Bölüm 9 -Ben nasıl yandıysam...

187 12 11
                                    

  

mehmetturut adına ithafen, 

Gözlerini üzerinde gezinmekten bir türlü alıkoyamadığı kapının önüne bırakılan not dünyayla ilişkisini koparan bir kalkan gibiydi. Boş gözlerle harflerin dizilişini incelerken yazıdan bir şey anlamamayı diledi ya da ihtimal vermese de doğru olmamasını isterdi. Cümlelerin adeta buharlaşıp zihnine akın etmesiyle kendine gelip , Yusuf'u aramıştı. Yusuf da neler olup bittiğini anlamak için hışımla telefonu kapatmış Emre'nin yanına gidip meselenin aslını öğrenmek istemişti. Elif' i kim neden kaçırmak istesindi ki , ihtimal veremedi ve gerçek olamayacak kadar uzak olan ihtimalleri düşünerek sinir sistemini tahrip etmemeliydi. Belli ki Emre yine bir şeyleri yanlış anlamıştı hatta belki Elif çoktan evine gelmişti.

Kapı zilinin kulak tırmalayan melodisini duyunca yerinden sıçradı. Aralanan kapının ardından iki dost kısa bir bakışma yaşamıştı. Bu kısacık bakışmada Emre Yusuf'tan özür dilemiş, suçunu itiraf etmiş ve bağışlanmayı istemişti , Yusuf ise tek bir şeyi söylemeye çalıştığı her şeyin kötü birer şaka olmasını istemişti.

Emre eliyle kanepeyi işaret ederek oturmasını istedi. Biraz soluklanıp sakinleşmesi için zaman kazanmak istese de içten içe bunun mümkün olmayacağını biliyordu. Sabırsızlanıp huysuzlaşan zaman zaman da öfkesine hakim olamayıp sesini yükselten Yusuf' a alınmayıp tüm bildiklerini anlatmıştı Emre.Yusuf ise ayaklanmış evin içinde aşağı yukarı volta atarak  bırakılan notu eline aldı ve birde kendisi okudu.

" Sen bunca zaman bir kaçığın peşinde olduğunu ve dahası Elif'i tehdit ettiğini nasıl bana söylemezsin? Nasıl bu kadar ihmalkar olabilirsin Emre?" Emre'nin yakasına yapışıp öfkeyle kısılan gözlerini gözlerine sabitledi.

" Sen... Sen...beni hiçe saydın." sesinin yükselmesine aldırmayıp hayatında ilk defa en yakın dostuna bir yumruk atmıştı. Emre duvar kenarına çökmüş dudağından sızan kanı baş parmağıyla temizlemeye çalışıyordu. Olan her şeyi hak etmişti belki de daha fazlasını hak etmişti. Suçluydu evet en büyük hatasını işlemişti. Ama yine de bu delici bakışların ruhunu ezip geçmesine dayanamıyordu. Buna suçluluğun eşlik ettiği hüzün de dahildi. Yüreğine boyanan kederle kirpiklerine kadar ürpermişti genç adam.

" Seher' in bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim. Keyfinizi kaçırmak istemedim."

" Keyfim kaçtı Emre! Elif'in ne halde olduğunu bile bilmiyorum o kadının neler yapacağını da. Söyleseydin önlem alabilirdim."

" Ne söylesen haklısın seni uyarmamakla hata ettim. "

" Bu kadına nasıl ulaşabiliriz? Numarası var mı? "

" Numarası kayıtlı değil."

" Bir kadın sürekli seni arayıp karşına çıkıyor ve üstelik bu kadın senin hastan oluyor, ne yapacağını bile tahmin edemediğin bu kadının numarasını kayıt edemeyecek kadar umursamaz davranabiliyorsun. "

Emre bir şeyleri hatırlıyor gibi gözlerini kıstı ve aradığını bulmuş gibi yerinden hafifçe sıçradı.

" Şimdi hatırladım. Arama kayıtlarında numarası olması lazım."

Hemen telefona sarılıp karşı taraftan gelecek cevabı sabırsızlıkla bekledi ama ne yazık ki telesekreterin sinir bozucu sesiyle telefonu kapatmak zorunda kaldı.

" Telefonu kapalı."

Yusuf huzursuzlukla alnını kırıştırıp derin bir of çekti.

" Ofisinde gerekli bilgiler olması gerek. Adresini bulamaz mısın?  "

KuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin