19/ "Ben portakal kokan alfaya aşığım."

59 3 18
                                    


Uzumaki Naruto hayatından memnun bir adamdı.

Tüm hayallerini birer birer gerçekleştirmişti. Hayallerindeki köyü kurmuş ve yıllarca yönetmiş, adını tarih kitaplarına yazdırmış, harika bir yönetici olmuştu. Hayallerindeki eşi bulmuş, türlü zorluklara göğüs vererek yedi tane çocuğa babalık yapmıştı. Pekala, aslında altı demek daha doğru olurdu çünkü en büyük oğlu Menma'nın hayatında bir baba figürü olarak görülmesi için bile önünde daha çok uzun bir yol vardı.

Ama çabalıyordu. Yıllar öncesinden kalma en büyük düşmanları dirilmiş ve büyük ihtimalle yıllarını verdiği bu köyü yıkmak için güçlenirken elinden hiçbir şey gelmemesine rağmen çabalıyordu. Tek dileği köyü korumak, ailesini korumak ve gerekirse ailesi için ölmekti.

Ama aslında en gizli hislerinde istediği dilek bunlardan hiç biri değildi. Yıllar boyunca bunu dilediğini fark bile etmemişti aslında. Belki umut etmiş, hayal etmişti ama bu dileğinin gerçekleşeceği ihtimali ona hep uzak kalmıştı.

Tam da tahmin ettikleri gibi Omega çıkan oğlu Boruto ile eve döndüğünde her bir hücresini titreten, bir adım daha atacak gücü kalmamasını sağlayan bir koku hissetmişti. Öyle ki dizleri titremiş, oğlunun yanında kendisine hakim olabilmek için yutkunmak ve nefesini tutmak zorunda kalmıştı. Çünkü duyduğu koku yıllarını geçirdiği eşine aitti.

Nefis bir yaprak kokusu.

Evin kapısındaki beyaz kağıdı gördüğünde aceleci ve tökezleyen adımlarla kağıdı almıştı.

"Üçüzler ve biz Harry ile Draco amcamları ziyarete gittik. Boruto'yu da oraya yolla. Bu akşam onlarda kalacağız, yarın evde oluruz.

-Menma, Kawaki ve Sarada-"

Naruto kağıdı Boruto'nun eline tutuşturdu ve kapıyı hızla açarak içeri girdi. Metal kapı arkasından kapanırken refleks olarak kilitledi ve adımlarını nasıl attığının bile farkında olmadan üst kata, Sasuke ile kendi odalarına çıktı.

Sasuke oradaydı. Üstünde normalden de farklı hiçbir şey yoktu. Rahat ve bol bir eşofman, uzun bir tişört. Sırt üstü yatmış, elini çenesinin altında yumruk yapmış uyuyordu. Naruto bu manzarayı daha önce defalarca, sayamayacağı kadar fazla görmüştü.

Ama işte şimdi her şey farklıydı. Odayı buram buram dolduran yaprak kokusu ve sanki her zamankinden daha çok savunmasız Sasuke ile her şey tamamen farklıydı. Karşısındaki yedi çocuğun annesi bir omegaydı.

Naruto'nun omegasıydı.

Bilinçsizce tüm feromonlarını odaya yayarken eşinin yanına geldi ve tek hamlede üstüne çıktı. Avuçlarını suratının iki yanına koyarak derin uykudaki o muhteşem suratı süzdü. Yıllardır gördüğü yaşlanmış eşine aitti bu yüz ama bir şeyler farklıydı. Bu altındaki beden tamamen ona aitti ve Naruto bunu tekrar tescillemek istiyordu.

Altındaki omegayı sadece görerek bile boşalacak gibi hisseden Naruto çocuğun kulağına eğildi ve boğazından alfalara özgü bir hırıltılı bir ses çıktı. "Sasuke,"

Sasuke gözlerini yavaşça aralarken suratının dibinde parlayan kırmızı gözleri gördüğünde yutkundu. Yıllardır en büyük pişmanlığı bir daha omega olamamaktı. Kendisi de bir alfa sayılabileceğinden Naruto ile asla eşleşememiş, kızışmalarında birbirlerinin ateşini söndürememişlerdi. Sasuke'nin Bunrui Denkai olması bir nevi işleri kolaylaştırsa ve kızışmalarını atlatmalarını sağlasa da Sasuke içten içe hep omega olmak istemişti. Naruto'nun yanında yine savunmasız hissetmek, düşerken onun tarafından tutulmak istemişti.

"Naruto," diye mırıldandı Sasuke, titrek bir sesle. Bir eli kendinden bağımsız çocuğun alnına düşmüş saçını kulağının arkasına atarken Naruto kırmızı gözlerini dizginlemek istercesine yutkunmuştu.

The Revenger Uchiha / NaruSasu-HarcoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin