~İstemiyorum!~

459 31 5
                                    

Jisung'un kafası karışıktı.Ailesi neredeydi?Evde olacaklarını söylemişlerdi!Ama şu an ortada yoklardı.

Jisung:Anne!Baba!Ben geldim!Neredesiniz? Bakın biliyorsunuz böyle oyunları sevmiyorum!

Bir umut anne ve babasını arıyordu, büyük bir umutla. Ortada ne anne ne de babası vardı.Jisung'un gözleri dolmuştu. Ailesine ne olmuştu? Yoksa gitmişler miydi? Onun okulda olduğunu bile bile misafirliğe mi gitmişlerdi?

Jisung:En iyisi telefonla aramalıyı...
Polis:Arama küçük.
Jisung: Si-Siz de kimsiniz?!
Polis: Görmüyor musun? Polisiz.
Jisung:Ne işiniz var evimizde!?
Polis:Annen ve babanın...

Dedi ve büyük bir sessizlik oluştu.

Jisung:NE NE OLDU ANNE VE BABAMA!?
Polis:C€se₺leri bulundu...

Jisung kendini çok savunmasız hissetti o anda. Hâlâ ne olduğunu zapt edemez durumdaydı. Vücut ağırlığını bile kaldıramıyordu. O çaresizlikle kendini yere attı. Gözleri kararıyordu. Sanki ailesi değil de kendisi ölmüştü. Ne yapacağı hakkında hiç bir fikri yoktu. Şaşırsa mı, ağlasa mı,korksa mı,sinirlense mi yoksa katili mi merak etse bilmiyordu.

Polis:Tamam,bak şimdi. Biz cesetleri otopsiye göndereceğiz.Sen de sakin kal ve herhangi bir düşmanları var mıydı,onu düşün.

Jisung kafasını salladı. Hemen düşünmeye başladı. Tanıdığı tek düşmanları bile yoktu. Ama 2 yıl önce okuldan çıkarken ona olan bir olay vardı. Belki de o yapmıştı.

2 yıl önce

Jisung okuldan çıkmıştı ve o gün birisi onu takip edip duruyordu. Ne olduğunu da bilmiyordu. O çocuk hâlâ onu takip ediyordu.

Jisung:Sen!Sen neden beni takip ediyorsun?!
????:(sinsice gülüyordu) Sence?Beni hatırlamadığını söyleyemezsin!
Jisung:Y-yoksa?Jo-min?!
Jo-min:Evet benim. Olan olayı hatırladın mı? Beni itip kafamı yarmıştın.
Jisung:O itmek değildi. Ben yanlışlıkla
sana çarptım ve sen de düştün, bu kadar.
Jo-min:Aynen tamam. İşte ben de bunu daha beter ödeteceğim!

Şimdiki zaman

Jisung:Jo-min!
Polis:Ne?
Jisung: Jo-min!
Polis:O benim oğlum! İmkansız!
Jisung:O yapmış olabilir. Yaklaşık 2 yıl önce bana "Bunu daha beter ödeteceğim" demişti.
Polis: Haha! İmkansız!

O sırada Jisung'un gözüne bıçak kesişti. Olay yeri inceleme ekibinden eldiven istedi ve eline aldı.

Jisung:Bu bir solak bıçağı. Jo-min de solaktı. Ayrıca o kadar sıkı tutuyordu ki kalemi falan; kırılıyordu. Bıçak da kırılma noktasında. Parmak izine bakın!
Polis:S-sen...Ama nasıl?
Jisung: Dikkatliyimdir.
Polis: Alın şunu ve parmak izine bakın.
Jisung: Tamam şimdi evden çıkın lütfen.
Polis:Daha sonra geleceğiz.

Jisung arkalarından kapıyı kapattı. Oturdu ve fotoğraflara baktı. Gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Okulunu değiştirmek zorunda da kalabilirdi. Acaba ne zaman ortaya çıkardı. Korkuyordu. Ya ona da zarar gelirse?

Jisung:Katil olsa da olmasa da okulumu değiştirmeliyim. Bana da zarar verebilir. Değil mi yani? Korkuyorum. Tamam belki okulumu değiştirirsem düzenim etkilenicek ama canımdan önemli değil.

Bunu düşünürken bir anda okul aramaya başladı. Evinin yaklaşık 2 km ötesinde bir okul vardı. En iyisi oraya gitmekti. Okulundan kolej diye ayrılmıyor olabilirdi ama şu an can tehlikesi vardı.Bir yanı saçmalamaya başladığını düşünürken bir yanı da haklı olduğunu düşünüyordu.

Jisung:Ah hadi ama! Lütfen ya! Kendine gel Jisung!! Ailenin katili için saçmaladığını düşünecek kadar aptal olmamalısın! Tamam, sanırım artık uyumalıyım. Kafam çok karışık.

Korkuyorum~' -Minsung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin