19- RUHLAR ÇUKURU

781 57 0
                                    

Raven yalpalayarak şöminenin önünde duran kırmızı minderin üzerine oturdu. Yaz ayının ortalarında olmalarına rağmen Raven  üşüyordu. Henüz vampirlikle insanlık arasında duran ince bir çizgi üzerindeydi. Oysa ki banyo yaptığı zaman üşemediği anlar olmuştu. Ama şimdi içi minik minik buz kristalcikleriyle kaplanıyor gibiydi. 

Amber ona doğru yumuşak bakışlarla bakarken sordu. Sen iyi misin? Titriyor gibisin !

Raven başını yerden kaldırıp Amber'a baktı. Şefkat dolu gözlerinde onun için endişelendiğini bariz şekilde belli eden parıltılar vardı.

İyiyim dedi güçlükle.

Şömineyi yakabilirim.

Raven göz ucuyla zemini külle kaplı, uzun süredir temizlenmemiş olan şömineye baktı.

Tamam yakıyorum dedi Amber hızlıca. Yanıt vermesine gerek yoktu. Beden dilinden durumu idrak edebiliyordu. Diğerleri mutfaktaki konuşmalarını sonlandırırken salona geldiler.

Ciddi ciddi yaz ayında şömine mi yakıyorsun ? dedi James alaycı bir sesle yanlarına yaklaştığı sırada.

Amber ona hiç bakmadan '' Kanın damarlarında sıcak bir akıntıya neden olsa da bazılarımızın kanı donuyor.''

Oovv..  Üzgünüm !

James Raven'ın hemen karşısında koltuğa geçti. Yanına Dark ve Maya oturdu. James'i ortalarına alıp sıkıştırmışlardı. James her ne kadar yayılmış şekilde oturmayı sevse de şuan da bunu demenin ne yeri nede zamanı olmadığını biliyordu. 

Kurtların yorgun olmamasına rağmen Dark üzerinde müthiş bir yorgunluk hissiyle cebelleştiğini fark etti. Bugün yaşanan olaylar onu yıpratmıştı. Zihni yorgundu bedeni değil !

Evet Raven bize asıl hikayeyi anlatacak mısın ? diye sordu Maya. Yüzündeki ifadeden gülümseye çalıştığı belliydi ancak merakından içi içine sığmıyordu. amber şömineyi yaktıktan sonra tekli koltuklardan birine geçti. Raven ağzını aralamıştı ki Chad elinde tepsiyle içeri girdi.

Hepimizin şuan da bir kahveye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum dedi tepsiyi masaya bırakarak. Kimseden tepki gelmeyince onlara doğru baktı.

Bir şey mi kaçırdım ? dedi sonunda alçak bir sesle.

''Aslında hayır. Raven henüz başlamamıştı ama kahve iyi oldu.'' dedi  Amber. Raven hızlıca bir tane kupayı elleri arasına aldı. Eline yayılan sıcaklık hissi beynine kadar gitmişti. bunu hissetmeyeli sanki yüz yıllar olmuştu.

Herkes kahvesinden bir yudum aldıktan sonra yeniden gözlerini Raven'a çevirdiler. Raven bir kaç yudum daha aldı. Dilini yakan sıcaklık umurunda değildi. Kahve boğazından aşağı indikçe ısındığını hissediyordu. Buz tutan elleri biraz da olsa ısınmıştı.

Şey..diye başladı kahve bardağını elleri arasında çevirirken. Aslında olaylar size anlattığım gibi değildi. Bunu size başta söylemedim çünkü ne tepki vereceğinizden emin değildim.

James ağzını aralamıştı ki Dark el hareketi ile ona bakmadan James'i susturdu. Sanırım şimdi ne tepki vereceğimizi bilmesen de anlatmak zorundasın !

Sanırım öyle.. Öncelikle bunun için üzgünüm ! Aslında o canavar dediğimiz kişi bana mühürlü bu doğru. Köyümüzü bastıkları zaman insanları avladıkları sırada ben etrafta kaçışırken beni görmüş.

Bu iğrenç  bir şey dedi Maya tiksinti dolu bir sesle.

Sshh evet haklısın.

Şey yani ben üzgünüm lütfen devam et Raven.

En son çadıra girdiğim zaman arkamdan geldi. Asıl niyeti beni öldürmekti ama kolumdan tutup beni çevirdiği zaman gözlerime bakakaldı. Dizlerinin üzerine çöktü. Havaya kaldırdığı pençesini dedi Raven bir kolunu yukarı doğru kaldırıp parmaklarını pençe gibi bükerek pençesini bana indireceği sırada durmuştu. Yüzünde ki sert görünümün kan rengi gözlerinin daha yumuşak bir hale geldiğine tanık oldum. O zamanlar çocuk olmama rağmen o anda hissettiğim şey korkulacak bir şeyin olmadığıydı. Hislerim bana sakin kalmam için alarm veriyordu.

Arkadan sürüsü çadıra girdiği vakit ayağa kalktı. Kimse bir şey söylemeden çadırdan hızlıca çıktılar. O ve ben yeniden yalnız kalmıştık. Kolumu sıkı sıkıya tutan elleri bir anda açılıverdi. Buz gibi gözlerini bana dikmişti.

Sen dedi artık bana aitsin ! İlerde bir vampir olacağımı ve ona sadık olmam gerektiğini bilerek büyüme mi istedi. Zamanı geldiğinde beni öldürmemesine karşılık benden bir şey isteyecekti. Onunla büyüdüm bir süre diyebiliriz. Beni çocuğu gibi yetiştirdi desem yalan olmaz. Sonra benden istediği şeyi anlayıp ne yapacağını fark edince yanından kaçtım !

Nedir o ? Yani senden ne istedi ? dedi Chad.

Sana aşk anlamında mühürlendiğini sanmıştım ! diye düşüncesini söyledi James.

O bana mühürlenmiş olsa bile beni o anlamda sevmiyordu. Bunu en iyi sizler bilmelisiniz. Her mühürlendiğiniz kişi hayatınızın aşkı olacak değil. Ondan uzak durarak hayatınıza almayarak duygularına kamçı vurarak bağı zayıflatıp koparabiliyorsunuz. Yada sadece sadık bir gardiyan olarak yanında ki varlığını sürdürmeye devam edebiliyorsunuz. Evet bunları biliyorum yaşadım ama konumuz bu değil.

Raven derin bir nefes alıp verdiği esnada kahvesinden bir yudum daha aldı. Bu konuyu yüz yıllardır kimse ile paylaşmamıştı. Bu onun mahremiydi. Biraz durması gerekiyordu ama artık dönüşü yoktu ve onların bunu bilmeye hakkı vardı.

 O tam anlamı ile isminin hakkını veren bir yırtıcıydı ! Soruna gelecek olursam Chad onun istediği kalbimdi. Ruhlar Çukuru'n dan geçmek için. Eğer ki bir kurt adam mühürlendiği bir kişinin kalbini yerse hele de bu kişi bir vampirse melez güçlere sahip olur. Daha uzun yaşam, ne mine çiçeğinden etkilenme ne de kurtboğandan etkilenme durumları söz konusu olamaz. Ruhlar Çukuru ise bu şeyin tam karşılığı. Oradan geçmek için bunlardan etkilenmemen lazım !

O da nesi ? dedi Dark.

Eğer öyle bir geçit varsa ruhlar diyarına geçerek ikizini bulmak istiyor !

İkizini mi ? dediler hep bir ağızdan.

Evet. Sevdiği kadını !



KURTLAR İÇİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin