Salatalık ile domatesleri yıkayıp doğradıktan sonra masayı hazırladım. en alt katta oturan teyze de yemek ile uğraşmasın diye ona da bir tabak makarna ve salata koyup başıma yazmamı geçirdim. Hırkamı da giydikten sonra anahtarı alıp çıktım.
Kapılarının önüne geldiğimde kapıyı çalıp açmasını bekledim. Kapı açıldığında karşıma bir erkeğin çıkmasıyla gözlerimi yere indirdim. "Şey Hatice teyze yok mu?" diye sordum.
"Kızım Sena sen mi geldin kızım? Gel içeri." diyen Hatice teyze ile başımı kaldırmadan konuştum. "Yok hatice teyze bir kaç şey hazırlamıştım kendime sende yemek ile uğraşma diye sana da getireyim demiştim ondan geldim." dedim. "Ellerine sağlık kızım Allah razı olsun. Bak buda torunum Yiğit İstanbul dan geldi 1 hafta bende kalacak." dediğinde gülümseyerek başımı salladım.
"Ben artık gidiyim Afiyet olsun Hatice teyze bir şey lazım olursa ararsın." deyip merdivenlerden çıkmaya başladım. Evime girdiğimde hırka ve başörtümü çıkarıp yemeğimi yemeye başladım.
Yemeğim bitince bulaşıkları yıkayıp odama geçtim. Altıma siyah bol bir pantolon üstüne beyaz bir gömlek ve siyah krem renklerinden oluşan bir süveter giyip siyah bir şal taktım. Çantama da post it ve kitap koyup evden çıktım.
Saat 6 y dı. Kütüphane yürüme mesafemde olduğu için yürüyerek kütüphaneye gittim ve yine aynı koltuğa oturdum.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kütüphane görevlisi -Yarı Texting |Tamamlandı
General Fiction0534***: Aldığınız kitabın zamanı geçmiş. Lütfen en kısa sürede kitabı getiriniz. Sena: Ne kadar kabasınız. sena: ayrıca süresi geçmiş olamaz sena: daha yeni aldım. 0534***. Kitabı alırken kaç günde getireceğinizi belirtmemişsiniz? Sena: Evet o yüz...