21

106 17 22
                                    

Sabah uyandığımda Changbin yanımda değildi.Yataktan kalkıp aşağıya indiğimde harika bir sofra ile karşılaştım.Ağzıma bir tane salata attıktan sonra Changbin'i aramaya başladım.

"Changbin!"

"Efendim!"

Ses Soo-ah'nın odasından gelince hemen yukarı çıktım.Changbin Soo-ah'nın bezini değiştiriyordu.

"Chan şu bezi çöpe atar mısın canım?"

"Tabiki."

Soo-ah'nın sidikli bezini alıp çöpe attım.Changbin'de Soo-ah'ya yeni bez taktıktan sonra hep beraber mutfağa indik.Tam oturmuştuk ki kapının çaldığını duyduk.

Kapıyı açtığımda Hyunjin ve Minho sırıtarak içeriye girmişti.

"Sabah sabah ne bu neşe,hayırdır?"

"Aslında diğerleri de olduğu zaman söyleyecektik ama siz önce duymuş olun,biz evlenmeye karar verdik!"

Hyunjin hevesle bağırınca arkadan Soo-ah'nın da bağırış sesini duyduk.

"Şuan çok açım yürüyün mutfağa kahvaltıdan sonra doğru düzgün konuşuruz,şuan hiçbirşeyi algılayamıyorum."

Dediğime gülüp mutfağa geçmişlerdi.Yerlerimize oturup kahvaltımızı ettikten sonra kalkıp salona gittik.

"Ee ne oldu şimdi en baştan anlatın."

"Biz evlenmeye karar verdik işte."

"İyi güzel de aileleriniz ne olacak?"

"Onlar yurt dışındalar,zaten isteme falan yapmayacağız."

"Ha direkt evleneceksiniz yani."

İkisi birlikte "Evet." diyince konuyu kapattık.Daha sonra kapının çalmasıyla yerimden kalkıp kapıyı açtım.Felix,Jeongin Jisung ve Seungmin gelmişti.

Hızlıca içeriye geçip Soo-ah'yı sevmeye başladılar.Hazır herkes toplanmışken Hyunjin ve Minho'nun evlilik haberini diğerleri de öğrenmiş oldu.Onlarda hemen hemen bizim gibi tepkiler vermişlerdi.

Her zamanki gibi biraz oturup yine gitmişlerdi.Onları geçirdikten sonra kucağında Soo-ah'yı sallayan Changbin'in yanına oturdum.

"Hayatım hazır kimsecikler yokken ikinci baharımızı mı yaşasak?"

"Hayatım çok pardon ama yuh!Daha bu çocuk büyümedi sen bana ikinci bahar diyorsun."

"İyi tamam ya."

Yanından kalkıp odaya çıkarken Changbin'in kıkırtılarını duymuştum.

"Ne gülüyorsun oradan?"

"Götün çok güzel ona gülüyorum."

"Aha bak sende söyledin,götümü istiyosun yani."

"Ananın a.."

"Şş,ayıp!"

Changbin'e dil çıkarırken yanında duran yastığı eline almasıyla kıkırdayarak yukarıya kaçmıştım.Merdivenin öbür ucundan Changbin'e seslendim.

"Atamazsın ki atamazsın ki!"

Elindeki yastığı fırlatmasıyla kafama çarpması bir olmuştu.

"Oha lan,kocişime bak be harbi attı."

Changbin bana "ne sandınn" bakışı atarken odama gitmiştim.Altıma pantolon giyinip tekrar aşağıya indim.Askılıktan ceketimi alıp sırtıma geçirirken Changbin konuştu.

"Nereye?"

"Kahveye hayatım,bi okey atıp geleceğim.Kombin nasıl,kahve dayılarının yanında sırıtır mıyım?"

"Ya Chan adam akıllı cevap ver."

"Tamam,tamam.Kızımızın şeyi bitmiş onu alacağım."

"Neyi?"

"Şey ya,şey işte.Şey vardı ya şey hani böyle şey gibiydi."

"Tamam hayatım anladım şey alacakmışsın siktir git."

"Hayatım doğurduktan sonra sana birşeyler oldu,çocuğun yanında çok ayıp aa!"

"Farkında değilim,neyse git çabuk gel hadi."

"Taam canım."

Ayakkabılarımı giyinip evden çıktım ve şey almaya gittim.

Cus yeni bölüm geldi.Ben kaçıyorum sınavım var ona çalışayım😔.

Love ♡ | ChangchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin