20/ "Gaara olsaydı..."

44 4 7
                                    


"Kusura... Bakma..." Naruto içeri atladığı camı kapattı ve soluklandı. Dayanıklılığı ile meşhur bu alfanın nefeslenecek kadar çabuk hareket etmesi ne kadar hızlı olmak istediğini kanıtlar nitelikteydi.

"Kawaki'den aldım haberi. Sasuke-san ile eşleşmişsiniz." Ru dinlendirici gözlüklerini düzelterek sırıttı ve elindeki kağıtları masanın yanına yerleştirdi. "Bu yüzden bugün Eida'yı sorgulamamız gerektiğini unutman normal."

"Eşleştiğimizi nereden biliyorsun? Tanrım, yataktan kalkalı bir kaç dakika oldu sadece. Sasuke'ye günaydın öpücüğü veremedim bile!" Ru'nun masasının önündeki koltuğa kendini attı ve yataktan yeni kalktığı belli olan saçlarını düzeltmeye çalıştı. "Gençliğimden beri köy için sabahları Sasuke'yi yatakta terk edip duruyorum. Tanrım! En fazla bir saat uyumuşumdur."

"Biliyor musun? Seks kaçamakların pek de umurumda değil. Ayrıca Sasuke-san tekrar omega olmuş, cidden onunla eşleşmeyecek miydin?"

"Onu öyle bir eşledim ki hem de..." Naruto dün akşamın anılarını hayal edermişçesine yere doğru bakıp kendi kendine gülümsemeye başladığında Ru öksürerek Naruto'nun dikkatini tekrar üstüne çekti. "Pekala. Sadede gelelim. Matatabi ve Kurama'nın 'kötü arkadaşlar' olduğunu biliyorum ama gelmen gerekiyor. Kawaki Eida'nın kontrolden çıkmayacağına güvence verdi ama bir söze güvenemeyiz. Bir şey olursa onu hizaya sokabilecek kadar güçlü tek kişi sensin."

"Gaara olsaydı..." Naruto kendi kendine söylendi. Kardeşini özlüyordu. Evet, hayat devam ediyordu ve bunu biliyordu. Aylarca yasını da tutamazdı. Bu onun kaderiydi ve değiştiremezlerdi de. Yine de kardeşini özlüyordu.

"Emin ol, burada olmasını ben de çok isterdim. Ama maalesef yok. Sorgulamayı köyden uzak bir alanda yapacağız. Eida'nın güvendiği birisi olarak Kawaki de orada olacak. Menma'nın güçleri de işimize yarayabilir ve bu sayede konseyin güvenini de daha rahat kazanabilir. Canlı bomba olayı onu insanların gözüne sokmakta iyi iş çıkardı ama yeterli gelmedi. Bir de sen ve ben olacağız. Normalde listeye Sasuke'yi de yazmıştım ama... Galiba gelemeyecek?"

"Bir hafta boyunca yataktan çıkabileceğini sanmıyorum." Naruto gururla sırıttı.

Ru suratını buruşturdu. ''Biz bize yeter miyiz yoksa birini daha çağıralım mı?''

''Harry işimize yarayabilir. Draco da ışınlanma jutsusu ile bize beklemediğimiz bir anda yardım edebilir. Hem Kawaki, Menma ve Sarada onlardaydı. Hep beraber gelirler işte.''

''Ya Sarada?'' Diye sordu Ru. ''Bize yardım edebilir mi?''

''Sarada...'' Naruto rahatsızca yerinde kıpırdandı, sanki büyük kızını tehlikeye atmak istemezmişçesine. ''Menma'yı biliyorsun zaten. İlginç ve yetenekli bir çocuk. Kawaki de öyle. İkisi de kendisini geliştirerek biz yaşlılara taş çıkartan güçlere kavuştular. Ama Sarada...''

''Özel değil.'' Diye acı bir gerçeği dile getirdi.

''Elbette benim kızım özel. Sasuke'nin ve benim tekniklerimi gayet iyi kullanabiliyor. Ama ben, Sasuke, Kawaki veya Menma gibi değil. Biz hepimiz bu yollara zorlukla geldik. Sarada daha yumuşak büyüdü. Hala Sharingan'ının ikinci tomoesinde. Onu tehlikeye atmak istemiyorum. Harry ve Draco'nun da gelmesi yeterli olur.''

''Ya onların oğulları Albus? Scorpius hemen hemen on altı yaşında ama Albus yetişkin oldu sayılır. Draco gen açısından çok şanslı. Albus'ta hem ışınlanma hem de sharingan var.''

''Tecrübesi yok. Bu yüzden lütfen, sadece Harry ve Draco'yu çağır yeter.''

''Pekala,'' Ru daha fazla itiraz etmedi ve kağıt-kalem arayarak Draco, Harry, Kawaki ve Eida'ya ateş mesajı yolladı. Naruto'da Ru'nun masasından bulduğu bir kağıda Sasuke'ye olanları özetleyerek yazdı ve onu yalnız bıraktığı için özür dileyerek kağıdın yarısından fazlasında Sasuke'yi ve dün gecelerini övdü. Kağıdı da sevgili eşi hala uyuyor olduğu için Hokage odasındaki eskiden babası kendisine ait olan kuşun bacağına bağlayarak yolladı.

Naruto yerine oturduğunda Ru masaya köyün geniş çaplı bir haritasını yerleştirdi ve kıvrılmaması için uçlarına birer kalem yerleştirdi. ''Bu açıklığı biliyorsun, değil mi? Sorgulamayı orada yapacağız.''

''Pekala, güzel seçim.'' Naruto kafasını sallayarak onayladı.

Ru devam etti. "Matatabi'yi kışkırtmamak için senin uzakta beklemeni istiyorum. Draco alana işareti bırakır ve acil bir durum olursa hemen seni alıp gelir. O sırada da Harry, Kawaki Menma ve benim onu zapt edebileceğimizi düşünüyorum. Tabi, bu en kötü ihtimale karşılık gelen bir senaryo. En iyi ihtimalle hiç kimsenin yaralanmasına gerek kalmadan Eida'yı Laboratuvar hakkında sorgulayabiliriz."

Naruto bir kaç saniye sessiz kaldı. "Kurama bir sorun çıkarsa Matatabi'yi öldüreceğini söylüyor."

"Matatabi ölürse Eida da ölür. Vücudu bunu kaldıramaz. Kimsenin vücudu bunu kaldıramaz. Bir kuyruklu canavarın jinchuurikisinden çıkması onun ölümü anlamına gelir." Ru herkesin iyi bildiği bu gerçeği tekrar dillendirdi. Naruto bunca yıllık yaşamında bunun aksi bir duruma ne şahit olmuş ne de duymuştu. Kardeşi Gaara da bu yüzden ölmemiş miydi?

Onun ölümü de Eida'nın ve Matatabi'nin suçu değil miydi?

Naruto işinin profesyoneli olarak duygularını göz ardı etti ve tamamen mantığına odaklandı. "Kurama'nın böyle bir şey yapmasına izin vermeyeceğim."

"Vermeyeceğine eminim. Eida'nın aksine sen Kurama'yı kontrol ediyorsun. Deneylerle güçlendirilmiş ve jinchuurikisininin kontrol edemediği bir kuyruklu canavar... Korku masallarından daha korkunç." Ru aklına gelen kötü ihtimaller yüzünden yutkundu.

"Hep en kötüsünü düşünüyorsun Ru-chan." Naruto kendi kendine güldü. "Eminim hiçbir şey olmayacak."

"Birisinin bunu yapması gerekiyor Naruto-sama."

"Erken yaşlanırsın. Bak Sasuke'ye? Kırış kırış oldu bile!" Naruto kendi kendine eşinin hafiften yaşlanmış yüzünü düşünerek keyiflendi. Ne de aşıktı ona!

"Her bir kırışıklığını ayrı ayrı sevdiğini sanıyordum?"

"Seviyorum..." Naruto yüzündeki gülümsemeyi silemedi. Sasuke hakkında konuşurken hiç silemezdi de zaten. "Savaş zamanlarında bu günleri göremeyecek gibiydim. Ölüyor gibiydim. Tek istediğim Sasuke ve çocuklarımla yaşamak, yaşlanmak ve ölmekti. Şimdi tüm çocuklarımla birlikte yaşıyorum. Menma dahil. Ve aşık olduğum eşimle yaşlanıyorum. Benim ve onun yüzündeki her kırışıklık ona ne kadar aşık olduğumun bir kanıtı gibi. Elden ayaktan düşene kadar da ona hep aşık olacağım. Ölsem bile son sözüm Sasuke olacak."

"Pekala, aşk hikayelerinden bahsetmek aşırı eğlenceli ama senin de benim de görevlerimiz var, biliyorsun değil mi? Boş bir zamanda bunları dinlemeyi isterim." Ru dayanamayarak gürültülü bir şekilde masadaki haritayı kapattı ve elinde tuttu. Uchimaki ailesiyle içli dışlı büyüdüğü ve yaşadığı için Naruto'yu durdurmazsa sabaha kadar Sasuke hakkında konuşacağını çok iyi biliyordu.

"16 yaşındaki Uchiha Ru 'Naruto-San! Ben aşık oldum!' diye yanıma geldiğinde ben böyle dememiştim ama." Naruto Ru ile dalga geçti. "Ne zaman çocuğu olmuştu? Haziranda mı?"

"Haziranda evlendi, bir sonraki mayıs ayında doğurdu." Ru kızardı ve elindeki haritayı Naruto'nun kafasına vurdu. "Ne alaka ayrıca?!"

"Çok alaka küçük hanım." Naruto kıs kıs güldüğünde Ru gürültüyle masasına oturdu. "Hokage olarak sana emrediyorum, git odamdan ve sana gösterdiğim açıklığa git!"

"Vay vay, pekala Hokage Hanım!" Naruto kahkaha atarak ayağa kalktı ve hala ağrıyan belini esnetti. "Orada görüşürüz, Ru!" Arkasında sinirli bir Hokage bırakarak yönetim binasından keyifle ayrıldı.

İşte Uchiha Madara'dan bu yüzden nefret ediyordu. Şuanda iskelet olması gereken adam dirildiği için bir daha bu kadar iyi ve huzurlu günler geçiremeyebilirdi.

Gecis bolumuuu

The Revenger Uchiha / NaruSasu-HarcoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin