32-KİMSEYE GÜVENME.

1.8K 159 13
                                    

İyi okumalar dilerim.
-oy verip yorum yapmayin unutmayin lutfen 🫶🏻
-
Seyit abimin anlattıklarının üzerinden nerdeyse yarım saate yakın bir zaman geçmişti.Saat gece yarısını çoktan geçmiş olması gerekiyordu ve biz üçümüz sessiz sessiz oturuyorduk.Dıştan ne kadar sessiz görünsek eminim onları zihni de en az benimki kadar karmaşıktı. Sürekli aklımdan en beter senaryolar geçiyordu.

"Şimdi ne olucak?" Dakikalardır konuşmadığım için pürüzlü sesimle konuşup hızlıca boğazımı temizledim.Başımı eğdiğim yerden kaldırıp iki bedende de gezdirdim bakışlarımı.

"Hain diyordun sen Uraz, kim olabileceği hakkında tahminin var mı?" Seyit abim oturduğu koltuktan kalkarak yanıma gelmişti.Ateş hâlâ camdan dışarıyı izliyordu. Seyit abimin bunu demesi üzerine anından bizden yana döndü.

"Ne haini?" Diye sordu. Pencere kenarından ayrılarak karşıma dikildi. Göz kırpıp kafasını iki yana salladi.

"Uraz, içimizde bir hain olduğunu düşünüyor. Her şeyin başındakı adam babanızsa, muhtemelen bir maşasida vardir." Seyit abimin kısaca beni açıklamasiyla kafamı hızlı hızlı salladı.

"Kimden şüphe duyuyorsun peki?" Diye sordu Ateş gözlerini benim gözlerimden ayırmadı.

"Sizin konaktaki insanlardan şüpheleniyorum." Dedim.Gerçekten sadece tahmindi.Kanıtım olmadan kimseyi suçlayamazdım. Bunu dememle Ateş'in suratı kasılır gibi oldu. Ne de olsa suçladiğim insanlar ailesiydi.

"Arkadaşların peki?" Seyit abimin sorduğu soruyla hızlıca ona döndüm.Ateş'in kaşları anından havalandı.

"Onlar olmaz."
Dedim kendimden emin ve kararlı bir sesle.

"Neden direkt eliyorsun onları?"

"Neden elemeyeyim.Kardeşlerim onlar benim.Yıllardır yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi.Onca sene yamuk yapmayan insanlar şimdi mi yapacak abi?" Hızlı hızlı konuşmaya başladım.Onlar asla bana böyle bir şey yapmazlardı.

"Belki de doğru ânı beklemişlerdir, olamaz mı?" Dedi abim.Kafamı hızlı hızlı iki yana salladım.

"Olamaz abi.Sil aklından onlarla ilgili en ufak şüpheyi," Ardından düşünceli düşünceli bize bakan Ateş'e döndüm."Ateş sende tanıyorsun onları az da olsa, Buğra buraya geldi gördün."

"Ben onları tanımıyorum Uraz.Biriyle el sıkışıp merhabalaşınca tanımış olmuyorsun." Ateş'in konuşmasıyla kaşlarım havalandı.

"Saçmalık.Ben tanıyorum, yetmez mi?" Dediğimde ikisi de aynı anda kafasını iki yana salladı.

"Bizim konaktan şüphe ediyorsun ama kendi arkadaşlarını aklından bile geçirmiyorsun, öyle mi?"

"Sizinkileri tanımıyorum!" Bağırarak yerimden kalkarak Ateş'in karşısına dikildim.

"Ben de seninkileri tanımıyorum!" Bağırmadan sertçe bunu söylediğinde kafamı iki yana salladım.

"Gözümüzün önünde baban neler planlıyor, sence onlardan şüphe etmem doğal değil mi?" kollarımı göğsümde bağdaştırıp tek kaşımı havalandırdım.

"Maşa olarak onlardan birini seçmiştir belki? Sonuçta yanında sürekli gezdirdiğin insanlar onlar."
Bir iki adımdan yanıma yaklaştı.Elleriyle yüzümü kavrayıp burnuma tüy bir öpücük bıraktığında ben de kollarımı çözüp, tek elimi koluna sardım."Güzelim amacım arkadaşlarını suçlu göstermek değil, sadece kimseye güvenmemeni istiyorum.Anladın mı?" Tana tane yumuşak çıkan sesiyle açıklama yaptığında mayışmıştım çoktan.

"Anladım." Dediğimde dudağını alnıma bastırıp abimin yanına adımladı.Abimin duvarları incelerken kulaklarımın yandığını hissediyordum.

Berdel | GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin