"Unutma, önündeki masada bir kırmızı düğme olacak. Kalkacağın zaman ya da istediğin an o düğmeye basabilirsin. Kapıdaki korumalar içeri girecek." Dedi Sasuke oğlunun kollarını rahatlatmak istercesine sıvazlarken."Onunla baş edebilirim." Dedi Boruto.
"Neredeyse senin iki katın yaşında," dedi Naruto tedirgince ayağını yere vururken.
Ben milyarlarca yıl yaşındayım.
"Zaten ne bana dokunabilir ne de çakra kullanabilir."
"Ne yapacağından emin olamayız. O şuan bir suçlu olarak orada tutuluyor." Dedi Ru, yansıtmalı aynadan Menma'yı izlerken.
Üstünde kollarını kullanmasını engelleyen beyaz bir deli gömleği vardı ve önünde bir masa olan sandalyede oturuyordu. Ayağa kalkamaz veya yatamazdı çünkü ayakları yere yüz farklı çakrayla yapılmış çakra ipiyle bağlı, gözleri kalın bir bandana ile kapatılmış ve ağzı sessizlik mühürü ile mühürlenmişti. Saçları kirli ve yağlıydı. Üstünde yediği yemeklerin artıkları vardı çünkü yemekleri sadece ağzını kullanarak yemek zorundaydı. Altındaki beyaz paçavranın ise ağ kısmı sarı renkliydi çünkü tuvalet izni yoktu.
Uchimaki Menma aciz görünüyordu.
"Burada geçirdiği bir hafta onu değiştirmiş olabilir. Sana neler diyeceğinden emin değiliz. Seni manipüle etmeye çalışabilir." Dedi Ru endişeyle. Ne de olsa Boruto da onun kardeşi sayılırdı.
Boruto kafasını sallayarak onayladığında Ru parmağını kilit okuyucuya bastırdı ve kapı sesli bir şekilde açıldı. Omuzuna kolunu atarak onu içeriye yönlendiren Ru ile birlikte içeriye girdi. Onun için getirilmiş sandalyeye oturdu. Ru gözündeki bandanayı ve ağzındaki sessizlik mühürünü elindeki stel ile açtı, ardından bir şey demeden odadan ayrıldı. Kapı metalik bir ses ile kapandığında konuşmaya ilk Boruto başladı.
"Beni neden görmek istediğini anlayamadım. Ablam ile görüşeceğini düşünmüştüm."
Aradan geçen bir hafta sonucunda değişen bazı şeyler vardı. Kawaki Hokage'nin emri ile Konsey'den bile saklanan -Sadece Ru, Naruto, Gaara ve Kawaki biliyordu- bir gizli göreve çıkmıştı ve tuhaf bir eşleşme olarak yanında amcası Uchimaki Gaara da vardı. Üçüzler abilerinin tutuklandığını öğrendiklerinde elbette üzülmüşlerdi ama daha çocuk olan zihinleri bunun ne anlama geldiğini anlayabilecek kadar gelişmemişti. Naruto Hokage ile birlikte sabahlara kadar çalışmaya başlamıştı ve eve neredeyse hiç uğramaz olmuştu. Sasuke ise ardı ardına yaşadığı olaylar sonucunda kendini temizliğe ve bahçeciliğe adayarak arka bahçelerindeki minik tarlalarından çıkmaz olmuştu. Sarada öğrencilerinin ödevlerini kontrol etme bahanesiyle odasına kapanmış, Boruto'nun hayatında ise hiçbir değişiklik olmamıştı.
''Sarada benimle konuşamayacak kadar yıkılmıştır. Bu ona hiç yakışmazdı.'' Dedi Menma bir haftadır konuşmadığı ses tonundan belli bir şekilde. Ağzını şapırtarak yutkundu ve boğazını temizleyerek sesini açtı.
''Bizi dinlediklerini biliyorsun değil mi?'' Boruto kollarını birbirine bağlayarak abisinin bu sefil halini aklına kazıdı.
Menma'nın gözleri sharingana has kızıl renge büründüğüne Boruto genjutsunun içine çekildi.
''Artık değil.'' Dedi Menma Boruto'nun odasındaki yatağa sırt üstü koltuğa yatarken.
''Neden benim odam?'' Diye sordu Boruto bilgisayar masasındaki sandalyesine otururken.
''Kendini daha rahat hisset diye. Her neyse, bu sadece iyi niyetimin bir göstergesiydi kardeşim. Ya da şey mi demeliyim, Tanrım?''
Boruto sessiz kalıp kollarını birbirine bağladı. ''Nereden çıktı bu?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Revenger Uchiha / NaruSasu-Harco
Fanfiction(OmegaVerse!)+(Smut!)+(NaruSasu!)+(Harco!)+(Mpreg!)+(NaruSasuSmut!)+(KawaMenSmut!)+(AlfaNaruto!)+(AlfaSasuke!)+(AlfaKawaki!)+(AlfaMenma!)+(AlfaSarada!)+(OmegaBoruto!)+(AlfaHarry!)+(OmegaDraco!)+(Alfaİtachi!)+(OmegaShisui!)+(AlfaSakura!)+(OmegaHinata...