Merhaba arkadaşlar. Öncelikle desteklerini hiç bir zaman eksik etmeyen , beni motive eden, yazmaya teşvik eden arkadaşlarım Hümeyra ve Büşra'ya teşekkür etmek istiyorum.
Ve siz değerli okurlarımdan tek ricam beğendiyseniz ve hak ettiğini düşünüyorsanız beğenilerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin
Keyifli okumalar. :)
Seviliyorsunuz
İsmin ;
Ömrümün diğer adıydı dudaklarımı yakan.
Mecazlara kurban edilen,
kelimelerin ifadede yetersiz kaldığı manaydı...
İsmin;
Bir Elif miktarı yüreğime uzattığın köprünün inşasıydı,
beni sana bağlayan...
Dua dua kavuşmayı umduğum zamana sinen derin sancıydı...
İsmin;
Uzak ve yakın olmanın resmiydi, tüm renkleri aşka boyayan.
Eyvallahların olmadan beklemeyi öğrenen kalbimin acz yanıydı...
İsmin;
Sevmenin tarifi,
yazdıklarımın özeti, sevdanın adıydı.
İsmin;
Elif'ti...
Hikmet Anıl Öztekin
***
Bir dakika Emre, Elif mi demişti? Bir zamanlar bu evde yaşayan , hayatını şenlendiren o küçük kız ; ona meydan okuyan bir çift yeşil gözün sahibi olabilir miydi?
Gerçek olamayacak kadar büyüleyici olan bu gerçek karşısında donakalmıştı Yusuf. Bir yandan çocukluk arkadaşını bulma ümidiyle dolup taşarken, temkinli olan tarafı da yanılma ihtimalini göz önüne alarak fazla ümitlenmemesi gerektiğini söylüyordu.
Çocukluğuna dair hatırladığı güzel anıların başrolünde hep Elif olmuştu. Elif'in gülüşü, Elif'in sözleri , Elif'in bakışı... Onun her halini daha dün yaşanmış gibi hatırlaması Elif'in hayatında ne denli yer edindiğinin göstergesiydi aslında.
Aradan geçen 20 yıla rağmen şirinliğinden bir şey kaybetmeyen ama aynı zamanda dik başlı duruşundan da taviz vermeyen bu kız ; kesinlikle Yusuf'un Limon Kızı olmalıydı.
Biraz önceki adamın sinir bozucu tavırlarından rahatsız olmuştu Elif. Bu adam kendini ne sanıyordu? Tamam haklı olduğu konular vardı ama bu kendisine hakaret etme hakkını ona vermezdi.
Damarlarında dolanan öfke; önce tüm bedenini sonra da ruhunu ele geçirdi. Ayak parmaklarından beynindeki tüm nöronlara kadar her hücresinin uyarıldığını hissetti.Son zamanlarda yaşadığı gerilim dolu anlar tüm vücudunun kasılmasına ve daha sonra migren ağrılarının eşlik etmesine neden oldu. Başına saplanan müthiş ağrıları bastırma ihtiyacıyla eli şakaklarına gitti. Bir an önce bu ortamdan uzaklaşıp karanlığına sığınmalıydı.
Buraya gelmeden önce Emre 'ye geleceğinden haberdar etmiş, artık burada ailesinin eski evinde kalacağını söylemişti. Bunun için de önce evin ne durumda olduğunu kontrol etmeliydi. Yıllardır kullanılmayan bir ev olduğundan iyi bir tadilata gerek olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Yine de kendi gözleriyle hasarın ne durumda olduğunu görmek için eve bakmaya gelmişti.
Emre'nin gelmesiyle biraz da olsa sakinleşti. En azından buraya neden geldiğini anımsadı. Buraya kesinlikle o gereksiz adamla laf yarıştırmak için gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuyu
РазноеO yeşil gözlerin gri harelerinde kaybolmuştu Yusuf... Çaresizlik denizinde boğulurken şefkat limanına sığınmıştı Elif.. Aşkı arayan bir adamla aşk hikayelerinden nefret eden bir kadının öyküsü... Bir kuyu hayal edin. Kuyudan çıkmak mı yoksa kuyuya h...