıca hyunjin'e sarılıp yanağını öptüm ( de hadi öpüşün artık)

Hyunjin'den ayrılıp "Tamam hadi sana kolay gelsin" derin bir iç çekip çadırı kurmaya başladı. Düşündüğümden daha iyi gidiyordu.

Yaklaşık yarım saatin sonunda kurmayı başarmış ve ter içinde çadırdan dışarıya çıkıp kendisini sandalyeye attı. Yanına gidip çantamda olan suyu verdim.

Hızlıca elimden alıp içmeye başladı. "Jeongin bak hele bi" bedenimi seungmin'e döndürdüm. Fakat itilmem ile Hyunjin'in kucağına düşmüştüm. Seungmin "özür dilerim bilerek oldu" diyip kaçmaya başladı.

Ben sinirle soluyup kalkacakken belime sarılan kollar ile durdum. Kafamı hyunjin'e çevirdiğimde pis pis sırıtıyordu.

Tekrar kalkmayı denediğimde belimdeki kollarını sıkılaştırıp kendisine bastırmıştı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken "hyunjin napıyorsun? bıraksana beni!"

Yavaşca kulağıma yaklaşıp en derin sesiyle "ne o? Hoşuna gitmedi mi yoksa?" Boynumda hissettiğim nefes ile huylanıp boynumu hareket ettirdim.

Yavaşca belimdeki kollarını gevşetti. Hemen kucağından kalkıp ona bakmadan bizimkilerin yanına gittim. Bu kadar olay bana fazla geliyordu.

Çat diye bitirdim hdjshdjsn

Bu bölüm uwu oldum birazzz

Beğendiniz mi bebeklerr

Bölümü Çarşamba günü atacağım diyip pazar günü atmam sjskdjskjd

Umarım bölümü beğenmişsinizdir sizleri çooook seviyorummm oy ve yorum yapmayı unutmayın görüşürüzzzz

Aniden,, hyunin omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin