Yavaşça doğruldum.
Arabaya giderken küçük bir kız gözüme takıldı.Hyunjin küçük bir ıslık çaldı.Adamlarım toplandılar fakat ayaklarım beni o kıza doğru götürüyordu.
Binnie gözleri ile beni takip ediyordu. Eski kıyafetleri ile geçimi zor bir aile oldukları belliydi.Etraftaki bazı insanlar ise hala bizi izliyordu.
Kız kısa küt saçlıydı.Hannah gibi. Küçükken küt saçı sevmediğini mızmızlanır dururdu.
Kızın annesi korku ile uzaklaşmaya başladı.Fakat küçük kız olduğu yerde duruyordu.Daha sonrasında bana yürüdü.Cebimdeki kurumuş çiçeği çıkartıp onun ellerine verdim.
-Zamanı geldiğinde açan güzel çiçeklerden biri olacağına eminim.
Mutluluğu gözlerinden okunan küçük kız boynuma sarıldı.Hareketsiz süren bir kaç dakika sonrasında ben de onu hafifçe kucakladım.Gözyaşım akmaya başlamıştı gene.
İçime yayılan garip sıcaklık beni şaşırttı.Neydi bu babalık duygusu falan mı? Gözyaşlarımı sildim.Ayağa kalktığımda Binnie'nin anneye küçük keseyi uzattığını gördüm.
+Kimsiniz bilmiyorum.Tehlikeli insanlar gibisiniz.Fakat sizin bir hikayeniz var bunu görebiliyorum.Tanrı size kolaylık versin.
Hafifçe eğilen kadın minnettarlığını sunuyordu.Selamladıktan sonra yola devam ettik.
Binnie ısrarla hastaneye gitmemi söylese de yapılacak yemeğe yarım saat gecikmiştik.Bana dönüp konuşuyor.
+Adam bekletilmeyi sevmiyormuş umarım kalkıp gitmemiştir.
-Gitme olasılığı yok merak etme.
Pencereyi açıp akşam esintisinin beni sakinleştirmesini umdum.Büyük bir restoranın önünde bir sürü araba vardı.Kapım açıldı.Kalktığım anda başım döndü ve sendeledim.Hyunjin bir süre tuttu.
Kendime gelince içeriye adım attığımda koridordaki adamları beni saygı ile selamladılar.Bir masanın diğer ucunda bifteğini dilimleyen adam yaşça büyük görünüyordu.
En az ellisinde olan adam bana bakmadan lokmasını çiğnedi.Karşısına oturdum ve servisimin yapılmasını bekledim.
+Hep böyle geç mi kalırsınız Christopher bey?
Bana bakmadan konuşması beni muhataba almadığının bir kanıtı gibiydi.
İçimde yükselen bir kızgınlık baş gösterdiğinde sakince nefes aldım.
-Üzgünüm küçük bir aksaklık oldu.
+Aksaklıkları ve gecikmeleri hiç sevmem Christopher bey.Bir daha olmasın lütfen.
Sinirlerime hakim olmaya çalışıyorum. Burada büyük patronu temsil ettiğim için kurduğum her cümleye ve her mimiğime dikkat etmeliydim.Her ne kadar sinir olsam da sakince önüme gelen bifteği yedim.
Yemek eşliğinde ortaklığı ve şirketler arasındaki bağları konuştuk. Şirketimizin tüm genel durumunu ticaret ve e ticaret hacmini göz önünde bulundurarak konuşmamı yapıyorum.
Gayet memnun şekilde sorularını soruyordu.Aldığı cevaplar ise kendisini tatmin etmişti.Kendi şirket durumunu ise yanındaki kadın anlatıyor.
Genel durumu değerlendirdikten sonra anlaşmayı imzalıyor ve el tokalaşarak kalkıyoruz.Arabaya bindiğimizde saat 22.00 olmuştu.Binnie gergince konuştu.Ses tonu biraz sertti.
-Jake yoktu patron fark ettin mi?
Jake büyük patronun sol koluydu.Benden sonraki en rütbeli kişiydi ve şu ana kadar büyük patron adına olan işlerde hiç yanımdan ayrılmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFİA DADDY
Rastgele-Ağlaması gereken ben değil miyim? . . . Klasik Mafia kitapları okumaktan bıktıysanız tam sizlik bir kitap yazıyorum Seul'ün en büyük mafyası Christopher Bang ve onun hikayesi.... İçerikler -Akasiyon -Şiddet ve kan -Ruhsal sıkıntılar -Mutlu aile tab...
