10/ "Sen sözünü hep tutarsın."

51 7 0
                                    


Herhalde 10 kisi falan okucak ama yinede bu hikayeyi de bitirip chakraverse serisine hak ettigi sonu vermek istiyorum EVET HİKAYE HALA GUNCEL !!!!!

Kawaki titreyerek sert ve kuru toprağın üstünde uyandı. Bacaklarını ısınmak için refleks olarak kendine çekerken, araladığı gözleri metale bağlı kablolara takıldı. Kırılmış bir makine parçası mıydı ki?

Bayılmadan önce son yaşananlar aklına gelirken hızla doğruldu ve ayağa kalktı. Kararan gözleri ve dönen başı yüzünden en yakınındaki ağaca sarılırcasına tutunmak zorunda kalmıştı ama bu sadece bir-iki dakika kaybetmesine ve ağacın kuru gövdesinin yüzünü çizmesine sebep olmuştu o kadar.

Çevresine bakındığında eskiden çimen olan yerlerin kuru toprağa dönüşecek kadar çürüdüğünü, kalın ve uzun yağmur ormanı ağaçlarının ise incecik fidanlar kadar kalacak şekilde kuruduğunu ve tüm yapraklarının kuruyarak döküldüğünü görmüştü.

Burada ne sikim dönüyordu böyle?

Gaara amcası ise yoktu. Ona dair bir iz, bir çakra bile yoktu. Sadece yerdeki kırık kılıcı vardı.

O tuhaf zımbırtının amcasına el koymasından başka bir açıklama yoktu. Bayıldığından beri ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu ama o fabrikaya gitmesi gerekiyordu.

"Bekleyin beni orospu çocukları," diye söylendi Kawaki. "Fabrikada Tanrı bile olsa gözünün yaşına bakmayacağın!"

-------------------------

İz sürme yetenekleri ile kamp yaptıkları alana yeniden dönmüş ve çantalara bakmıştı ama yiyecekler yenmeyecek kadar kurumuş ve su ise buharlarmıştı. Geçtiği yerlerde de boş nehir ve akarsu yatakları bulmuştu. Bu makine suları bile buharlaştırarak çakrasını kullanabiliyordu demek ki. Bu teknolojiyi hiçbir yerde görmemişti ama buna en yakın teknolojiler de Orochimaru'nun mağarasındaydı.

İstemsizce Orochimaru'yu özledi ve orada olmasını diledi.

Yanına bulduğu kılıç, balta, pala ve bıçakları alarak yola koyuldu. Kurumuş yiyeceklerden bir kaç parça ağzına atarak kendine geldi. Hala kendisinde minik bir parça çakra bile hissedemiyordu. Bu onu korkutuyordu.

Makineyi ilk gördüğü tarafa yöneldi ve başka bir makina tarafından açıldığı belli olan bir yol ile karşılaştı. O minik zımbırtı bu yolu defalarca gidip geldiğini belli edercesine arkasında derin bir iz bırakmıştı.

Ellerini silahlarından ayırmayarak yola koyuldu. Her zaman en büyük yardımcısı olan doğa bu sefer onun tarafında değildi. Buna alışmak zor olacaktı.

--------------------------

Kat ettiği belki de kilometrelerce yoldan sonra karşısında taş bir tapınak çıktı. İz burada son buluyordu. Son model teknolojik aletler burada mı üretiliyordu?

Neden?

Biraz tapınağı incelemeye ve dinlenmeye karar verdi. Tapınağı göz hapsinden ayırmadan ormanın derinlerine ilerledi ve kurumuş bir ağacın dibine oturarak tapınağa yakın ve kurumamış bir kaynaktan doldurduğu suyunu yudumladı, ağzına son kalan kuru yiyecekleri attı. Elini belindeki uzun kılıcın kabzasına götürerek kuvvet ve güç dilercesine sıktı.

"Senin için geliyorum, amca."

Tapınağı seyrederken fark ettiği bir kaç şey vardı. Eski bir yapıydı, belki de milattan önce kalma olabilecek kadar hem de. Amcası ile buraya gelmeden yaptığı araştırmaya göre keşfedilmemiş bir tapınaktı. Çevresi sarmaşıklar ve türlü bitkiler ile çepeçevre sarılmıştı ve bu bitkiler girişin görülmesini engelliyordu. Tapınağın çevresinde minik makinenin yol aldığı 12 tane yol vardı ama kapı yoktu. Sadece makinenin geçebileceği minik kapıcıklar olmalıydı ama Kawaki'nin iri ve kaslı cüssesi bunu engelleyecek kadar büyüktü.

The Revenger Uchiha / NaruSasu-HarcoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin