{|☆29☆|}

126 16 9
                                    

Beni kucağına almak için hamle yaptığında ismimi duymamla yavaşca yerimde sıçradım. Gözlerimi araladım ve mutfak kapısına doğru baktım.

"Ne oluyor burda?"

Seonghwa sesi duyar duymaz yüzünü boynuma gömüp saklanmaya çalıştı. Bir elimle saçlarını okşarken diğer elimi sırtına koymuştum. Korkuyordu.

"Abi... biz..."

"Hongjoong. İçerdeyim toparlanıp gelin, ikinizde."

Abim mutfaktan çıkınca Seonghwa'yı kendimden ayırıp yüzüne baktım

"Abim korkunç biri değil. Sakin ol. Sadece böyle... bizi basmaması gerekiyordu"

Masumca başını salladı. Elinden tutup salona gitmeye hazırlandım. Abim ayaklarını orta sehpanın üzerine uzatmış telefonuyla oynuyordu. Boğazımı temizleyip abimin dikkatini üzerime çektim. Seonghwa'yı karşısına oturttuktan sonra tanışma faslına geçtik.

"Abi, bu Seonghwa"

"San'ın kuzeni olan Seonghwa?"

Seonghwa başını salladı. Bakışları ellerindeydi. Abim kafasıyla hayırdır diye kaş göz yapınca başımı yana eğip önce abime sonra Seonghwa'ya baktım.

"Bende Kim Mingyu, Hongjoong'un abisiyim. Seninle tanışmak güzel fakat beni de anla... küçük kardeşimi evimizin mutfağında sevg-"

"Ben küçük değilim!"

Son anda sözlerine devam etmesini engellemiştim. Öpüşmüştük fakat sevgili miydik bilmiyorum. Abim ayaklandığında Joshua hyungun yanına gideceğini söylemişti. Kapıdan çıkmadan önce evi çok dağıtmamamız ve birbirimizi yormamamız adına uyarmıştı bizi.

Mingyu hyung gittikten sonra kapıyı kapatıp gülerek arkama döndüm. Seonghwa ellerini arkasında birleştirmiş beni izliyordu. Ona baktığımı fark edince annesinin en sevdiği vazosunu kırmış küçük bir çocuk gibi başını yere eğdi.

"Ben... gideyim"

Gitmek için kapıya yöneldiğinde ciddi olduğunu fark etmiştim. Kolunu tutup durmasını sağladım. Kızarmış yanaklarıyla bana döndü. Çok tatlıydı. Ellerimi yanaklarına koydum.

"Niye utandın?"

Cevapsız kalırken, yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Dudaklarımızı birleştirirken ikimizde gülümsüyorduk. Seonghwa utançtan, ben ise onun tatlılığından gülümsüyordum.

İşin içine dillerimiz karıştığında kalbim yerinden çıkacaktı. Ayakta durmakta zorlandığımı farketmiş olacak ki, abim geldiği için yapamadığı şeyi yapıp beni kucağına aldı. Salondaki geniş kanepeye oturduğunda beni de üzerine oturtmuştu.

"Hwaa~"

"Söyle güzeliMhh"

Cilve yaparken yanlışlıkla biraz sürtünmüş olabilirdim. Hızlı bir hareketle beni kanepeye yatırıp üzerime çıkarken boynuma yöneldi. Boynum hassas noktamdı ve şuan deliriyordum. Ellerimi omuzlarına koyup kendimi yukarı kaldırmaya çalıştım fakat Seonghwa ağırlığını üzerime verip hareket etmemi engelledi.

İkimiz de bez parçalarından kurtulduğumuzda Seonghwa'nın isteği üzerine kucağına oturmak için ayaklanmıştım. Konsantrasyonumu bozan mesaj sesiydi. Umursamadım.

Beş altı kere üst üste gelen mesajlar artık canımı sıktığı için sehpanın üzerindeki telefona ölümcül bir bakış attım. O sırada gelen mesaj gözüme takıldı.

Younghee'den 8 yeni mesaj

Konuşmamız gerek Seonghwa. Acil!

Hemen bana dönüş yap

Mars'ı öğrenmiş...

devamını görüntülemek için dokunun


(

Baya önceden (ilk bölümlerde falan) kendimi Seonghwa'nın kankisi yapacağımı söylemiştim ksshhdksakjd

Baya önceden (ilk bölümlerde falan) kendimi Seonghwa'nın kankisi yapacağımı söylemiştim ksshhdksakjd

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seviliyorsunuz💖💖

)

Hot Chocolate [SEONGJOONG]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin