2-ALIŞVERİŞ.

9K 484 102
                                    

Ben geldim.
Keyifli okumalar dilerim.

Medya:Uraz.

-

Elimdeki lambayi duvara çırparak parçalanmasini sağladım. Göğsüm hızlıca inip kalkıyor ellerim titriyordu. Dün vermem gereken tepkiler sanki şuan beni bulmuş gibiydi. Kanimda öfke şuan açığa çıkıyordu.

Etrafı süzdüm bir çok eşya parçalanmış bir şekilde yerdeydi. Olmuyordu bu öfkemi dindirmiyordu.

Annem bir kez daha onun için ne kadar önemsiz olduğumu yüzüme vurmuştu. Oğlum ölmesin, demişti. Yerde kanlar içerisinde kıvransam bile ben hariç herkesin iyi olup olmadığını kontrol ederdi.

Nasıl, nasıl hiç tanımadığı bir adamla evlenirdi? Nasıl olurdu da böyle bir olaya kurban giderdi.

En başdan karışmayacaktık.

Kıramamıştı abisini. Abisi her daim onun yanında olmuş destek çıkmışkken bir ricasını nasıl yere düşürürdü? Ama keşke düşürseymiş.

Abisi dünden beri onunla konuşmak istese bile yüzüne bile bakmamıştı. Elbette o da böyle olacağını bilmiyordu, bilemezdi. Ama konuşmak yüz yüze dahi gelmek istemiyordu. Ne onunla ne diğer aile fertleriyle.

Kapı tıklatılarak cevap beklemeden içeri girildiğinde çıplak üstüyle arkasını döndü.Annesi Esma hanım açık pencereye bide oğlunun çıplak üstüne baktı ardından darmadağın olan odaya.

"Ne ana?" Dedi sertçe. Yerdeki camlara basarak annesinin karşısına dikilirken. Ayaklarındakı sizi şuanlık onun umrunda bile değildi.

"Şovun bittiyse, Esra hanımlar geldi, alışverişe çıkacağız." Uraz annesinin rahatlığına samimiyetten yoksun bir şekilde güldü.

"Ben hiç tanımadığım bir adamla zorla evlendirliyorum ve sen buna şov mu diyorsun anne?" Eline yandakı oda lambasını aldı ve kırarak yere fırlattı.Esma hanın dümdüz oğlunun yüzüne bakıyordu."Şov mu yapıyorum sence? Şov mu lan bu!" Sesini yükselttiğinde annesini elini kaldırıp yüzüne sert bir tokat geçirdi.

"O sesin tınısına dikkat et, karşında serseri arkadaşların değil, annen var." Oğlunun yüzüne bakmadan topuklu ayakkabıları üstünde ters döndü ve kapıya irerledi."Beş dakika içine aşağıda ol."

Kapıdan çıkıp gittiğinde Uraz yerinde kuduruyordu."Sikerim.." Abisi için katlanıyordu hepsine.İşin sonunda iki masum can vardı.

Üstüne siyah bir tişört siyah bol kot kotunu giyerken neden bu işe Ateş'in bile pek tepki vermediğini düşünüyordu.Sonuçta genç, başarlı bir adamdı.Uraz gibi herkesin dediği gibi serseri birile ne işi olurdi? Demekki kardeşini çok seviyordu.

Düşünmeyi erteleyip parmaklarına bir kaç gümüş yüzük geçirip parfümünden bir kaç fıs sıkt.Hem onun ne işi vardı bu saçma salak düğün alışverişinde?

Kadınlar kendileri halletselerdi ya.

Odasını o halde bıraktı ve hızla hızla merdivenlerden indi.Yengeleri keyifle çay içiyordu.Abileri şirkette gitmiş olması lazımdı.Ne yanı burda bir insanın hayatı kararıyordu ve bu kimsenin umrumda dahi değil miydi?

Sabır çekerek dış kapıya irerledi büyük konaklarından dışarı çıktıpta dışarı ilerlediğinde gördüğü siyah pahalı minibüse yaklaştı.Sürgülü kapıyı anında koruma açtığında içeride gördüğü yüzlerle sabır çekti bir kez deha.

Annesi, Esra hanım, yengelerden iki tanesi vardı.Ve ona mahçupca bakan Bahar.Ona üzülüyordu.Aslında abisine de.Ama işte bunu kendine de yediremiyordu.Aşka inanmasa bile en azından sevdiği bir insanla olmayı dilerdi her zaman.Ama şuan yapacak bir şeyi yokken omuzlarını düşürmemeye dikkat ederek en köşeye kuruldu.

Berdel | GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin