---
Gece iki gencin kahkahaları ile şenleniyordu. İkiside tamamen kendileri oldukları bu gecede birbirlerine tamamen açılıp herşeyden konuşup gülüyordu. "Tanrım! Gerçekten mi?" diyen Chan ile Seungmin başını salladı. "Evet o gün Jeongin ile hepsinden gizli kaçıp gittik. Çok eğlendik ama akşama baya bir azar yedik". Chan tekrar gülerken "Jisung ve Felix de çok harcamıştır sizi". Seungmin büzüşen suratı ile "Hatırlatma hiç" dedi. Onun tepkisi Chan'ın tekrar kahkaha atmasını sağladı.
Seungmin kaldırımların kenarındaki taşlara çıkıp, ellerini iki yana açarak yürümeye başladı. Chan ona yaklaşırken "Başka küçük Seungmin maceranız var mı?". Seungmin başını yukarı kaldırıp gözlerini kıstı "Aslında çok var. Dördümüz bir araya gelince bir sürü şey oluyor". "Onlardan bahsederken gözlerin parlıyor". Seungmin yüzünü buruk bir gülümseme yer alırken "Onlar en önem verdiğim insanlar" dedi. Güneş yavaştan doğmaya başlarken kollarını demirlere yaslayıp denizi izlemeye başladılar. "Neden bu hale geldin". Seungmin ona bakmadı, gözlerini karşıya dikerken "Böyle olduğum da bana bulaşmıyorlar.
Ortaokulda zorbalık gördüm hep. İlk başta sadece sözlü bir zorbalıkla ama zamanla bu şiddete gitti. Çok ağır zorbalıklar yapmaya başladılar. Üstüme çöp dökmeler, dolaplara kilitleme, tuvalette sıkıştırma. Aklına gelebilecek nerdeyse. O zamanlar ölmek istedim. Ölüp tüm bu işkenceden kurturmak. Biliyor musun nerdeyse yapıyordum. Neredeyse kendimi o köprüden aşağı atıyordum. Tamamen bilinçsiz haldeydim beynimdeki sesler beni kontrol ediyordu. O gün Jeongin olmasa belki bugün yoktum. Lisenin başında benle dalga geçen bir kaç kişi oldu. O kadar çok korktum ki aynı şeyleri yaşamaktan. Kendimi değiştirdim. Kaçıp kendim olmaktan çıktım. Jeongin'ler zarar görmesin diye onlarla da konuşmayı kestim. Jeongin'e her baktığımda yüzündeki hayal kırıklığı beni içten içe öldürüyor ama aynı şeyleri yaşamak düşüncesi o kadar korkunçtu böyle olmaya devam ettim. Kendimden hep utandım. O masum insanlara bunları yaptım diye hep utandım. Sende bile utandım. Senle uğraşırken kendimden hep utandım".
Titremeye başlayan sesi ile duraksadı. Chan ses çıkarmadan onu dinliyordu. Artık herşey kafasında oturmuştu. Seungmin devam etti "Senle yakın olmaya başladıkça seni çok kıskandım. Herşeye rağmen kendin olmaktan vazgeçmedin. Senin gibi olmayı isterdim". Chan ona dönüp "Olabilirsin. Geç değil kendini değiştirme şansın hala var. Kim olmak istiyorsan o kişi olmalısın. Belki seni beğenmeyecek ama unutma onlar kadar seni seven insanlarda var. Olucak". Seungmin de bakışlarını ona döndürürken burnunu çekti "Sen benim yanımda olur musun peki?"
Chan yutkundu 'Yaşarsam neden olmasın' diye düşünse de Seungmin'e "Olurum" dedi. Güneşin doğması ile ikili tekrar denize döndü. "Gecemiz bitti" diye mırırdandı Seungmin. "Eğer bu geceki Seungmin tekrar ortaya çıkarsa daha çok anımız olur". Seungmin şaşkınlıkla ona dönerken Chan omuz silkip "Eve gitmemiz gerek okul var bugün". Bir kaç adım ilerledikten sonra durdu Seungmin'e dönüp "Umarım beni dikkate alırsın" dedi. Tekrar yoluna devam ederken Seungmin arkasından onun gidişini izledi. İçinde cesaret parıltıları oluşurken hızlı adımlarla evine gitti.
İlk önce bir kaç saat kestirmiş, kalktıktan sonra hazırlanmaya başlamıştı. Okul formasını giyip aynanın önüne geçti. Saçlarını geriye atacağı sıra duraksadı ve ellerini saçlarından çekti. Bir aynaya bir eline baktıktan sonra saç tutamlarının alnına dağılmasına izin verdi. Giymese bile aldığı mavi ceketini üstüne geçirip, uzun zamandır takmadığı rozetlerini çantasına taktı. Hazırlanması ile aynanın karşısına geçti. İşte gerçek Seungmin. Yüzünde bir gülümseme oluşurken geç kalmamak için evden çıktı. Okula vardığında üzerindeki bakışları hissediyor, fısıldaşmaları duyabiliyordu.
Sınıfına girdiğinde herkes şaşkınlıkla ona baktı. Seungmin bakışları yere inerken sırasına geçip çantasını koydu. Arkasından gelen "Seungmin?" sesi ile derin bir nefes aldı. Arkasını dönüp sesin sahibine gülümsedi. El sallayıp "Selam çocuklar" dedi. Dörtlü arasındaki sessizlik sürerek ilk harekete geçen Jeongin oldu. Seungmin yaklaşıp dibinde durdu. Seungmin yutkunurken Jeongin kollarını onun beline sarıp sıkıca sarıldı. Seungmin rahat bir nefes bırakırken sarılışına karşılık verdi. Felix ve Jisung da onlara katılırken zilin çalması ile yerlerine geçtiler. Bir on dakikanın sonunda kapı çalmış ve içeri Chan, Minho, Changbin ve Hyunjin dörtlüsü gitmişti. Hocadan özür dileyip yerlerine geçtiler. Chan yerine otururken gördüğü Seungmin ile yüzünde küçük bir gülümseme oluştu.
O gün ikisi için büyük bir adımdı. Seungmin hala korkuyordu ama Chan'ın sözleri onu etkilemişti. Çünkü onunda dediği gibi gerçek Seungmin'i seven arkadaşları vardı. Ve onlar onun her daim arkasında olurdu.
---
Üzgünüm kısa oldu:(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sick Of You // Chanmin ✓
ФанфикSeungmin okulun popüler ve zorba grubundaydı. Chan ise ailesi olmadığı için aşağılanan, zorbalık gören biriydi. "Sesinden bıktım! Yüzünden bıktım! Yaptıklarından bıktım!" (angst) Bang Chan & Kim Seungmin [Ficin konusu tt den lorstrads]