29-MİSAFİR.

2.5K 216 12
                                    

Medya: Asaf

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 🤍

İyi okumalar.

-
Bunaltıcı derece de olan sıcaklık yüzünden huzursuzca kıpırdanıp çekilmeye çalıştım.İsteğim başarısız olduğu için kaşlarımı çatıp gözlerimi araladım.Yüz yüze olduğum bedeni görmemle tüm huysuzluğumu kenara bırakmış, çatılan kaşlarım gevşemişti.Elimi kaldırıp saçına koyup okşmaya başladığımda ilk yandakı saate bakmıştım.Okul saatine daha bir saat vardı.

Bakışlarım altıma indiğinde çıplak bedenimi görmem dün geceyi aklıma doldurmuş dudaklarımı ısırmamı sağlamıştı.

Dün lunapark'ta eğlenceli zaman geçirmiş ardından Asaf' kucağımda uyuması sonucu eve gelmiştik.Onu yatırdıktan sonra Ateş aniden beni öpmeye iltifat etmeye başladığında iş sonu yatakta bitmişti.

Dudaklarım kıvrıldığında nedense hiç utanç hissetmiyordum.Neden hissedeyim ki? Sevdiğim adamın kolları arasındaydım dün gece ve de şimdi.Bu beni sadece sevindiriyordu.Çünki kendimi hayatımda ilk kez bir yerin yerlisi gibi hissediyordum.

Yanağını okşamaya başladığımda Ateş'in ilk önce kiprikleri oynamış ardından dudağından çıkardığı anlamsız homurtulara kıkırdamıştım.

Kömür rengi gözleri uykulu uykulu açıldığında beni görmesiyle anında dudaklarını kıvırmıştı.

"Günaydın.." Dediğimde uzanarak alnımdan öpüp ardından sol şakağımdan öpüp geri çekilmişti.

"Günaydın, gül bahçem." Yüzümden asla silinmeyen gülüş onun konuşmasıyla daha da büyümüştü.

Ne çok gülüyordum bu aralar.

"Ağrın var mı?" Dediğinde hafif kıpırdanıp ardından dudağımı büzdüm.Hafifte olsa vardı.

"Yok." Dedim yalandan.İnanmamış gibi elini kalçama götürdüğünde gözlerim büyüdü."Dur Ateş, napıyorsun?" Dememi dinlememiş o kısımlara parmaklarıyla masaj yapmaya başlamıştı.Ondan kaçış olmadığı bildiğim için sakince beklemiştim.

Gözlerim boynuna takıldığında dudaklarımı ısırdım.Mosmordu çünki.Kıkırdamamı duymuş gözlerini bana çevirmişti ellerinin odağından alarak.

"Boynun." Dememle onun da dudakları kıvrılmış uzanarak dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Evin içinde yankılanan kapı ziliyle öpüşmemizi durdurup ikimizde dikkat kesilmiştik.Sabahın yedisinde kapıya kim gelmiş olabilirdi ki?

Ateş çatık kaşlarıyla anından kalkmış yerdeki giysilerini alıp üzerine geçirip çıkmıştı.Ben de ardından kalkıp orda burda olan kiyafetlerimi alıp hızla aşağı inmiştim.

"Amca oğlu!" Neşeli bir erkek sesi duymamla iyice meraklanarak kapıya yanaşmıştım.Ateş ve karşısında ona koşarak sarılan bir çocuk vardı.Gözlerim kısıldı amca oğlu diyordu, kuzeniydi yani.Daha önce onların içinde görmemiştim bu çocuğu.

"Hoş geldin, neden haber vermedin ki?" Ateş şaşkınlıka konuştuğunda çocuk geri çekilmişti.Hiçte aşiret çocuğuna benzemiyordu.Mavi saçları kulağındakı küpesi, kaşındakı piercing'le bambaşkaydı.Buraların aşiretinde böyle erkeklere hafif diyorlardı.Bu yüzden ilk kulağımı deldirdiğimde babamdan dayak yediğimi hatırlamak yüzümü buruşturmamı sağladı.

"Süpriz diye bir şeyden haberim var mıdır senin?" Çocuğun ağzı kulaklarına varacak kadar gülerken gözleri bana sataştı."Aa yenge mi?" Kulandığı hitapla kaşlarım çatıldığında Ateş çocuğun ensesine tokat atmıştı.

Berdel | GAY Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin