0.2

3K 299 249
                                    

---

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

---

Chan girdiği okul sitesi ile fotoğrafların olduğu kısmı açtı. Kendi ortaokul tarihine gelip resimleri incelemeye başladı. Gördüğü küçük Seungmin ile kaşları havaya kalktı. Fazla farklıydı, şuan ki zorba çocuk imajı kesinlikle yoktu. O an Chan'a tatlı bile geldi. Diğer öğrencilerle olan fotoğrafı vardı ve hepsinde mutluydu.

Bu sırada Chan'ın dikkatini başka birşey çekti. Fotoğraflara tekrar baktı hızlıca. Hepsinde Seungmin yüzünde yara bantları vardı. Chan anlamasa da aşağı inmeye devam etti. Gördüğü arkadaş grubu ile ise kaşları sanki mümkünmüş gibi daha da çatıldı. O an işte o an Chan Seungmin'in kim olduğunu merak etti.

Fotoğrafları telefonuna aktarıp yatağına uzandı. Bu zamana kadar onu ezmelerine çok izin vermişti. Artık karşılık vermeliydi değil mi?

Ertesi gün ikinci teneffüs zilinin çalmasıyla yerinde doğruldu. Her teneffüste olduğu gibi Han Jisung sınıflarına gelmiş arka sırada oturan arkadaşlarının yanına gitmişti. Chan sınıfa göz atıp üçlünün yanına gitti. "Selam" diyerek yanlarına oturması ile üçlü anlamsızca ona baktı "Selam Chan bir şey mi oldu?" diyerek sözü dev aldı Jeongin. Chan kafa sallayıp "Sana sormak istediğim bir şey vardı. Yani size" diyerek söze başladı.

Bazen biri vardır ya, o kişinin hep kötü biri olduğunu, hayatı boyunca öyle kalıcağını düşünürsünüz. İşte Chan şuan öğrendikleri ile o kişi hakkında kafasında soru işaretleri artmıştı. "Teşekkür. Ben gideyim görüşürüz derste" diyerek ayaklanıp sınıftan çıktı. Çıkması ile biri bileğini kavradı. "Ne işin vardı onlarla?". Chan sırıtıp Seungmin'e döndü "Neden merak ediyorsun?". Seungmin sinirli gözlerini, Chan'ın her zaman yorgun bakan gözleri ile birleştirip "Onlarla konuşma sadece. Yoksa o yumruklardan daha çok yersin ezik" diyerek omuz atıp koridordan uzaklaştı. Chan hala sırıtırken arkasından baktı sadece. Seungmin'le uğraşmak belki eğlenceli olabilirdi.

Dersin başlaması ile Bay Park dikkati üzerine çekmek için tahtaya vurdu. Tüm sınıf susarken Bay Park boğazını temizleyip söze girdi "Bu sene projeniz için biraz daha farklı bir şey yapacaksınız. İki kişilik grup halinde kısa film. Hafta sonları buluşup gününüzü videoya alıcaksın". Tüm sınıf heyecanlanıp kendi çaplarında eş bulurken, Bay Park söze devam etti "Ama eşlerinizi ben seçeceğim. Sınıfta çok fazla yakın olmayan kişiler var bunu göz önüne alarak herkesi eşleştirdim". Dosyasında bir kağıdı alarak isimleri okumaya başladı "Yeonjun ve Changbin". "Oh Changbin ileyim çok şükür" diyen Yeonjun ile Minho gülüp "Ne kadar korktuysa artık imana geldi" tüm sınıf gülerken hoca devam etti. "Minho ve Jeongin. Felix ve Chaeyoung. Hyunjin ve Jay... Seungmin ile Chan ve son olarak Yuna ile Soobin"

Seungmin anında el kaldırıp "Hocam ben Chan ile olmam ya!" diye bağırmıştı. Chan "Sanki biz çok meraklıyız" diye mırırdanırken "Şikayet yok. Düşük almak istemiyorsanız yaparsınız. Bu hafta sonu başlayın" demiş sonrasında zil çalmıştı. Seungmin Chan'ın yanına adımlarken "Bir ezik ile hafta sonunu geçireceğime inanamıyorum" diye söyleniyordu. Chan sırıtmış "Yüzünde güller açması ne hoş" diyerek dalga geçmişti. Seungmin gözlerini kısarak ona bakmış "Sinirlerim bozuk senden çıkarmamı sağlama. Her neyse yarın okulun yakınındaki kafeye gelirsin çeker bitiririz. Sırf not için yapıyorum". Tekrar omuz atarak sınıftan çıkmış kantin yolunu tutmuştu.

.

Chan yediği yumruk ile duvara yapışmış ve yere çökmüştü. Seungmin gülerek arkadaşı ile beşlik çaktı. Chan'ın önünde diz çöküp çenesini kavrayarak yüzünü baktı. "Yarından önce bir güzel mahvedeyim istedim seni"diyerek göz kırptı. Chan sırıtmış "Ne güzel düşünmüşsün ya". Seungmin son kez karnına tekme atarak Junwo ile yanından ayrıldı. Chan karnını tutup nefesini düzene sokmaya çalıştı. Canı çok yanıyordu. Duvardan destek alarak kalkmayı başarıp yerdeki çantasını aldı. Evine doğru zorda olsa gidebilmesi ile yatağına oturdu direk. Formasını çıkarıp yaralarına pansuman yaptı. Aynada kendine bakarken "Peki Kim Seungmin. Okul yok, ceza yok. Bang Chan ile tanış bakalım".

Ertesi gün erkenden kalkıp duş almış ve dolabının önünde dikilmişti. Sıfır kol siyah gömlek ile yırtık siyah pantolon da karar kırıp üstüne giydi. Kahverengi saçlarını dalgalı halinde bırakıp çantasını alarak evden çıktı. Dün Seungmin'in dediği kafeye yaklaştığında onun çoktan geldiğini gördü. Beyaz kısa kollu sweet, altında ise siyah şort vardı. Chan onu süzme işini bitirip yanına adımladı. Seungmin telefondan kafasını kaldırıp onu süzdü. Tamam beklediğinden daha iyi gelmişti. Kendi iç sesine kızıp "İyi daha az ezik duruyorsun" demişti. "Evde kamera vardı onla cekebiliriz dedim. Belki ekstra puan bile alırız" diyerek kamerayı çıkardı. "Tamamdır o zaman başlayalım" diyerek Seungmin'in elinden kamerayı alıp ikisine doğru tuttu. Videoyu başlatıp "Nasıl giriş yapmalıyız. Zorbam ile proje ödevim diye mi?"

Seungmin gözlerini kısarak ona bakmış "Çok konuşma. Zaten hoca niye böyle ödev verdiyse. Anlamıyorum herkesle neden yakın olmak zorundayım ki. Hele de seninle! Anlamıyorum..." Seungmin söylenerek ilerlerken Chan kamera ile onu çekiyordu. "Evet gördüğünüz gibi zorbam benimle beraber olduğu için çok mutlu". Seungmin ona dönmüş "Senin bu dil fazla uzadı bu sıra. Koparmayayım". Chan dilini çıkarmış "Al canım". Seungmin yüzünü buruşturmuş "Yüzünü yumruklamak istiyorum gerçekten" diyerek önüne dönmüştü. "Onun için okulu beklemen lazım, yazık!". Seungmin derin bir nefes alıp yola devam etti.

Yarım saate yakın sessizce yürümüşlerdi. "Böyle yürüyüp duracak mıyız?" diyen Chan ile Seungmin etrafına bakındı. "Şu mağazaya girelim o zaman". Chan kamerayı çıkarıp ona tutmuş "Eveet şimdi zorbam ile kıyafet bakacağız" başını kaldırıp mağazaya bakması ile kaşlarını çattı. "Burası pahalı değil mi?". Seungmin kapıyı iterken "Öyle ve bende para var" diyerek içeri girdi. Chan iç çekmiş arkasından girmişti. Mağazaya kısa bir bakış atıp aynada saçlarını arkaya tarayan Seungmin'in yanına gitti. Seungmin ona kısa bir bakış atıp "Böyle herşeyi çekecek misin?" diye sordu. "Hmm. Nolur nolmaz belki ödev için birşey çıkar cidden". Seungmin sadece kafa sallayıp kıyafetlere bakmaya başladı. O detaylıca hepsini incelerken Chan sadece göz ucuyla bakıyordu. Seungmin siyah kıyafetlerin içinde kaybolurken gözü yandaki renkli kıyafetlere kaydı daha sonra kendine gelip önüne döndü. Chan bunu farketmiş "Burda da güzel şeyler var gibi bakmayacak mısın?" diye sordu. "Fazla renkli. Uymaz bana" diyerek bir gömleği eline aldı.

Chan içinden 'ortaokulda renkliydi herşeyi' diye geçirirken arkasından ilerledi. Seungmin siyah deri şortu eline almış incelemişti. Aynısından başka bir bedeni alırken "Hangisi daha iyi olur ki" diye mırırdandı. Ofayıp "Giyinip çıkarmak çok üşendirici" diye söylendi. Chan kamerayı boş bir yere bırakmış ayna karşısında kendini inceleyen Seungmin'in arkasına geçmişti. "Küçüklüğümden beri kıyafet dikmekle uğraşıyorum. Hem kendi hemde Minhoların kıyafetlerini çok defa onardım" diyerek iki elini Seungmin'in beline sardı. Seungmin gözleri şaşkınlıkla açılırken "Ne yaptığını sanıyorsun!" diye bağırdı. "Bir dur" diyerek belini yoklamış sonra şortların bedenine bakmıştı. "Bu daha iyi olur. Tam oturur üstüne". Seungmin onun kollarından kurturup kızarmış yanaklarını gizlemeye çalışarak kabine ilerledi "Hele bir pazartesi gelsin güzel benzeteceğim seni". Chan sadece arkasından sırıtıp kamerayı eline aldı. Bir kaç dakika sonra Seungmin kabinden çıkıp Chan'ın önünde durdu. "Ezik olsan da arada işe yarıyorsun var ya. Tam oldu cidden".

Bu sırada bir genç üstünde etek ile çıkıp sevgilisine ilerledi. Seungmin arkasından bakarken "Cesaretliymiş" diye mırırdandı. Chan'a döndüğünde onu süzdüğünü farketti. Kaşlarını "Ne bakıyorsun öyle?". Chan sırıtıp "Hiç sana da yakışır gibi geldi". Seungmin yeni inen yanakları tekrar kızarırken "Sen bugün fazla saçmalıyorsun. Yumruklarımı özledim herhalde". Chan'ın sırıtışı büyürken bir elini kabının kenarına koyup Seungmin'e eğildi. "Emin ol okulda olmasak size karşılık veririm. Yoksa sende dahil pek de güçlü değilsiniz". Bu sefer Seungmin gülerken "Sen sanki çok güçlüsün ezik. Gelip laf yapıyorsun" diyerek omzuna vurdu. Chan tekrar sırıtıp iyice yaklaştı "Bu gömleğin altında oldukça yapılı vücut var. Uyarıyım dedim". Seungmin gözleri anlık Chan'ın kol kaslarına giderken kendine gelip tekrar yüzüne baktı. Chan bunu farkedip, göz kırparak geri çekildi. "Ben bu proje işini sevdim ya" diyerek kıyafetlerin arasında dolandı. Seungmin ise kabinin içinde kendine kızmakla meşguldü.

---

Sick Of You // Chanmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin