|-Sevinç-|

116 11 20
                                    

Jisung ve Minho arabadan hızla indi. Jisung etrafa bakıyordu ve gözlerine pamuk şeker çarptı. Minho'ya bakmaya başladı. Minho farklı bir alemdeydi.

Jisung: Bay Lee Minho!

Minho: Ne?

Jisung: Pamuk şekerrr

Minho: Bekle biraz.

Jisung: Nedeeeeeen

Minho: Görürsün.

O sırada Jisung'un gözüne birisi ilişti. Bu Jomin'in ta kendisiydi. Garip bir şekilde mutsuzdu.

Jisung: Minho, iki dakika Jomin'in yanına gidelim mi? Mutsuz gözüküyor.

Minho: Tamam.

Jisung ve Minho, Jomin'in yanına doğru gitti. Jomin bunu fark edince bakışları nefretle doldu.

Jisung: Selam Jomin. İyi misin?

Jomin: Değilim.

Jisung: Neden?

Jomin: Bunu sana neden söyleyeyim?

Jisung: Bak eski konuları kapatıp yeni bir sayfa açabiliriz.

Minho: Ama eğe..

Jisung: Minho sus.

Jomin: Hayır.

Jisung: Ne?

Jomin kısık sesle bir şey söyledi. Jisung da iyi duyan kulaklara sahip olduğu için bunu duyabilmişti.

Jisung: Ne demek "Aileni kuzeninle öldürdüğümüzü öğrensen delirirsin"

Jomin: Sen onu duydun mu ya?

Jisung: EVET BAY MANYAK

Minho: Hayır ya o kadar da değil. Cani, psikopat, ruhsuz, mal da var.

Jisung, Jomin'i tuttuğu gibi arabaya sürükledi ama sürükleyemedi. Ona göre ağır ve yapılı bir cüssesi vardı. Minho da yardım edince Jomin'in direnişlerine karşı koyarak onu arabaya kadar götürdüler.

Jisung: Polise sür.

Jomin: Sür sür. Zaten kanıtınız var ya.

Minho: Var.

Jisung: Ne?

Minho: Lunapark anılarımızı kaydetmek için video çekiyordum ki Jomin olayı gelişti.

Jomin duyulmayan ama ağır bir küfür savurdu. Jisung, sevinçten ne yapacağını bilmiyordu.

Jisung: Evet Jomin, çok iyi aldın intikamını. Ha bu arada telefonun bende, onu arıyorsan tabii.

Minho son 3 saattir sevgilisini tanıyamıyordu. Sanki eski, masum, duygusal Jisung gitmiş yerine sinsi bir Jisung gelmişti. Belki de kendisiyle takıla takıla böyle olmuştu.

Minho: Geldik.

Jomin: Yapacak mısınız bunu cidden?

Jisung: Evet. Neden yapmayalım? Sen ailemin elinden hayatını, bense senin elinden özgürlüğünü alacağım. Kötü mü olur? Hadi yürü yürü.

Minho: İşte benim sevgilim!

Jisung "Tabii" dercesine bir bakış attı. Jomin'i kapıdan sokar sokmaz tum bakışlar onlara döndü.

Polis 1: Buyurun.

Jisung: Bu beyefendiyi tutuklamanızı istemek zorunda kalacağım. Aslında zorunda kalmıyorum ama neyse diyelim artık.

Polis 1: Kanıt olmadan ve neden olmadan tutukla...

Minho hemen videoyu açtı.

Jisung: Kanıtı izlediğinize göre artık tutuklayabilirsiniz. Değil mi?

Polis 2: Neler oluy... Oğlum?

Jomin: Merhaba babacığım. Kurtar beni şunların elinden!

Jisung: Çok pardon ama elimizde kanıt varken hiç bir yere gidemezsin!

Polis 2: Doğru, üzgünüm o... DUR BEKLE NE?! SEN, SEN ONUN ANNESİNİ VE BABASINI MI ÖLDÜRDÜN?

Jomin: Minda'yla yaptık babacığım.

Polis 2: BİR DE BUNUNLA GURUR MU DUYUYORSUN? DİREK HAPİSE GİRECEĞİNİ BİLİYORSUN DEĞİL Mİ BENİM KÜÇÜK SAHTEKAR OĞLUM?

Jomin: Ne? Sorgu falan yok mu?

Polis 2: Minda bile açıkladı ayrıca kanıtları var. Üzgünüm. Direk mahkemeye götürün karar verilsin. Biz de bir an önce diğer işlere bakalım.

Jisung&Minho: Rica ederiz.

Polis 2: Ah, teşekkürler çocuklar.

Jisung: Biz de gidelim. Bu ortam beni geriyor. Kolay gelsin.

Jisung hemen Minho'nun koluna girdi. Minho arabaya doğru yürümeye başladı. Jisung'un kapısını açtı ve onu oturttu. Kendisi de sürücü koltuğuna oturdu.

Minho eve sürmüyordu, başka bir yere gidiyordu. Bu kadar hazırlık boşa olmasa gerek. Hemen bir kafeye girdi.

Jisung: Burda ne yapacağız? Çocuklar neden burada?

Minho: Kutlama.

Jisung: Neyin?

Minho: Görürsün.

İçeri girdiklerinde kimse yoktu ama Bangchan'ın dışarıda arabası vardı.

Ot7: İYİ Kİ DOĞDUNNNN!!!!

Jisung: AY NOLUYO BE

Minho: Bugün 14 Eylül sevgilim. Doğum günün kutlu olsun!

Changbin: Lan senin haberin yok mu? Bugün 14 Eylül.

Seungmin: Jisung'un sinyaller kapandı arkadaşlar.

Bangchan: Heeeey Jisuuung

Jisung'un gözleri dolmuştu.

Felix: Oyyy kıyamam ben sanaaa! Gel bakim buraya.

Jisung koşarak Felix'in açılmış kollarının arasına girdi ve ağlamaya başladı. Ama bu sefer üzüntüden değil, mutluluktan. Çünkü ona asla böyle bir kutlama yapılmamıştı. Ailesinin durumu çok yoktu. Bu yüzden kimse böyle yapamamıştı ona, imkanları yetmemişti.

Hyunjin: Felix az bırak ben de sarılıcam bize bırakmadın çocuğu.

Jisung, Felix'in kollarından ayrılıp Hyunjin'in kollarına sokuldu. Bir süre o pozisyonda kalıp Minho'ya sarıldı. Minho önce Jisung'un kafasını kaldırıp gözyaşlarını sildi.

Jeongin: E hadi o zaman kutlama başlasın!








Arkadaşlar bir sonraki bölümü final yapmayı düşünüyorum. Umarım beğeniyorsunuzdur. Ben çok güzel olduğunu düşünmüyorum. Saçma gibi geliyor bana. Neyse. Sizleri seviyorum<3

Korkuyorum~' -Minsung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin