15. BÖLÜM

44.6K 1.1K 268
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

Odadan çıkan kadınla nefes alamadı Araf. Önündeki kağıda baktı uzun bir süre, çekemedi bakışlarını. Gözlerini sımsıkı yumdu ardından, sandalyesine yaslandı. İşi bırakmayı hayatı boyunca düşünmemişti. Bir ilk yaşıyordu adam. Aklını meşgul eden en büyük ayrıntı bu değildi. Karısı onunla aynı çatı altında kalmaya dahi tahammül edemiyordu. Sevgisini kaybetmek, kalbini kaybetmek demekti. Yaşadığı en güzel duyguları bu küçük kadınla keşfetmişti. Kalbini böylesine saran bir sevgiyi ilk kez yaşamıştı.

Sandalyesinden kalktı Araf yavaşça, ruhu çekilmiş gibiydi. Odadan çıkıp oğlunun yanına girdiğinde, bebeği emziren kadınla göz göze geldi. Sude gözlerini kaçırarak oğlunun üzerinde gezdirdi bakışlarını. Araf yaklaşıp Karan' ı öptü, kokladı uzun uzun. Geri çekilip karısını öpeceği sırada duraksadı, cesaret edemedi. Uzaklaşıp kapıya yürüdü sessizce. Kapıyı açıp çıkmadan onu izleyen bakışların sahibine döndü, gülümsedi.

"Çıkıyorum ben. Demir' de kalırım, merak etme. Bir şey olursa ara beni. İyi geceler."

"Bu gece kalabilirdin, bu saatte gitmenin ne anlamı var Araf?"

"Rahatsız olmanı istemiyorum."

Cümlesi biter bitmez hızla evden dışarıya adımladı Araf. Biraz daha durursa gidebileceğini sanmıyordu. Adamın çıkmasıyla sessizce ağladı Sude, bebeğini uyandırmamak adına. Karnı doyan Karan uyuduğunda dikkatlice beşiğe yerleştirdi oğlunu. Telsizi alarak yatak odasına geçti. İç çekerek baktı yatağa, ne kadar sürecekti bu? Araf' ın ona geleceğine inanıyordu, inanmak istiyordu. 

...

Açılan kapıyla Demir' e baktı Araf boş boş. Adamı ittirip içeri geçtiğinde burnuna dolan alkol kokusuyla yüzünü buruşturdu. Salonda gördüğü manzarayla da kafasını çevirerek Demir' e bıkkın bir bakış attı. Kollarını birbirine bağlayan Demir, çözüp derin bir nefes verdi. Salonda üstündeki örtüyü boynuna kadar çeken kadının yanına yaklaşarak koltuktan kaldırdı.

"Çiçeğim odama git sen. Bu gece uzun geçeceğe benziyor, uyu bekleme beni."

Çiçek somurtarak vücuduna sardığı çarşafla merdivenlere adımlayıp gözden kayboldu. Demir kadının gidişiyle Araf' a dönüp sorgular gözlerle baktı.

"Abi, bu saatte beni özlediğinden kapıma dayanmadın herhalde? Bir sıkıntı mı var?"

Araf koltuğa oturup cebinden sigarasını çıkarttı. Yaktığı bir dalla derin bir nefes çekti içine, ardından bütün duman odanın içerisinde yayıldı. 

"Benden boşanmak istiyor."

"Ne?!" Demir' in şaşkın nidasına karşı burukça gülümsedi Araf.

"Çok bile dayandı benim gibi bir adama."

"Saçmalama ulan! Çözüm yolu aramayacak mıyız? Kabullendin yani sen bu durumu?"

"Şartı var."

"Güzel. Neymiş?"

"İşleri bırakmamı istiyor."

"Hay sikeyim ya." 

Düşünceli bir şekilde oturdu Demir. Araf' ın tekrar konuşmasıyla onu buldu bakışları.

"Bir karar verene kadar onunla kalmamı istemiyor."

Demir üzgün gözlerini yere çevirdi. İşi bırakmak tehlikeliydi, ama imkansız değildi. Araf' ın düşüncesini merak ediyordu.

"Sen ne istiyorsun?"

"Ne isteyebilirim ulan. Karımı istiyorum tabii ki. İşleri bırakırsam, işte o zaman tehlikeye girmiş oluruz. Akbaba gibi toplanırlar, zaten saldırmak için yer arıyorlar. Bizi nasıl koruyacağım?"

ARAF (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin