Poyraz'ın yüzünü özlemiştim. Hatta hiç arayıp sormamıştı bile o günden sonra. Merak etmiyorda değildim ya da beni unutmuştu. Ama o günüde hiç birşeye değişmezdim. Yaşlı çiftler yanımıza gelip bizi sevgili sanmaları o anda Poyraz'la ikimizin utanmasına sebep olmuşlardı. Ama Poyraz yüzünde yapmacık bir ifadeyle gülmüştü açıklama gereği duymamıştı. Zaten umursamaz tavırları aniydi. Dengesiz olduğu burdan belliydi öküzün.
Niye ben aramıyordum çünkü gurur olunca bide hangi sıfatla arayacaktım ki. Sürekli kaybeden taraf ben mi olmalıyım. Samimiyetsizliğin samimiyetine mi üzülüyüm bilemiyorum.
Eve gitmemiştim hala Gamzelerde kalıyordum. Kıyafetlerimi almaya eve gidiyordum sadece. Aysima'nın yüzünü görmemiştim hiç. Evimizin bir hapishaneden farkı yoktu. Eve adım atar atmaz bunalıyordum bu gerçekten kötüydü. Kendi evine ait değilmişsin gibi dışlıyorsun kendini. Gerçekten bir ailemiz bile yok paramparçayız. Toplamaya çalıştıkça dahada dökülüyorduk.
Bu akşam Batu'ya gidecektik üçlü sohbetimizi özlemiştim ve akşam yemeğimizi Batu hazırlayacaktı. Gamze'nin babasına bişeyler uydurmuştuk, tabiki bir şekilde inanmışlardı. Gamze çok şanslıydı gerçekten onu seven bir ailesi vardı, hiç yoktan iyidir.
Gamze'yle sonunda başbaşa kalmıştık. Parti'deki olanları sormak için iyi bir zamandı. Yatağın üzerine uzanıp banyodan çıkmasını bekledim. Uzun bi süre odadaki sessizlik Gamze'nin şarkı söyleyip havalı bi şekilde odaya girmesiyle son bulmuştu. Gamze'nin saçma salak hareketleri gülmeme sebep olmuştu. "Ne gülüyorsun be salak." Demişti bu lafına sinir oluyordum. Tabi başımdaki yastığı kafasına fırlatmamla, ağır küfürlerine mahsur kalmıştım. "Bebeğim gel bakalım yanıma." Deyip yatağa elimi vurup oturmasını belli ettim. Yanıma oturup "Efendim bebeğim." Dedi. "Gamze ne oluyor sana partide olanlar falan üzülüyorum merak ediyorum seni bebeğim. Deyip sırtına elimi koydum. "Güneş özür dilerim senden saklamamam gerekiyordu biliyorum. Ufuk beni kuaförde aramıştı. Twit atmıştım parti için onu görmüş tartıştık. Hala neden umursuyor beni anlamıyorum geride kaldık biz." Deyip başını yere eğdi. "Üzülme bebeğim. Bazı erkekler hep elinin altında olanlara nasıl olsa var diyor. Ama bittiğini anlamayacak kadar beyinsizin teki. Biliyorsun bunu zaten bebeğim. Şimdi hazırlanalım hadi güçlü görmek istiyorum seni her zaman tamam?" Dedim yüzüne bakarak. Ağzından sadece "Tamam." Sözü çıkmıştı. Ama ona aldırış etmeden elini tutup kaldırdım.
Hazırlanmıştık kısa bir sürede. Gamze'nin makyajını da ben yapmıştım. Aslında kuaför olsam, okul bittikten sonra hiçte fena olmaz. O ışığı görüyorum kendimde. Sbnsbsh
Batu'nun hazırladığı masa ondan beklenilmeyecek bi masaydı. " Batu görünüşleri kadar tatlarıda umarım iyidir ." Dedim aç gözlülüğümle masayı izlerken. Batu da mutfaktan " Güneş masaya elini sürme hatta 2 cm bile yerinden oynatma tabakların. Misafirlerimiz gelecek." Diye seslendi. Gamze koltuğa hayvan gibi yayılmış TV izliyordu, bomba patlasa evde duymazdı.
Hızlı adımlarla Batu'nun yanına gittim. Elimi belime koyup "Bu gelen misafirler kim Batu?" Dedim çatık kaşlarımla. O sırada bişeyler doğruyordu beni delik deşik eder diye korkmadım da değil hani. Shshsj
"Önemli birileri değil ya Poyraz'la-" lafını kapının zili bölmüştü. Tabi Batu kapıya bakmaya gitmişti, bende peşinden gittim. Kapıyı açarken, annelerinin arkasına saklanan çocuklar gibiydim aynı. Poyraz'la bir tane kız evet gülüşüyorlardı birde. Kızın saçına yapışmamak için kendimi zor tutuyordum. Batu'yla göz göze gelince duraksadım o an sinirimi Batu'nun kolunu sıkarak çıkarıyormuşum. Yeni farketmiştim, hemen kolunu bıraktım tabikide. Evde o kız değilde, Batu'dan ben dayak yiyebilirdim yoksa.
Hoşgeldin merasimi bittikten sonra masaya geçtiler. Yan yana oturdular bide. Tüm gün yetmiyormuş gibi birliktesiniz zaten, masada da oturun gitsin nolacak ya canım. Bizim ki kalp değil sonuçta kır gitsin Poyraz bey.
Batu'ya yardım edecekken "Bugün benim misafirimsin , her iş bende cadı hadi git Begüm'le tanış sen." Dedi gülümseyerek. Bende Poyraz'ın karşısına oturdum. Bugün hiç gözlerine bakmamıştım. Yoksa dayanamaz yine yumuşardım, salağın tekiyim çünkü. Bu kız neyi oluyordu acaba, çokta samimilerdi. İçim içimi yiyordu, sevdiğim kişi şuan bir kızla karşımda oturuyordu. "Kıza yiyecekmiş gibi bakma . Poyraz sana bakıyor Güneş. " diye kulağıma fısıldadı Gamze. Masadaki sessizliği, Batu mutfaktan gelerek bozmuştu. "Çocuklar ölü evine gelmiş gibisiniz. Yoksa şuan helvamı mı yiyeceğiz?" espri yapıp gergin ortamı bozup hepimizin gülmesine neden olmuştu.
Yemek yerken masada çok sohbet etmemiştik. Hatta gözümü kızdan ayırmadığım için rahatsız olup masadan kalkmıştı. Bir zafer kazanmış gibi hissetmiştim kendimi. Masayı toplayıp film izlemek için koltuğa geçtik .
Gamze, Uyumsuz filmini açıp yerine geçti. Yanındaki kızla bişeyler konuşuyorlardı Poyraz. Oturduğum yerden filmi görememe bahanesiyle kalkıp, Batu'yla Poyraz'ın ortasına geçtim. Ona biraz yaklaştığımda kalbim sanırsam ışık hızında atıyordu deli gibi birşey. Herkes filme odaklanmıştı ama ben aklımı yiyip bitiren o soruyla duruyordum. O kız kimdi? Bugün öğrenemezsem çıldırabilirdim. Poyraz yanımdaydı ama aslında o kadar uzağımdaydı ki. Kendimi ona hapsedişimin sonu nereye kadar gidiyordu bilmiyorum.
Saat çok geç olmuştu filmde bitmişti biraz önce. Batu'da kalacaktık bugün hangi kafayla kalacaksam. Yarın Poyraz'ı dinlemeye gidecektim ama kafamda gitmeyi şimdiden iptal etmiştim .
Poyraz benimle konuşacak gibi oluyor susuyordu hep. Insan bir arar sorar ne kadar hayvansın be diyordu Poyraz'a iç sesim.
"Batuhan biz kalkalım artık geç oldu." Dedi Poyraz. "Iki kardeş kalın oğlum işte sabah gidersiniz." Dedi üzgün bir ifadeyle Batu. Kardeş mi ? O an kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş sözünün, canlı örneğiydim. Bu kadar salak olmak için pekte bir çaba sarffetmiyorum aslında. Sevdiğim adamın yüzüne bile bakmamıştım, özlediğim güzel yüzüne doya doya bakamamıştım lanet olsun.
Gözleri gözlerime kitlendi bişeyler dememi bekliyor gibiydi sanki. Bende Batu'nun lafına destek olmak için yüzüme bir gülümseme yerleştirip "Aynen ya sabah Güneş'in güzel bir kahvaltısına ne dersiniz?" Dedim. Poyraz'ın yeşil gözlerinin içine baka baka.
Poyraz gözlerini benden ayırmadan "Gerçekten kalmak isterdik ama Begüm'le yarın işlerimiz var Güneş. " dedi net bir tavırla. "Peki" dedim sadece peki. Onca lafı sadece bir pekiye sığdırdım.
Kapıya geçtik sonra Poyraz bana sarıldı bide ilk bana Batu'ya değil. Kokusunu içime çektim zaman dursaydı keşke. Anı yaşıyordum o an gerçekten. Geri çekilirken göz göze gelmiştik, karşılıklı gülümsemiştik birbirimize.
Ama şuan odamda pişmanlıktan ölebilirdim. "Güneş ışığı kapatıyorum yatalım. Tamam birşey yok ortada bir sakin ol. Hem bak giderken sana nasıl sarıldı unutma." Dedi Gamze. "Unutamam ki zaten tamam uyuyalım." Dedim. İçim acıya acıya uyumaya çalıştım çok zordu.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTARILIŞ
Teen FictionÖlmek istediğini söylersin ama gerçekte sadece kurtarılmak istersin. ★ Çok mutsuz olduğun zamanlar, bir daha mutlu olamayacakmış gibi düşündüğün günlerde geçecek. ★ Hayat savaşında tek olsakta mutluluk habersiz ayaklarına gelecek.