6

346 26 19
                                    

Chan pov:

Bütün ışıklar kapalı,havasız kalmamak için açılmış 2-3 tane cam ve sokak lambaları sayesinde azıcık olsa da aydınlanmış odada uyumaya çalışıyorduk.Changbin ile birbirimize dönmüş bir şekilde yatıp gözlerimizi buluşturuyorduk.

Arkamızdan gelen sesle gözlerimizi ayırıp sesin geldiği yöne baktık.Minho uyanmış ve mutfağa doğru adımlıyordu.Mutfağın ışığını açtığında kapıdan bize yansıyordu.Bardak ve su sesleri kesilince geleceğini anlamıştık.

Mutfaktan çıktı,ışığı kapattı ve bize baktı.

"Uyumadınız mı?"

"Uyku tutmadı,birazdan uyuruz."

"Açıkçası benim de çok uykum yok.Hyunjin de yatakta dönüp dönüp duruyor.Birşeyler mi yapsak?"

"Ne yapacağız?"

"Bilmiyorum ama saat henüz 23.12."

"Eee?"

"Felixleri ve Seungminleri mi çağırsak?"

"Ama eğer saat geç oluncaya kadar takılırsak eve dönmeleri zor olur."

"Arabaları var,bir zahmet atlayıp gitsinler."

Minho cümlesini bitirir bitirmez telefonunu çıkarttı ve herkesi toplu arayıp hazırlanmalarını söyledi.Ardından biz de yataktan kalkıp hazırlandık.Hyunjin de yataktan doğrulup şık görüneceği şeyler giyindi.

Kapı çalınca bakmaya Changbin gitti ve  4'ü de ona selam verip içeri girdi.Yatak odasına doğru gelip bizi incelediler.Felix bordo,kadife bir ceket,bir kenarında parlayan ufak boncukları olan siyah bir pantolon,Seungmin yakası açık beyaz bir ceket,siyah bir kravat ve pantolon,Jisung belini olduğu gibi belli eden dar,düz bir tişört,göğüs kısmını kapatan deri bir ceket ve altına da bir eşofman,Jeongin ise oldukta sade durmak için düz bir ceket ve pantolon giyinmişti.

Hepsi bizi inceliyordu.Felix Hyunjin'in yanına geçip ona takı seçiyordu.Seungmin yatağa oturmuş Jisung ile telefonuna bakıyor,Jeongin ise fotoğraf çekiniyordu.Hepimiz hazır olduğumuzda odadan çıktık.

Minho parlak,koyu mor bir gömlek ve siyah pantolon,Hyunjin full siyah bir gömlek,ceket,pantolon giyinmiş ve de üstüne siyah kravat takmıştı.Changbin düz takım elbise,Ben ise düz beyaz tişört,fileli çorap ve üstüne de deri pantolonumu giyinmiştim.Pantolonun yırtık kısımlarından fileli çorabım belli oluyordu.

Üstümüze de üşümemek için ceket aldıktan sonra evden çıktık.Hava rüzgarlıydı ve biz yatmadan önce yağmur yağdığı için yerler ıslaktı.Minho'nun arabasına binip merkezdeki bir bara gittik.

Orası sabaha kadar açıktı ve eğlenceli bir yerdi.Canımız sıkılınca hep buraya gelirdik.Vardığımızda arabadan inip sahnenin yanında olan masayı gözümüze kestirdik.Siyah masa ve kırmızı deri koltuklara oturup garsonu çağırdık.Bu gece içecektik ve burdan sonra da kendi evlerimize dağılacaktık.
Minho bizim de evimize gitmemize izin vermişti.

Garson geldikten sonra 7 tane bira söyledik.Minho arabayı kullanacağı için alkol almadı.Aslında onu kimse durduramaz ama bugün içmeyip bizi eve bırakmayı seçti.Ortaya meyve tabağı ve mezeleri söyledikten sonra eğlenip keyfimize baktık.

Müziğin ritmine uygun dans edip eğleniyorduk.Kadehleri tokuşturduğumuzda Minho bize kola ile eşlik etti.

"Çok içip,sarhoş olup ta benim başıma kalmayın ha."

"Aman be hyung bırak ta bugün eğlenelim her zaman gelemiyoruz."

Jeongin dudak büzerek konuşmuştu.Minho gülüp onayladı Jeongin'i.Gecenin sonlarına yakın neredeyse hepimiz çok fena sarhoştuk.Jeongin sürekli Felix'e yılışıyor Hyunjin Minho'nun üzerine yayılıyordu.Ben ve Changbin ise tamamen farklı alemlerdeydik.Birşey olmamasına rağmen hiç durmadan gülüyorduk.

Jisung taklitler yapıp aklınca Seungmin'e tatlılık yapıyordu.Yavaştan kalkmaya karar verince Minho teker teker hepimizi zapt etmeye çalışıyordu.En sonunda hepimiz arabaya binmiştik.Evi daha yakın olduğu için önce Seungmin'i bırakacaktık.

Seungmin gittikten sonra Jisung bağırıp şarkı söylemeye başladı.Onu susturan Seungmin olduğu için şuan rahattı.

"Sıcacıksın Chann!"

Felix sevinçle bağırınca ona bakıp gülümsedim.Kolumun arasına girmiş bana sarılıyordu.Changbin ise omzumda uyuya kalmıştı.

"Ben eve gitmek istemiyoruuum!"

"Mızmızlanma sevgilim.Başka zaman tekrar çıkarız."

"Yaa banane is-te-mi-yo-rum!"

"Ay susun be,bu da kafa yani."

En sonunda Minho sarhoşluğumuza dayanamayıp çıkışmıştı.Yanında bağıran Jisung'un ağzını kapatıp arabayı tek elle sürmeye başladı.Sonunda Jisung'un evine gelmiştik.Jisung arabadan inip aynadan el salladı ve apartmana girdi.Hyunjin de artık uyku moduna geçmişti.

Jeongin ve Felix'le de ayrılmak zorunda kalmıştık.

"Chan sıcacıksın,ayrılmak istemiyorum."

"Eve gitmelisin Felix.Yarın bolca sarılırız."

Oflayarak benden ayrıldı ve Jeongin'in elinden tutup beraber evlerine çıktılar.Son durak bizim evdi.Çok uzak olmadığı için çabucak varmıştık.Changbin uyuduğu için onu kucağıma alıp Minho'yla vedalaştım.Ardından eve girdim ve Changbin'i yatağına bıraktım.

Üstümü bile değiştirmeden yanına uzandım ve öylece uyuya kaldık.

Hyunjin'in dedesi vefat ettiği için dünden beri ağlıyorum.Yazı yazmak iyi gelir diye düşündüğüm için buraya geldim.Umarım çabuk toparlanır.Benim mutluluğumu geri getiren adamların üzülmesini hiç istemiyorum bu yüzden onların hayatında onları etkileyecek şeyler olunca benim başıma gelmiş gibi üzülüyorum.İyi geceler.💖💞

Love ♡ | ChangchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin