Hyung, help me!

19

Ehehehehehe zaman atlamaları çoğalabilir

Ehehehe süprayz var ehehehe

Hadi başlayalımm

Taehyung'tan

Bir hafta, bir koca haftadır ciddi ciddi düğün hazırlığı yapılıyordu, bu süre zarfında hyungla aynı evde olmamıza rağmen buluşamıyorduk bile. Heyecanlıydım, çok mutluydum tamamen eş olacağımız için ama korkuyordum da ya iyi bir eş olamazsam diye. Damatlık seçimlerini de bitirip kendimi eve attım, Sookja olmasaydı daha da yorgun olurdum düğün yerini o ayarlamıştı, aniden salonun camı tıklandığında dışarıya bakmamla alevler görmem bir oldu. Korkuyla hemen kapıyı açıp dışarıya adımladım, yerde kocaman haflerle benimle evlenir misin yazıyor sanırım kalbim durdu? Yanan yazılar sönerken neredeyse bütün mahalle camlardaydı, gözlerimi kapatan ellerle irkildim.

"Ne diyorsun?"

"Hyung ya ama ama-"

"Ağlama"

Sıkıca sarıldım hemen, zaten daha da hassas yapıyordu beni onu görmemek...
Elindeki yüzük kutusunu açtığında içinde duran ortası minik taşlı alyansa baktım hayranlıkla.

"Biliyorum düğünümüze birkaç gün kaldı ama yine de sormak istedim, benimle evlenir misin vanilyam?"

Kafamla onayladım hıçkırarak, parmağıma alyansı takıp kendi elindeki düz alyansı da göstererek tebessüm etti. Dudaklarımız birleştiğinde patlayan havai fişekler ve konfetilerle zıpladım yerimden.

"Yavaş pezevenk Taylor"

Çocuk gülerek omuz silkti ve birkaç dakika sonra eve girdik, şuandaysa onun odasında göğsüne uzanmış parmağımızdaki alyanslara bakıyordum aşkla.

"Çok güzel"

"Evet bence de hyung, çok narin duruyorlar"

"Ha ne?"

"Alyanslar diyorum, sen ne diyordun?"

"Saçlarını diyordum ben"

Utangaç bir kıkırtı sundum, dudaklarıma ufak bir öpücük bırakarak beni altına aldı ve göğsüme uzandı hafifçe. Saçlarına daldırdım hemen elimi, hoştu her zerresi.

"Çok mu yoruldun hyung"

"Kokuna hasret kaldım resmen, işleri düzene sokup birkaç şeyi de hallettim anca."

"Yaa çok yorulma amaa kıyamam ki, hem şey bende seni özledim"

"Herşey halloldu, yarın gidecek yerimiz de yok. Evimiz de hazır"

"Evimiz mi?"

Heyecanla yüzüne baktığımda gülerek dudaklarıma ufak öpücükler dizdi.

"Hmhm, gittiğimizde görürsün"

Tebessüm ettim, dudaklarıma kapanarak sert bir öpüşme başlattığında omzuna vurarak geri çekildim hemen.

"Hyung ya!"

"Nee, özledim"

"Annem dedi ki ulu orta şey yapmayın"

"Ulu orta öpüşmüyoruz bebeğim odadayız?"

"O-olsun"

Utanıyordum, ne yapayım off utanıyorum! Tamam kızgınlığımda birkaç kez seviştik ama o zamandı onlar.... Utancım sanırım hiç geçmeyecekti, dudaklarını boynumun sağ tarafına sürttüğünde içim alev alev yanmaya başladı.

"Kokunu bile özledim"

"Hyung"

Ağlarcasına söylediğimde öpücük bırakıp tekrar göğsüme uzandı.