16- BASKIN

883 54 0
                                    

Raven odasına girdi.  Herşey oldukça farklıydı. Artık bir kütüphanesi vardı ve en sevdiği syah renk bir duvarını kaplamış let ışıklarla aydınlık verilmişti. Yeni boya kokusu ciğerlerine dolarken aklını yitirmek üzere gibiydi. Korku ve panik dalgası bedenini ele geçirmiş, zihnini düşünmekten alıkoymuştu. Durup derin bir nefes almaya ve düşünmeye ihtiyacı vardı. Ama yaşadığı panik dalgası buna izin vermiyordu. Komodine yaslandı ve gözlerini sıkıca kapattı. İçinden  ona kadar saydı. Soluğunun yavaşça düzüne girdiğini hissedebiliyordu. Yumruk yaptığı ellerini gevşetti. Gözlerini yavaşça araladı. Daha iyi hissediyordu.

Yatağına doğru ilerlediği sırada hemen pencereden gözüne bir şey ilişti. Pencere hemen yatağının yanında yer alıyordu. Yatağına doğru iyice sokuldu. Ağaçların arasında karanlıklar içinde bir çift kırmızı göze benzeyen parlak bir şey gördü. Daha net bakabilmek için eğildi ve yaklaştı. Karanlık içinde duran şey dalların arasından sıyrılarak öne doğru çıktı. O anda Raven siyah tüylerle kaplanmış devasa pençeleri olan yaratığı gördü. Bu oydu !

Nefesini tutarak geriye doğru çekildi. Karşısında duran yaratık ise en ufak tepki vermemiş hala öylece ona bakmaya devam ediyordu. Sonra kulağında bir çınlama duydu. Bir anda etrafa ani bir sessizlik çöktü. Duyduğu şeyler tüm vücudunda ki tüyleri diken diken etti.

Raven ! Yapman gerekeni biliyorsun ! Kimsenin zarar görmesini istemiyorsan bana gel. Nedenini biliyorsun ! Sana verdiğim şeyi biliyorsun ve bu seninle başladı seninle bitecek !

Raven elleri ile kulaklarını kapattı ama işe yaramıyordu. Canavarın sesi zihninde yankılanmaya devam ediyordu. Yatağının yanına yere çöktü. Dizlerini kendisine doğru içe çekti. Gözlerini kapattı.

Raven ! dedi bu sefer daha yüksek ve daha kızgın bir şekilde. Sakin çıkan sesinden eser yoktu. Kızgın olan sesi yeniden yankılandı.

Bana gel Raven ! Bu işi bitirmemi sağla ! Onlara zarar gelmesini istemiyorsan bana gel ! Yapacak hiç bir şeyin yok !

Raven bedeninin titrediğini bile hissetmiyorken ani bir şekilde çığlık atmaya başladı. Bu çığlık bedeninden istemsizce dışarı doğru çıkmıştı ve gittikçe güçleniyordu. Alt katta olan arkadaşları çığlığı duydu. Dark hızla yanına doğru giderken peşinden Chad ve Maya da ilerledi. James ayağa kalktı. Gitmek için yeltenmişti ki titreyen camlar durmasını sağladı. Kafasını hafifçe pencereye doğru döndü. Camların ne derece bir seste bu denli titreyeceğini anlamaya çalışıyor gibiydi. Ama sonra bir şey fark etti. Pencerenin ardında bir gölge. Hızlıca ona doğru yaklaştı. Siyah post kaplı bedeni gördü. Kan kırmızı gözler ise öfkeyle parıldıyordu. Bu geçen gece ormanda gördüğü ile aynı kişiydi Aralanan ağzını fark etti. Bir timsahın zırhını bile tek hamlede parçalayabilecek güçlü ve sivri dişleri gördü. Uluma sesi ile birlikte geriye doru çekildiğinde kulaklarını kapattı. Bir süre sonra ses kesilmişti. Pencereye doğru yeniden yaklaştığında artık bir şey göremiyordu.

Hızlıca diğerlerinin yanına çıktı. Dark Raven'a sarılmış onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Maya ile Chad  pencereden dışarı doğru bakıyordu. James'in odaya girmesi ile tüm gözler ona çevrildi.

O buradaydı ! dedi James hızlıca.

Dark bakışlarını James'e çevirirken kafasını biliyoruz dercesine salladı.James arkadaşının yanına eğildi. Raven'ın terden ıslanan saçlarını gördü. Kalbi göğsünü delecekmiş gibi atıyordu. Raven bakışlarını yerden kaldırdığında James ile göz göze geldi. James omzuna dokunarak ona destek verdiğini belli etmeye çalıştı. O duygularını belli etmek konusunda iyi değildi. Bu yüzden Maya ile aralarında yarım kalmış bir şeyler vardı.

KURTLAR İÇİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin