10-bilmiyorum yanıtları.

358 35 142
                                    

27.06.2022 - mezuniyet gecesi

Cemre bir süre dolaştıktan sonra sonunda Duru'yu gördüğünde elbisesi yer yer yırtılmış, boynunda parmak izleri ve makyajı akmış bir halde hıçkıra hıçkıra ağlarken buldu. Kızın bu içler acısı hali onda hiç acıma duygusu uyandırmadı. Duru, korku dolu gözlerle Cemre'ye bakarken Cemre "Demek abini arayıp beni ispiyonlayacaktın küçük şeytan." diye mırıldandı.

Duru kafasını iki yana salladı. "Hayır... Cemre yemin ederim!" Kız öyle ağlıyordu ki nefesi kesiliyordu. "Bana... Bana tecavüz etti! Ben yardım istedim." Hıçkırıkları artarken sağ elini kaldırıp Cemre'ye uzattı. Yaşlı gözlerle genç kıza seslendi. "Nolur yardım et bana, söz kimseye bir şey söylemeyeceğim."

Cemre için bu sözler koca bir yalandan ibaretti. Kızın üstüne bakıp alayla güldü. "Güzel, kıyafetini falan da yırtmışsın. Abin hemen inanır sana." Gözlerini kısarak konuşmaya devam etti. "Sonra da Berkle beni patlatırsın değil mi?" dedi nefret dolu bir sesle.

Duru'nun dayanacak gücü kalmamıştı. Hem fiziksel hem de mental açıdan mahvolmuş bir haldeydi. Karşısındaki acımasız kıza çaresizce yalvarıyordu. "Cemre, çok kötüyüm lütfen inan bana." Cemre kızı duymuyor gibiydi. "Ya o telefonu Ali açsaydı? Berkle beni öğrenirse Berk benim suratıma bile bakmaz anlıyor musun?" Cemre kendini kaybetmişçesine haykırırken karşısında minik bir kuş gibi titreyen Duru'ya karşı hiçbir merhameti yoktu. Aklındaki tek şey Berk'in onu terk edecek olma ihtimaliydi. O olmazsa yaşayamazdı.

Günümüz

Önder, şirketten içeri girip Fırat'ın adını verdiğinde biraz sonra kendisini odanın kapısında buldu. Kapıyı çalmadan açıp içeri girdi ve gördüğü adamla öfkeyle yumruklarını sıktı.

"Ooo, Önder Hocam! Hoş geldiniz!" dedi Fırat gevşek bir şekilde. "Bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"

Önder karşısındaki adamın tavırlarına karşın buz gibi bir ifadeyle "Ziyaret değil, geri dönüş." dedi.

Fırat sorarcasına ona bakmaya devam ettiğinde Önder yüzüne neşeden çok uzak bir tebessüm kondurdu. "Zeyno'yu senin cehenneminden kurtarmaya geldim."

"Sen kimin kızını kimden alıyorsun hoca?" dedi alayla Fırat. Karşısındaki adama oldukça öfkelenmiş ve geri dönüşü onu huzursuz etmişti ama bunu belli edecek değildi.

"Acımdan dolayı senin icabına bakamadım ama artık buradayım işte. Yaptığın pisliklerin yanına kalacağını düşünüyorsan yanılıyorsun." dedi Önder büyük bir keyifle. Karşısında kendini zeki sanan bir aptal vardı ve onu alt etmek çok kolay olacaktı.

""

Zeyno'dan

Banyodan çıkıp üstümü giyindiğimde kendimi çok daha rahatlamış hissediyordum. Odama geçtiğimde Çağrı'nın sandalyesine öfkeyle bakıp yan odaya koydum. Her söylediğimin dinlenmesi çok can sıkıcı bir durumdu. Yatağıma oturduğumda ellerimle kıvırcık saçlarımı tarar gibi yapıp karışıklığını düzeltmeye çalışıyordum. Ellerimin üstünde başka bir el hissettiğimde irkildim. Telaşla arkamı döndüğümde Çağrı'nın yüzündeki sırıtışla bana baktığını gördüm.

"Çağrı!" dedim heyecanla ve aynı saniye resmen çocuğun üstüne atladım. Bir an dengesini kaybedecek gibi olsa da son anda toparlandı ve elleriyle belimi kavradı. Son öğrendiklerimden sonra o kadar kötü hissediyordum ki ona çok ihtiyacım vardı.

"Çok özledim seni!" dedim ellerimi saçlarının arasından geçirerek. Çağrı ikimizi de yatağa taşıdığından ellerimi hala ondan ayırmamıştım.

kalp hanım • ZeyÇağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin