Uzumaki Naruto kulaklarından ve burnundan kanlar akan Draco Malter onu sorgu alanına yolladığı gibi bir kuyruklu canavara dönüşmüştü.
İki saniye.
Eğer sadece iki saniye daha geç gelseydi Matatabi'nin hedefi arkasındaki en yakın iki arkadaşı, iki oğlu ve kızı olarak gördüğü kadın olacaktı. Ama Kurama'nın dokuz kuyruğundan birisini kullanarak onu durdurabilmişti.
Ve bu ona bir kuyruğa mal olmuştu.
Acıyla boğazından hayvani bir kükreme çıktığında pençesi ile Matatabi'ye saldırdı ve Matatabi ona kendi pençesiyle karşılık verdi. Kalan sekiz kuyruğundan birisini Matatabi'nin bacaklarına dolayarak kuyruklu canavarı yere düşürdü.
Hırlayarak boğazına atladığında Matatabi mavi alevlerle kaplı pençesini savurarak Naruto'nun bir kaç yüz metre savrulmasını ve onlarca ağacı devirmesini sağlamıştı. Tekrar ayağa kalkana kadar Matatabi üstüne atlayıp boğazına yumulmuştu bile. Boğazındaki etin koparılması ile acı bir çığlık atarken zihninde Kurama'yı duymuştu.
"Siktiğimin idaresini çabuk bana ver!" Kuyruklu canavarın kükrercesine sesini Naruto zorlukla bastırdı. "Onu öldürürsün!"
"İkimizin de mi ölmesini istiyorsun?!"
"Dördümüzün de yaşamasını istiyorum!"
Naruto Matatabi'yi üstünden attığında kuyruklarından bir tanesini boğazına sararak akan kanı durdurmaya çalıştı ve Matatabi'nin üstüne atladı. Matatabi ise Naruto'yu durdurmak için kan donduran çığlıklarından birini attı.
Naruto kafasının içindeki sesi susturmak istercesine kafasını sallarken Matatabi tekrar üstüne çullandı. Kuyruklarından biri daha koparılırken Naruto hayvani bir çığlık daha kopardı.
Bu sefer bilincini Kurama'nın ele geçirmesine karşı koyamadı. Sadece zihninin karanlığında dinlenmek ve acı hissetmemek istiyordu.
Kurama Matatabi'yi tutarak yerlerini değiştirdi ve pençesini camavarın boynuna savurarak derin bir kesik attı. Matatabi acıyla haykırırken kestiği yarığı ısırarak kafasını iki yana salladı ve canavarın boğazını deşti.
Kafasını delinmiş boğazdan çektiğinde bir kaç saniye içinde mavi etler tamamlandı ve deriyi yine ateşler kapladı. Saniyeler içinde Matatabi iyileşmişti.
Matatabi üstündeki Kurama'yı savururken kalan yedi kuyruğu bir kaç ağacı da kökünden söktü. Kuyruğuyla bir ağacı kavrayarak Matatabi'nin üstüne fırlatırken Matatabi ağzından yolladığı mavi bir alev topu ile ağacı yakıp kül etti.
Kurama geri çekilip savaş alanını genişletirken Matatabi bu hamlesini ön gördü. Tırnaklarını toprağa bastırdığında savaş alanına yayılan mavi bir alev halkası savaş alanının sınırlarını çizdi. Yükselen mavi alevler adeta bu sınırı geçmeye çalışırsa Kurama'nın diri diri yanacağını söylüyor gibiydi.
Kurama hızlanıp Matatabi'nin üstüne atıldığında alev halkası daha da daraldı ve alev duvarının yüksekliği arttı. Matatabi zıplayan Kurama'nın altından geçerek ikilinin yerini değiştirdi. Şimdi Menma'nın anti çakra küresinin yanında duruyordu.
Kurama uyarırcasına hırladığında Matatabi küreyi tırnaklarıyla parçaladı. Evet, Menma'nın sadece anti çakra ile bozulabileceğine yemin edebileceği küre kolayca kırıldı.
Matatabi'nin tırnakları yerde yatan beşliye saplanmak üzereyken kimsenin hesaba katmadığı bir şey oldu. Ani bir güç dalgası ile Matatabi mavi duvarından geçerek ormanın diğer ucuna uçtu ve peşinde bir sürü ağacı da yıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Revenger Uchiha / NaruSasu-Harco
Fanfiction(OmegaVerse!)+(Smut!)+(NaruSasu!)+(Harco!)+(Mpreg!)+(NaruSasuSmut!)+(KawaMenSmut!)+(AlfaNaruto!)+(AlfaSasuke!)+(AlfaKawaki!)+(AlfaMenma!)+(AlfaSarada!)+(OmegaBoruto!)+(AlfaHarry!)+(OmegaDraco!)+(Alfaİtachi!)+(OmegaShisui!)+(AlfaSakura!)+(OmegaHinata...
