2.Bölüm

112 7 3
                                    

Yağmur hafiften yağmaya başlamıştı. Gökyüzüne baktım damlalar teker teker damlıyordu yüzüme, gökyüzünden gelen hediyelerime gülümsedim. Yağmurda kendimi buluyordum. Yoldaki banklardan birine oturup kulaklıktaki şarkıya eşlik ettim.

Terkedilmiş bir şehrin ortasındayım

Altım çamur üstüm yağmur ama bak burdayım

Bazı şeyler kaybetmeden sevilmiyor

Bedenim burda fakat ruhum kabul etmiyor

Kendime yalan söyledim

Yalnızım bunu ben istedim

Paramparça bütün aynalar

İçimde kan revan birisi var

***

Birazda olsa rahatlamıştım. Yağmur kokusunu içime çektim huzurun kokusuydu, benim huzurum...

O anda biri şemsiye uzattı. "Ne oluyor be " dedim sinirli bi tavırla kulaklığımı çıkardım. Ve yanıma oturdu yüzünü görür görmez bi ara duraksadım. "Kusura bakma korkutmadım dimi seni? Ne yapıyorsun bu havada. Aklından zorun mu var senin?" Ardarda bu kadar soru sorunca tuhaf hissettim kendimi. Biri beni düşünmüş olamaz. Ama ses tonuna bak çocuğun vovovv. Havadan yağmur mu taş mı yağdı? Özel üretim olmalıydı off ne saçmalıyorum.

"Evet var ki burdayım" dedim. Şimdi uzun cümleler kurup kekelerim falan ne gerek var. Biraz yüzünü buruşturdu "peki o zaman kulaklığını benimle paylaşır mısın ufaklık ?" Çocuk benim müzik listemdeki şarkılarımı dinlese ruh halimden komalık olurdu tabikide. Ama kıramam ki tatlılığa bak.

"Tabi paylaşırım" dedim (paylaşmak sevaptır o yüzden paylaşalım shsjs)

Kulaklığın tekini ona uzattım. Gülümseyerek aldı. Ve güzel şarkılardan birini seçtim. Bridgit Mendler- Hurricane

Hayal kursam bu kadarı olmazdı heralde. Benim yanımda neden olmak istemişti ki? Resmen yürüyen ketçaplı patates kızartması. Halime acımış olabilir. Ben bile kendime acıyorum o ayrı bi konuda neyse.

"Adın ne?" Onun sorusuyla düşüncelerimden kurtulup ona baktım . "Güneş , peki ya senin ?" Gülümseyerek şirin olmaya çalıştım.
"Poyraz" dedi. Adı sadece ona yakışırdı bencede . "Memnun oldum o zaman Poyraz" dedim. Ama o sadece başını sallayarak bende demek istedi. Konuşmayı o da sevmiyordu galiba. Bi anda telefonu çaldı ama kapattı. Yağmurda o ara durmuştu zaten.
"Güneş görüşmek üzere ben kaçar" dedi. Karşılık olarak "görüşürüz" dedim. Gülümsedi ve gitti.

Bi saniye Şemsiyesini burda unutmuş görüşmeyecektik ki nasıl verebilirdim. Ama biraz daha kalsaydı be. Adın gibi esip yıkıp geçtin be Poyraz sjsjsd

***

Eve geldiğimde akşam olmuştu. Aysima evde bide mutfaktaydı çok şaşırtıcı. Su içme bahanesiyle gitsem iyi olacak mazallah bi sakarlık yapar falan. Kokudan yanık kek kokusunu anladım. Ama tabikide karışmayacaktım. Hatta zehirlense bi kaç günlüğüne hastaneye gitse hiçte fena olmaz ( :D :D ) Bu kıza bişey olmaz tipe baksana turp gibi. Buzdolabını açıp hemen Hatice ablanın hazırladığı salamlı sandviçlerden birini aldım. Yiyerek odama çıktım.

Hırkamı çıkardığım gibi yatağa fırlattım. Pc'yi de kucağıma aldım. Hemen bi film açıp izlemeliydim, yoksa düşüncelerimle kendimi asardım. Ama hiç ölmedim en kötüsü de buydu...
Defalarca izlediğim Highway'i açtım. Onlar kendini özgür hissederken damarlarımdaki akışı hızlandırıyordu her seferinde. Filmde olanlar gerçek değildi ama onların hislerini nasıl hissedebiliyordum.

Zamanla bu kadar duygusuz ve hissiz olmama rağmen. Bi yerlerde kaybolan Güneş'i geri çıkarmam lazımdı. Ama hep yarın olacak diye yaşıyorum. Bugünler yarın değil mi içimizdeki umut bizi ayakta tutuyor gerçekten.

O arada telefonum çaldı. Arayan Gamze'ydi. Yaklaşık 45dk konuşmuştuk. Çenem yoruldu be ama yarın için çok heyecanlıydık ikimizde. Geçen hafta zarzor beğenip aldığımız kıyafetleri giyecektik. Yeni kıyafetler, yeni insanlar, yeni bir hayatım olacaktı belkide.

Annem gelmeden uyusam iyi olacak. Mutfaktaki durumu görürse pekte iyi olmayacak bizim için. Işıkları kapatıp, pufudik yatağıma atladığım gibi uyumaya çalıştım. Çok heyecanlıyım yarın için hadi hayırlısı...

***

KURTARILIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin