Jisung gece yatağından doğruldu ve hemen kıyafetlerini giyindi. Eşyalarını da çantasına doldurdu. Onlara fazla yük olduğunu düşünüyordu. Eve şöyle bi göz gezdirdi ve içinden "Burayı özleyeceğim.." diye geçirdi. Daha sonra da geri yukarı çıktı.
Önce Bangchan'ın odasına girdi. Onu alnından öptü. "Görüşürüz ağabeyim..." dedi hemen ardından. Sırayla gideceği için ve Bangchan'la aynı odada olduğu için Seungmin'in yanına gitti. Ona kocaman sarıldı. "Şakalarını özleyeceğim haylaz.." dedi. İkisine ve odaya göz gezdirip iç çekti.
Daha sonra Jeongin ve Changbin'in odasına girdi. Önce çiftin güzelliğine baktı. Yan yana uyuyorlardı. O tatlılığı bozmamak için sadece yanlarına gidip sözlerini söyleyecekti ama dayanamayıp ikisine de sarıldı. Jeongin'e dönüp "Ben yokken yine bana lakap tak ve bu lakaplara gül, olur mu Jeong?.." dedi. Evet, yine ağlamaya başlamıştı. Changbin'e dönüp "Ben yokken beni yine koru olur mu? Beni en azından senin hayalin koruyacak, her şeyi öğrendim senden beni korurken..." dedi. Aklına bunları not olarak yazmak geldi.
Bangchan ve Seungmin' e dediklerini ve çok yakıştıklarını yazdı. Changbin ve Jeongin'e ise dediklerini ve "Çok tatlısınız, asla ayrılmayın.." yazdı.
Hyunjin ve Felix'in odasına girdi, kağıt kalem çıkardı. Yazmaya başladı. "Çok tatlı bir çiftsiniz. En uyumlumuz... Şimdi diyeceksiniz ki 'Minho ve sen?' Ben gittikten sonra Minho ve Jisung kalır mı sizce? Bulur o başka birini.. Neyse. Felix, brownielerini çok özleyeceğim civcivim.. Benim için fazladan emek sarf etmene gerek kalmadı. 7 tane yapacaksın sadece.. Zorlanmazsın... Hyunjin... Beni hiç unutma olur mu? Evet, seninle büyük bir ayrılık yaşadık ama şu an en yakın arkadaşımsın.. Bu ayrılık ikimizin arasını açmadı, aksine bağımızı güçlendirdi. Bu bağ hiç kopmasın olur mu? Görüşürüz, sizi özleyeceğim.."(NOT:Felix ve Hyunjin'e ayrımcılık yapmışsın falan demeyin, onlara da böyle yazdı, kısa kesmek için öyle yaptım)
Ve yavaş adımlarla sevgilisinin yanına girdi. Önce ona bakıp onun dudağını öptü. Bunu uyanık yapmak isterdi. Çünkü son öpücükleri olacaktı. Ağlamak da istemezdi. En sonunda ayrılınca, kalem kağıt çıkardı. "Sevgili prensim.. Öncelikle son öpücüğümüzü uyanık yapmak isterdim ama olsun. Veda ediyorum Minho'm... Umarım beni unutursun. Evet unutursun dedim çünkü beni unutmazsan çok ağır depresyona girersin. Başkasını bul olur mu? Bu sefer seni mutlu etsin, başını dertten derde sokup seni kırmasın. Haklısın, sana böyle veda etmemeliydim, çok üzgünüm... O kadar tatlı uyuyorsun ki içimden uyandırmak inan ki gelmiyor. Veda ediyor olsam bile. Özür dilerim ama böyle olmalı. Hepinize en çok da sana çok yük oldum. Gitmem lazım. Diğerleri unutmasın ama sen beni unut. Kalbim sızlıyor. Başına açtığım her şey için özür dilerim. Beni bırak da kalbini kırmayayım. Başkasıyla mutlu ol. Bir daha karşına çıkarsam, beni unutmuş ol. Yanında sevgilin olsun. Jomin falan tehdit etmedi , korkma. Bırak da başkasıyla kusursuz ol. Beni unut. Seni çok seviyorum, hep de seveceğim. Ben seni unutmayacağım ama sen unut beni, bizi, anılarımızı, bizimle alakalı her şeyi. Belki ben başkasıyla kusursuz olmayacağım ama sen ol. Seni hiç unutmayacağım. Hep benimle olacaksın. Bazen gölgem, bazen sesim, bazen gözlerim, bazen kalbim, bazen aklım, bazen de tüm bedenim olacaksın. Ama asla karşına çıkmayacağım. Beni hatırlarsan yıkılırsın çünkü. İstemiyorum kötüleşmeni. Zaten benim yüzümden başına gelmeyen kalmadı. Aslında daha çok şey yazardım ama otobüsüm kaçacak, görüşürüz sevgilim...İyi ki varsın...Çok özür dilerim, vardın... Yine yaptığım şey için özür dilerim, umarım bana kızmazsın."
Jisung, Minho'yu son kez öptü ve kapısını kapatıp çıktığında diğerlerinin ağlama, konuşma sesleri, Minho'nun da uyanma sesi geldi. Jisung koşarak aşağıya indi. Minho elindeki notla çocukların yanına gitti ama daha okumamıştı, ağlama seslerine gidiyordu. Jisung kısık bir sesle "Üzgünüm.." dedi ve kapıdan çıkıp gitti. (kapıyı filmlerdeki veda sahnelerindeki gibi kapatmış diye düşünün)
Kapının kapanma sesini duyan çocuklar hemen aşağıya koştu.
Jeongin:A-ama h-hayır Ji-Jisung..
Bangchan araba anahtarını alıp çıktı. Jisung, onları görür görmez koşmaya başladı. Çocuklar gözlerini silip evden çıktılar ve arabaya bindiler. Sürücü koltuğuna Minho oturdu. Dudağındaki çilek tadı onu deli ediyordu. Jisung da böyle kokuyordu. Onun kokusunu terk edemezdi. Huzur veriyordu kokusu. Jisung'u takip etmeye başladılar. Minho sevgilisini geri alacaktı. Yazdıkları aklından çıkmıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkuyorum~' -Minsung-
FanfictionHan henüz 15 yaşındayken ailesini kaybetmişti.Her şey onun üzerine gelirken okulunu değiştirmek de onu kötü etkileyecekti.Fakat Lee Minho, hayatını etkileyecekti.