Yaşlı hemşire koluma "hadi" dercesine dokundu
Ona doğru yürüdüm.Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Beni yetiştirdiği günden beri ilk defa onu ağlarken görmüştüm.
Gözlerimi ondan çekerek yeni doğan Nyx'ime döndürdüm.Uyuyordu. O da çok yorulmuştu.
Kucağındaki kızıma uzandım.Kollarıma aldığımda derin bir nefes aldı ve uyumaya devam etti.
Yaşlı hemşireye minnettarlıkla kafa salladıktan sonra dışarı çıktık.Dikiş atılırken Y/n'yi yoğun bakıma almışlardı ve hayati tehlikeyi atlatmıştı.
Kızımın anlına burnumu dayayıp biraz olsun cennetimi kokladım.Ruhum sanki biraz olsun sakinleşmiş ve huzur bulmuştu.Göz yaşlarım aktı ve anlından öptüm meleğimi.
Derin bir nefes ve babam konuşmaya başladı.
+Daha çok küçüktün...
-Lütfen.Bunun sırası değil.
Sakince çıkan ses tonum onu susturdu. Sadece elini omzuma koydu.Bir kucağımdaki kızıma baktım bir de yoğunbakıma.Tekrar kızıma döndüm. Ona karşı sanki milyon yıldır süren bir özlemim varmış gibiydi...Daha yeni uyumuş olmalıydı.Gözyaşlarımı kızımın yüzünden sildim.
Şimdiden bunları yaşadığı için ondan defalarca özür diledim
-Bunlar da geçecek kızım.Bir daha asla seni bırakmayacağım.Baban seni çok seviyor.
O sırada uyandı ve kahverengi gözleri ile bana baktı.Küçük eli kaşıma atılan dikişe dokununca acısa da geri çekilmedim
Etrafımda olan kişiler de artık duygulanmaya başlamışlardı.Seung yanıma geldi ve omzuma teselli verircesine dokundu.Koridordan gelen sesle Hyunjin ve Binnie'ye baktım.Bir sürü biberon ile geliyorlardı.
+Bir hanım annesi belli bir zaman doyuramaz anne sütüne ilaç karışmış olur.Bir süre başka annelerden süt toplayın ya da bir süt anne bulun dedi Chan.
İkisi de büyük patronu görünce selamladılar.Binnie'nin yanına gidip bir tane biberon aldım.Kızım kucağımda heyecanla kıpırdadı ve bu biraz olsun yüzümde tebessüm oluşturdu.Ona ılık sütü içirmeye başladığımda herkes sessizdi.Sadece bana ve kızıma bakıyorlardı.Lino ise bana bir sandalye getirdi.
Çok acıkmış olmalı ki biberonun yarısını hemen bitirdi.Bir yandan onu izliyor bir yandan da düşünüyordum. Kötüyü düşünmemeye çalışarak kızım için neler yapabileceğimi düşündüm.Bir yandan ise içimde o kadar farklı duygular vardı ki.Her an onun için ağlayabilirim gibi geliyordu.Babalık denen duygu buydu sanırım.Hala emiyordu.Biberon yarıya gelmişti.O sırada babamın sesini duydum.
+Öyle olmaz.Süt emdikten sonra biraz dinlendir.Sırtını okşa süt gaz yapar midesinde.Biraz dinledikten sonra içir dedi.
Ona baktığımda hemen sustu ve geri çekildi.Üzgün ve pişmandı.Perişan haldeydi.
Dediği gibi biraz sırtını okşadım.Sonra diğer yarısını içti.Sütünü emdikten sonra ise kollarımda uyuyakaldı.
Artık geçmişimi konuşma zamanıydı.Her ne kadar hazır olmasam da.
-İyi uykular Nyx'im.
Anlına bir öpücük bıraktım.Onu Binnie'nin kollarına verecekken geri çekildi.
+C-Chan o çok küçük ben ise...
Biraz inatla kollarına verdim.
-Amca olmaya hala alışamadınız mı siz?
Tebessüm ediyorum.Sonra babama kafa işareti yaparak dışarıyı işaret ediyorum.Hastanenin bahçesindeki banka oturuyoruz.
+Senin için kıyafet hazırlattım.
-Neden beni kaçırdılar.
Soğuk bir soru olsa da artık sesimde nefret tonu barındırmıyordum.
Bana baktı.Sonra ellerine.
+Kang Soo en yakın arkadaşımdı.Birlikte ücra ve sefil bir mahallede büyümüştük. Fakat gene de birbirimize hep destek olduk.Hayatımızın her döneminde birlikteydik.Lisede ise annenle ve Yeo Bin ile tanıştık.
Ona bakmadan elimdeki ipe düğümler atıp duruyordum.Fakat kulağım ondaydı
+Lisede 4'ümüz çok iyi anlaşırdık. Liseden mezun olduğumuzda ise üniversiteyi aynı yerlerde kazandık.Hep birlikteydik.Üniversitede annene karşı bir şeyler hissetmeye başladım ve ona çıkma teklifi ettim.Onun da kalbi bana karşı boş değildi.
Sesinde küçük bir titreme olmuştu.Jake ikimize de sıcak kahve getirmişti.Bana baktığında ise gözlerinde ilk defa sevgi ve merhamet gördüm. Kahvesini yudumlarken devam etti.
+Fakat üçümüzün de bilmediği bir şey vardı ki o da Kang Soo'nun da annene aşık olmasıydı.Fakat annen beni seçti.Zaman ilerlerledi üniversite bitti ilk işimizi oluşturduk.Sonra annenle evlendik.
Elleri titriyordu ve nefes alışı zorlaştı. Kalp hastasıydı.Ve ilacını her gün belli saatte içmeliydi.Sakince Jake'e seslendim
-Jake babamın kalp ilacını getirin.
Jake hemen yanında hep taşıdığı ilaçtan çıkardı ve verdi.Bir an korksam da içtikten bir süre sonra kendine geldi.
+İşimizi büyüttük.Kang Soo hep yanımızdaydı. İlk çocuğumuzu evlendikten 3 yıl sonra kucağımıza aldık.
Şaşkın kalmıştım.
+Abin doğduğunda Kang Soo yanımızdan ayrıldı ve bir daha gelmedi.O sıralar Yeo Bin de bizden ayrıldı.
Bir de abim mi vardı?
+Abin çok zayıf bir bünyeye sahipti.Onun için bir sürü şey yaptık fakat hiç bir işe yaramıyordu.Kansere yenik düştü.
Abim çok küçükken ölmüştü demek.Bir abim vardı ve onu kaybetmiştim.
Kalbimin içindeki acı daha ne kadar artacaktı?Gözümün önüne ben ve abim geldi.Hiç göremediğim abim.Ok ve at yarışı yapan bir abi.Sonra sahne değişti.Ben orda at koşturuyordum.O ise bir kenardaydı. Kitap okuyordu.Çok naif olduğu belliydi.
+Daha 2 yaşındaydı...
Sesi ile zihnimdeki düşünceler dağıldı.
+4 yıl sonrasında annen ile dünya turu yapmak istedik.Türkiye'de annen sana hamile olduğunun haberini verdi bana.Fakat hamileliği ters gidiyordu.İlk hamilelikte olan bazı aksaklıklar senin hayatını tehlikeye soktu.
Sesi titredi ve daha fazla konuşamadı... Hıçkırıklara boğularak hüngür hüngür ağladı.Onunla birlikte hiç görmediğim anneme göz yaşlarımı teşekkür olarak sundum.
+03.10.1997 senin doğum günün
-Ve annemin vefat ettiği gün
Yıldızlı gökyüzüne baktım.
-İyi ki benim iki annemden birisin annem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFİA DADDY
Random-Ağlaması gereken ben değil miyim? . . . Klasik Mafia kitapları okumaktan bıktıysanız tam sizlik bir kitap yazıyorum Seul'ün en büyük mafyası Christopher Bang ve onun hikayesi.... İçerikler -Akasiyon -Şiddet ve kan -Ruhsal sıkıntılar -Mutlu aile tab...